Paylaş
Ancak değişimin yanında, “devamlılık” da hayati önem taşır.
Yıllarca yaşadığınız Cinnah Caddesi’nde bugün karşıdan karşıya geçip evinize ulaşmak için keklik gibi sekerek, dakikalarca fırsat kollayarak didiniyorsanız, o değişim yararınıza değildir.
Mahallenizdeki caddenin bir anda kent içi otobana dönüşmesi, hayatınızdaki “devamlılığı” etkiler.
Daha önce kendinizi güvende hissettiğiniz o “mahalle”, şimdi sabah-akşam iki-üç-dört öğün düzenli stres eşliğinde karşıdan karşıya geçme mücadelesi verdiğiniz, iki-üç karışa kadar daraltılan kaldırımlarında denge hareketleri öğrendiğiniz bir mekana dönüşmüştür.
Yayaların, Cinnah sakinlerinin olan o mekan, artık otomobillerindir...
* * *
Bahçelievler’de yıllarca 4. Cadde ile 6. Cadde’nin köşesinde diyerek tarif ettiğiniz o emektar büfenin, Emek 90. Sokak’ta tüm mevzuat kıskacına karşın ekmeğinin lezzetini hala koruyan fırının adresini, bugün Kazakistan, Bosna Hersek -caddeleri- üzerinden tarif etmeye çalışıyorsanız...
O size huzur veren “süreklilik” kesintiye uğramış, ötesi Kazakistan Caddesi’ne doğan gençlerle, 4. Cadde’ye doğan kuşaklar arasında “adres farkı” ortaya çıkmıştır.
* * *
Müstakil bahçeli ev tutkusu, sevdası, hayaliyle yıllarca kooperatife aidat ödeyip, sonra oturduğunuz evin sırtına koca bir Gordion AVM yaslandıysa, Beysukent’te, İncek’te, Gölbaşı’nda “müstakil” manzaranıza aniden beton bloklar dikiliyorsa, o hayal üzerinde seyreden süreklilik hasar görmüştür.
* * *
Evinizde buzdolabını mutfaktan antreye çıkarsalar, tüm elektrik düğmelerinin yerini, muslukta sıcak-soğuk suyun yönünü değiştirseler, balkonunuzu gölgeleyen, hışırtısıyla seslendiren tek ağacı kesseler...
“Oh be değiştik ne güzel” mi dersiniz?
* * *
Evet değişim zorunluluktur, değişime direnmek “Her şey böyle kalsın” demek, hayatı nostalji ekseninde düzenlemeye çalışmak nafiledir, anlamsızdır.
Ama değişimi, -gerekli alanlarda- devamlılığı tümüyle tahrip etmeden hayata geçirmek, hayata yedirmek olasıdır.
Ben hiç inandırıcı bulmasam da... Diyelim ki, Bahçelievler-Emek Mahallesi’ndeki sokak numaralarını değiştirmek, yeniden sıralamak, yeni nüfus sistemi açıdan zaruridir.
Peki, kurulduğundan beri 60’ın altında numara taşıyan sokakların Bahçelievler’de, 60’ın üstünde numarası olan sokakların Emek’te olması bilgisini tümden yok etmek neyin nesidir?
Yeni numaraları iskambil kağıdını karar gibi dağıtıp, Emek 60. Sokak’a, ta Bahçelievler’den 19. Sokak’ın numarasını taşımanın ne alemi vardır allahaşkına?
Onun yerine, -ille elzemse- yeni sıralama mantığını yine 60’ın altı Bahçelievler, üstü Emek biçiminde kurmak çok mu zordur.
Ama derdiniz Bahçelievler-Emek’te sokak isimlerinin, numaralarının değişmesine direnen mahalleliye gol atmaksa, onları yenmekse...
Yenme pahasına, tepkiler ve mahkeme kararları nedeniyle -bir ileri iki geri- sokak tabelalarını kimbilir kaç kez değiştirdiniz...
Ve sonunda bravo, orada kazandınız. Sokaklar da, semt hafızası da birbirine girdi.
Ama kaybettiğiniz yerler, şeyler de var.
Ona da yarın devam edeceğim.
Paylaş