Tarihsel görev

ÜLKEMİZ ve ulusumuz, Cumhuriyet tarihinin en karanlık ve en acılı günlerini yaşamaktadır.

Haberin Devamı

Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurduğumuz Cumhuriyetimiz ve halkımız etnik ve dinsel temelde birbirine düşürülmek ve ayrıştırılmak istenmektedir.

Her gün onlarca Mehmetçiğimizin ve polisimizin şehit edildiği, gazilerimizin geldiği, sivil yurttaşlarımızın katledildiği, Cumhuriyet rejimini değiştirmek için seçim vaatlerinde bulunanların iktidar olduğu bugünlerde; yarınki Cumhuriyet Bayramı her zamankinden daha da fazla önem arz etmektedir. Bunca acının yaşandığı, son derece tehlikeli gelişmelerin ortaya çıktığı bugünlerde; birlik ve beraberliğimizin en temel yapı taşlarının başında gelen ulusal bayramlarımıza sahip çıkmak hepimizin tarihsel görevidir diye düşünüyoruz.


ADD Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, “Ulaştığımız ve ulaşamadığımız tüm kurumlarımızı Cumhuriyet Bayramımızda el ele vererek kutlamaya, ulusal birlik ve beraberliğimize güç vermeye çağırıyoruz” diyor.

Haberin Devamı


Geçmişteki bayram kutlamalarımızda hem Antalya’ya hem de Türkiye’ye moral olduk. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki yine Antalya’da yüz binler Cumhuriyet’e sahip çıkacaktır.


Son olarak: Yeter ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1921’de ‘İrade-i Milliye’de yazdığı: “Kendi kişisel çıkarları için yabancılarla işbirliğine giren ve gücünü halktan almayan küçük bir azınlığın dışındaki tüm güçler; aralarındaki etnik, dini ve siyasi ayrımları erteleyerek, Ulusal Kuruluş Mücadelesi yolunda birleşmelidir” sözünden yola çıkarak, gelin düşmanla işbirliği içine girmeyen herkesle aramızdaki ayrılıklarımızı erteleyelim ve Cumhuriyet Bayramımızda el ele vererek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ulus devletimize, Cumhuriyetimize sahip çıktığımızı gösterelim.
Atatürk anıtlarına çelenk koyalım; yarın da fener alaylarında Cumhuriyet buluşmasını gerçekleştirelim.

 

‘DICTATOR’

 

KLASİK Latince kökenli bir kelimedir ve “konuşan kişi” demektir. Konuşarak ne yapılması, ne zaman yapılması, nasıl yapılmasını emreden “dikte eden” kişidir. Sınırlı bir süre için bütün yetkilerin mutlak biçimde teslim edildiği kişiyi ifade eder.
İlk MÖ 6. yy’da Eski Roma’da bu kavram kullanılmıştır. Sanıldığının aksine seçilmiş ve tüm yetkileri kendisinde toplayan kişiler için kullanılır. Yani seçilmiş olması onu diktatör olmaktan muaf tutmaz. Sonuç olarak yaklaşık 3 bin yıl önce ortaya çıkan bir kelimenin bugün ile alakası yoktur!

Haberin Devamı


HEGEMONYA


ANTİDEMOKRATİK bir niyetin beyanıdır!...
Tek başına hegemonya kuracakları güne kadar seçime devam edeceklerini beyan ediyor!
İşimize gelmediği takdirde, seçimlerin sonuçlarını tanımayacağız, uymayacağız, uygulamayacağız, “AKP” tek parti çıkıncaya kadar seçimlere devam diyor...
Bu, anayasal bir suçtur!
Hegemonya; yönetici sınıfın iktidarını doğal ve meşru göstermesi, kendi sınıfsal çıkarlarını evrensel çıkarlar olarak ifade etmesi durumudur.

 

Koalisyon paniği!

 

TEK parti çoğunluğunda uzun süreli mutlak iktidar kullanımı, demokrasi kültürünün çoğulculaşmadığı ve tam tersine çoğunlukçuluğa meyyal olduğu yönetimlerde, sistemi enfekte etme, kurumlar ve kuralları hiyerarşik olarak mutasyona uğratma ve sonuçta otoriterlik hezeyanları ile rejimi kuşatma riski taşır.
Türkiye bu durumun işaretleri ile yüzleşme dönemindedir, İktidarın içinde olduğu güç zehirlenmesi, kendi iktidarı dışındaki bütün seçenekleri gayrimeşru ilan etme eğilimine girmiş bulunuyor. Tek başına iktidar siyasetin doğası gereği meşru bir taleptir ama koalisyon ihtimalini bir felaket gibi tanımlamak antidemokratik bir tavırdır. Toplum gençleşiyor, kültürel dinamizmi ve çağın teknolojik imkânlarına müthiş uyum kabiliyeti ile tek tipleştirici siyasetlerin hegemonyasına teslim olmaz.
Koalisyon, iktidarın çoğulcullaşması demektir, endişeye mahal yoktur, zorlamaya da gerek yoktur, kimseye yarar getirmez, toplumu germenin faturası “yönetilemez olma” halidir.
Koalisyonlar önümüzdeki dönem Türkiye’sinin gerçeği gibi görünüyor. Bütün siyasetler, toplumsal barış için, pozisyonlarını bu dönem gerçeğine göre almak durumundadırlar.

 

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ


“Kibir ve inat; bir kişinin kendini önce mükemmel görmesini, sonra da sonunu oluşturur.”
Tolstoy

 

AÇIKLAMA


AKP İzmir Milletvekili adayı eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın bugün yayınlayacağımızı duyurduğumuz ‘3. havaalanı ile ilgili söyleşimizi” gereken lüzum üzerine seçim sonrasına bırakıyoruz.


Tatil yok oy var


SOSYAL medya çalkalanıyor. “Tatil değil, sandık... Oy verin ama sonucu bilin! 5 değil 15 gün tatil olsa vazgeçmeyin, koyvermeyin, oy verin lütfen. ‘Oy ve Ötesi’ var, tek oyu zayi etmez, katılın, endişe etmeyin. Tatil yok, oy var... Turizmcilerden tek ses: ‘Gelmeyin, oy verin’


CUMHURBAŞKANI uzun yıllar tarihin akışını tersine çevireceğini sandı... Siyasal İslamcılık-Osmanlıcılık kompleksinin pençesinde ezilip gidecek...Serdar YILMAZ

Haberin Devamı


Yeni iktidara ağır fatura


TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonu TÜDEF, yeni iktidara ağır fatura çıkarıyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin kaçaklarla mücadele etmesi, doğalgaz ve elektrik fiyatlarının düşürülmesi, vergi adaletinin sağlanması, akaryakıt fiyatlarının makul düzeye indirilmesi, BBDK, EPDK, Rekabet Kurulu, RTÜK başta olmak üzere toplumun genelini ilgilendiren tüm sosyal ve ekonomik kurul ve kuruluşlarda tüketicilerin etkin temsil edilmesi, GDO ithalatında AB ile uyumlu hale getirilmesi, baz istasyonlarının son Danıştay kararı doğrultusunda yaşam alanlarının dışına çıkarılması, emekli maaşlarının insanca yaşanacak rakamlara ulaştırılması gibi birçok talep yer alıyor.
91 tutuklama oldu

Haberin Devamı


SOSYAL Haklar Derneği bir açıklama yaparak “Cumhurbaşkanı olmasına rağmen tarafsız kalmayacağını ifade eden ve bu iktidarın uygulamalarını benimseyen ve savunan kişinin de haliyle eleştirilmesi kaçınılmazdır” dedi.

 

Yazarın Tüm Yazıları