Paylaş
ÇANKAYA Belediye Başkanı Bülent Tanık, Tandoğan Meydanı’ndan sökülen (ki artık orada değil heykel, meydan da kalmadı) Su Perileri Heykeli’ni Kuğulu Park’a koymayı düşünüyor.
Tanık bu hayalini Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da uygun görürse gerçekleştirmek istiyor.
Bu amaçla Günay’dan randevu da istedi. Ki, tümüyle doğru adres.
Çünkü Su Perileri 18 yıl depoda bekledikten sonra Bakan Günay’ın girişimleriyle CerModern’de hayata yöndü.
Ayrıca üç yıl önce Günay, Başkent’in farklı yerlerinde heykeller, rölyefler olmasını istediğini de vurgulamıştı.
Ve gazetemizde yayınlanan açıklamasında, bir başka sorunu da dile getirmişti:
“Ama meydan bulamıyoruz...”
Bakan Günay Ankara’yı çok yakından izleyen ve iyi değerlendiren bir politikacı.
Saptamaları “uzaktan” ve tek boyutlu değil.
Ankara’ya dünyanın en büyük arkeoloji müzelerinden birini kazandırma girişimi de, bunun somut bir örneği.
* * *
Su Perileri hayaline dönersek...
Tanık’ın Su Perileri’nin şu andaki yerine, yani CerModern’de olmasına bir itirazı yok.
Ancak Kuğulu Park simgesel değeri, tarihi ve kent merkezindeki konumu nedeniyle sanki daha uygun.
Ben de Su Perileri’nin kuğuların yüzdüğü suyun kıyısında olması duygusuna, kendimi daha yakın hissediyorum.
Hatta, o perilere “gıyabında” Ferhad, Şirin, Ankara, Viyana isimleri verilmesini bile hayal ediyorum.
Hani Vedat Dalokay’ın Viyana’dan getirttiği ve Kuğulu Park’a ismini kazandıran o dört kuğunun adının verilmesini...
* * *
Madem gerçekler her zaman hayallerin üzerinde yükselir.
O zaman bir şehir efsanesi, perili bir kent masalıyla bitireyim yazımı.
Dalokay kuğuları getirince, dönemin yetkilileri özenirler ve Gençlik Parkı’nda da bir kuğu olmasını isterler.
Dişi kuğulardan birisini, Ankara’yı, Gençlik Parkı’na tayin ederler.
Viyana günlerce ağlar eşi Ankara’nın ardından.
Ve bir gün aniden havalanır.
Uçar Meclis’in üstünden Ulus Meydanı’na doğru.
Karlı bir kış günü, Fellini’nin Amarcord filmindeki tavuskuşu gibi konar Gençlik Parkı’na.
Kavuşur Ankara’sına...
* * *
Su Perileri, bir zamanlar bu sevda masalının fısıltılarının dolaştığı Kuğulu’ya gelirse, bence o şehir efsanesi de, "Bir Ankara Hikayesi"ne dönüşür. tamamlanır.
Bir sevda masalına da yaşayan, daha görünür bir abide olur.
* * *
Son olarak, bu mevzuda elbette CerModern’in de bir söz/göz hakkı olduğuna inanıyorum. Gönülden arzulayıp, çabalayıp, iftiharla sahiplenip, gözleri gibi baktılar Periler’e.
Bakan Günay, uygun görürse üç yıl önce şehre kazandırmak istediği heykellerden birisini CerModern’den alınacak heykelin yerine de yerleştirebilir.
Böylece iki heykel birden kazanmış oluruz.
Paylaş