Paylaş
“Eskiden, Güneydoğu’da bir Kürdistan kurulması düşünülüyordu. Şimdi amaç sulara el koymak olunca, Dicle-Fırat havzasını oluşturan tüm Doğu Anadolu’ya göz koydular. Hatta Gürün’de Tohma Çayı ile birleştirecekleri Kızılırmak’ın Fırat’a bağlanmasından ve böylece Sivas’tan Hatay’a kadar olan bölgenin Türkiye’den koparılmasından, dahası buna Çukurova’nın eklenmesinden bile söz ediliyor.
İşte asıl amaç bu. Yoksa Kürtler Siyonistlerin ve emperyalistlerin umurlarında değil!..
Birinci Dünya Savaşı’nda, İngiltere Arapları kışkırtarak Osmanlı’yı parçalamak isterken, ona uşaklık yapan Peygamber’in torunu Şerif Hüseyin, “Büyük Arabistan Kralı” olmayı düşlüyordu. Fakat İngiltere, Osmanlı’yı yıktıktan sonra, cetvelle sınırlar çizerek 10’un üzerinde küçük devletçik oluşturdu. Çünkü ‘böl, vuruştur ve yönet’ politikası bir büyük devlet değil, birbirleriyle didişecek birçok küçük devlet oluşturulmasını gerektiriyordu. Zavallı Şerif Hüseyin Arabistan Kralı bile olamadı!..
Aynı politika gereği, çok konuşulan ‘Türkiye, Suriye, Irak, İran Kürtleri’ birleştirilerek Büyük Kürdistan’ın kurulmasına da izin verilmeyecektir. Hatta 4’ten de çok devletçik oluşturulacaktır. Örneğin, Irak Kürdistan’ının Barzanistan ve Talabanistan olarak ikiye bölünmesi olası. Sonuçta Siyonist emperyalistler bereketli Mezopotamya topraklarında sulu tarım yaparak insanları kontrolleri altına alıp ‘Dünyanın Efendisi’ olacaklar, bu bölgede yaşayan Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni vs. tüm insanlar ise onların ırgatı olacaktır.
Ayrıca hiçbir bölünme iç savaş çıkmadan gerçekleşmemiştir. İç savaş demek büyük acılar demektir. Buna Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da tanık olduk.
Bugün Kürtler Güneydoğu’dan çok İstanbul’da, İzmir’de ve diğer Batı illerinde yaşıyor. İç savaş çıkınca en büyük acılar buralarda yaşanacaktır. Onun için sözde barış masallarına kanarak yüz yıllardır var olan gerçek barış ve huzur ortamının bozulmasına izin vermeyin.
Dizayn edilmiş partilere güvenmeyin.
Tek kurtuluş, sizin ‘azim ve kararınız’ olacaktır!..”
GÜNÜN SÖZÜ
“Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar.” Mustafa Kemal ATATÜRK
CHP KADROSUNA DİKKAT ETMELİ
CHP son yerel seçimlerde yaklaşık 400 belediye kazandı. Ancak başta İstanbul olmak üzere birçok yerde CHP’li belediyelere yolsuzluk operasyonları yapıldı. Bu operasyonlarda önemli bir nokta var; ihbarların tamamına yakını CHP içindeki kişilerden tarafından yapılması; işin içinde ‘hasetlik de var’ tabii... Neticede Rıza Akpolat, Alaattin Köseler ve Prof. Dr. Ahmet Özer ile birçok meclis üyesi de tutuklandı. Dün itibarı daha hassas bir operasyon yapıldı. Dün de telefonuma CHP cenahından birçok ihbar gelmesi dikkatimizi çekti. Genel olarak yolsuzluk operasyonlarının İstanbul’da bazı CHP’li belediyelere sıçrayacağı yönünde... Yerel seçimlerden başarı ile çıkmış bir parti ve belediye başkanları, ihaleler, imar işleri dahil, yaptığı iş ve işlemleri, komisyonculukları, yasalara uygun olarak niye yapmaz! Son operasyonda ilginç bir gelişme de şu: Bazı ilçelerde tanınmış eski belediye başkanlarının birinci derece yakınları ile birlikte mal varlıkları, yolsuzlukları, adam dövdürtmeleri, dönemlerinde yaptıkları ihalelere ve villalarına kadar uzanacak gibi gözüküyor. Şunu ekleyelim, ‘kupon’ araziler ve göz konularak imara açılmak istenen daireler için de soruşturmalar önümüze gelebilir, deniyor.
