Egoizm bitirdi

Son 3 yılın şampiyonu Lakers neden kaybetti? Niye NBA'de 4 yıl üst üste şampiyon olan bir takım çıkmıyor?

NBA tarihinde üç kere üst üste şampiyonluğu kazandıktan sonra, bunu tekrarlayıp dördüncü kez şampiyon olan takım yok. Ne oluyorsa oluyor 3. seneden sonra gerilim artıyor. Kazanma hırsı yerini bir dereceye kadar gevşemeye, bıkkınlığa, aşırı bir alışkanlığa bırakıyor. Herkes onların kazanmasına kesin gözüyle bakıyor, onları kazanmaya mecbur görüyor. Jordan'lı, Chicago'da da bu böyle olmuştu. Jordan, 1 yıl golf oynadıktan sonra takımına döndü. Chicago yeniden şampiyon oldu. 3 yıllık bir başarıdan sonra herkes onları yenmeye uğraşırken, oyuncuların aklında yenilmemek var. Tek hedefleri elde ettikleri başarıyı tekrarlamak oluyor.

Geçmişte Shaq ve Kobe ile büyük başarılara imza atan Lakers, yine bu ikili yüzünden mi kaybetti?

Teknik ve taktik olarak 2 süper starın oynadığı takımların avantajları kadar büyük dezavantajları da var. Shaq O'Neal ve Kobe Bryant'ın oynadığı Los Angeles Lakers için, ‘‘Eğer basketbol 2 topla oynansa onları kimse yenemez’’ diyorlar. Özellikle Kobe, özgürlükle egoizmi karıştırıyor. İşte Lakers bunu çözemedi. Yattığı hastaneden koşup gelen ve adeta hayatı ile oynayan Phill Jackson gibi bir coachın başlarında bulunduğu gelmiş geçmiş en tecrübeli kadro bile bunu başaramadı.

Ya Kobe ile Shaq'ın dışında kalan oyuncular?. Lakers sadece Shaq ve Kobe'den mi ibaret?

Başarı için onların da gerekli performansı göstermesi lazım. Yıllarca, bu oyunculara, ‘‘Görev adamı’’ dendi. Görev adamı, kendisinden bir şeyler beklendiğini biliyor ve bu deyim onlara gurur veriyordu. Ama seneler geçtikçe bu kavram değişti. ‘‘Roll player’’ (Figüran oyuncu) kavramı yerleşti. Bu kavram onların sporcu kişiliklerini ve performanslarını törpüledi. Kritik anlarda ortaya çıkmaları gerektiğinde o cesareti ve kişiliği bulamaz oldular.

Spurs'un başarısının sırrı ne?

Başlarındaki Popoviç, oyuncuları arasında anlaşmayı ve uzlaşmayı fevkalade iyi başaran, bir sinerji üstadı. Onun yönetiminde 1+1, 3 edebiliyor. Eski bir yüzücü olan ve ABD'deki bir tayfun sonrası spor yaptığı havuz yıkılınca basketbola dönen Tim Duncan da orada. Duncan çok gayretli ama bir o kadar da endişeli bir adam. Duncan'ın bu güne kadar ki görüntülerinde hep bir telaş ve faltaşı gibi açılmış gözleri vardı. Bu görüntüye hemen herkes alışmıştı. Bu maçtan sonra ilk defa onun gülümseyen bir fotoğrafını yakalamışlar. ABD'liler bu fotoğraf için, ‘‘En çok aranan ve nihayet bulunan bir görüntü’’ diyorlar ve ekliyorlar, ‘‘Tim basketbolu büyüten bir tayfun oldu’’ Guardları ise Tony Parker... NBA tarihinde ilk defa Avrupalı bir guardla, bir takım konferans finaline çıktı. Son maçta 27 sayı kaydeden Parker'in ortaya koyduğu performans, tüm Türk çocuklarına örnek olmalı. Herkes 1 metre 85 cm boyundaki Parker'e bakıp itimadını güçlerndirmeli.
Yazarın Tüm Yazıları