ALEVİLER VE TÜRKMENLER KAYBETTİ
“ÜLKENİN dört bir yanı ateş çemberinde...Ama siyasetçilerin bir kısmı kalkmış, İmralı’daki bebek katiline; “Ne vereyim abime ne verecek abine” muhabbeti ile Türkiye’yi oyalıyorlar.”
Başka bir muhabbette deniyor ki: “Suriye, Arap, Kürt federe devleti için ilk adımlar atıldı. Öcalan içerde kalabilir!”
SURİYE’DE KİM KAZANDI
ABD ve İsrail’in desteklediği HTŞ ve PKK/PYD çok önceden ABD tarafından kendilerine dikte ettirilen anlaşmayı kamuoyu ile paylaştılar. PKK-PYD anayasal güvenceye kavuşurken, Aleviler ve Türkmenler anayasal güvenceden yoksun kaldı. Ümit ÜLGEN
TATARLIK NASIL ORTAYA ÇIKTI
MOĞOL istilasına uğrayan Deşt-i Kıpçak halkına yeni Türk Moğol kimliğiyle diğer kavimler Tatar demeye başladılar. Tatarlık böylece ortaya çıktı. Tatar kelimesinin kökeni hakkında çeşitli görüşler:
- Asıl Tatar halkı eski bir Moğol kabilesidir.
- Tatar eski Türk dillerinde ‘diğer insanlar’ anlamına gelmektedir.
- İslam dünyasına ‘Tatar’ kelimesiyle kastedilen ‘Moğol’dur.
- Avrupa, Moğollara Tartar/Tatar diyordu.
- Tatar, Rusların Altın Orda’ya tabi olmuş bütün Türk halklarına (hatta bazı hallerde temas ettikleri Osmanlılar hariç-bütün Türklere verdikleri bir isimdir.)
- Ruslar, Türkleri sevmediklerinden dolayı onları kötüleme maksadıyla Kazan ahalisine, Moğollara izafen Tatar diyordu.
Etik ve linguistik açıdan bugün Tatarlar denilen halkların ‘asıl Tatarlar’la hemen hiçbir ilişkileri yoktur ve hatta kendi aralarında da (umumen Türk dili ve Müslüman olmaları dışında) büyük farklar mevcut ise de ‘Tatar’ tabiri bir şekilde empoze olmuş ve yerleşip kalmıştır.
KAFA KARIŞTIRMA
İMAMOĞLU’na dava üstüne dava.../ 23 Mart kampanyası için yurt gezilerine çıkıyorsun demek ki korkmuyorsun!/ Peki bu gezilere çıkmasan partin için ‘tasarruf’ olmaz mı?/ Yapay zekânın tıbbi tavsiyeleri, insanları riske atıyor./ Kararsızları umutlandıranların sesi kim olacak?/ Ömer Seyfettin’i genç kuşaklara öğretelim./ İslam dininin farklı tanımları ne çok./ Mobbing en büyük insanlık suçudur./ Genel af çıkarılabilir mi? Türkiye yol geçen hanı mıdır?/ Yalan, yağcılık, çıkarcılık en çok kimin üzerine sıvanabilir./ Baykar, dünyanın en büyük savunma firması İtalyan Leonardo’ya ortak oldu, yine aferin./ Paylaşın ki çoğalın!..
Paylaş