Kılıçdaroğlu’nun kayıp üç günü

Ekrem İmamoğlu-Özgür Özel ikilisi ve ekipleri de işlerine geldiği zaman şarj ettikleri siyaset fişini, ‘Kemal Kılıçdaroğlu prizinde’ takılı unutmuşlar.

Varsa, yoksa ‘Kemal Bey mahkemeye gitsin 38. Kurultay’da şaibe yok’ desin derdindeler.

30’a yakın itirafçının olduğu, 130 sanıklı dev yolsuzluk davasıyla boğuşan Ekrem İmamoğlu, adeta kendi davalarını da ikinci plana atarak ısrarla Silivri Marmara Kapalı Cezaevine davet ettiği Kemal Kılıçdaroğlu’na açık açık 'Özgür Özel ile görüşeceğim siz kabul edin, mahkemeye gidin şaibe yoktur, deyin' mesajını verdi.

Kemal Bey davada taraf değil, şikayetçi değil. Onlarca delege rüşvet çarkını ifşa ederek ifade vermiş. Değişimci grup birbirine girmiş. Niye bu tartışmanın içine girsin ki?

Her şeyden önce maksadını aşan, hatta 'Ekrem Bey CHP’yi dizayn ediyor, kendisini Genel Başkan Özgür Özel’in üzerinde görüyor' bakışını besleyen bir durum.

Aslında plan çok basit. Kemal Bey mutlak butlan çıkarsa kabul etmediğini söylesin. Koskoca CHP’ye, mahkeme salonuna getirilen Hikmet Çetin gibi bir isim kayyum atansın, 45 gün içinde tartışmalı delegelerle tekrar formalite bir kurultay yapılsın.

Yıllardır CHP izlerim, böyle bir bakış görmedim. CHP mutlaka bu iddiaları temizleyerek arınma dönemine girmeli. Bunun yolu da tarafsız bir bakışla direkt üyeye gitmektir. 

ÖZEL, CHP ÜYELERİNE GÜVENMİYOR MU

 İhtimaller sınırlı. 30 Haziran’da dava bir noktaya gelecek. Mutlak butlan oldu diyelim. Ne değişecek? Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte mevcut yönetimde bulunan PM üyelerinin çoğunluğu yerini muhafaza edecek.

Özgür Özel seçilmiş TBMM Grup Başkanı olarak kalacak. CHP üç-beş ayda mahalle, ilçe ve il seçimlerini yapacak. Yeni 38. Kurultay toplanacak. Genel Başkan adayları ortaya çıkacak. Özgür Özel de aday olacak.

Ama illa da her ne kadar karşı görünseler de kayyum yolunu açacak olan Kılıçdaroğlu beyanı.

Yoksa Özgür Özel davalık olan 38. Kurultay delegeleri kadar, bu delegasyonu oluşturan milyonu bulan CHP üyelerine güvenmiyor mu? Ya da Ali Mahir Başarır’ın, Halk TV’de utana sıkıla 'İmamoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi Özgür Özel’in liderliğinin ilanıdır' mesajı İmamoğlu’na mıydı?

Yani 38. Kurultay yenilenirse, davası yıllarca süreceğe benzeyen Ekrem İmamoğlu’nun ‘Ben Genel Başkan adayı olayım’ demesinden mi korkuluyor!

KEMAL KILIÇDAROĞLU GEÇEN HAFTA NE YAPTI

 Dünya, İran-İsrail sıcak savaşı her an bir nükleer savaşa evrilme tehlikesi yaşarken, Bayburt’ta canlı bir kalabalık toplayan Özgür Özel’in de gündemi 38. Kurultay davasıydı. “Kabul etmem” diyor. Peki bu mahkeme kurultayı iptal etmezse adalet yerini mi bulmuş olacak! Lehte olunca başka, aleyhte olunca başka tavır. İşte adaleti siyasallaştıran bakıştan bir örnek. İmamoğlu ve Özel, CHP’nin davasını birinci planda tutarken kendilerince haklı da olabilirler.

Peki İmamoğlu’nu 8 belediye başkanı ile birlikte aynı gün ziyaret ederek partinin tamamını kucakladığı mesajı veren Kemal Kılıçdaroğlu geçen haftayı nasıl geçirdi?

Önce telefonunu kapadı. 4-5 Kasım 2023 tarihindeki 38. Kurultay’dan itibaren 15 günde bir toplantı yaptığı biliminsanları ve ailelerini, eşi Selvi Hanım ile birlikte Kaz Dağları’nda butik bir otelde üç gün misafir etti. Eski Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve eski Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun da refakat ettiği toplantıda tek şey konuşulmadı, yani 30 Haziran...

Babalar Günü'nde de eşi Selvi Hanım ve İzmir Milletvekili Mahir Polat ile birlikte merhum Ferdi Zeyrek’in eşi Nurcan Sarkın Zeyrek’i ve çocuklarını evinde ziyaret ettikten sonra Ankara’ya döndü.

GÜNÜN SÖZÜ

“Türkiye Cumhuriyeti; temel değerlerine sahip çıkacak ve sonsuza dek demokratik, laik bir Cumhuriyet olarak yaşayacaktır.”

Av. A. Erdem AKYÜZ

OKUYUNUZ

OSMAN ULAGAY’DAN ‘TÜRKİYE’DE 82 YIL’

‘Bir Ömrün Aynasında Türkiye’de 82 Yıl’ (Doğan Kitap). Bu kitap Osman Ulagay’ın çocukluk yıllarından itibaren şekillenen düşünce dünyasını, eğitim yaşamını, gazetecilik serüvenini ve Türkiye’nin kritik kırılma anlarına ilişkin yorumlarını içeriyor. 27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’den 2001 krizine ve AKP'nin yükselişine kadar uzanan süreçte bir gazeteci olarak gözlemlerini, karar alıcılarla kurduğu ilişkileri, ekonomik ve siyasi değişikleri özgün bir üslupla aktarıyor. Türkiye’nin ve dünyanın dönüşümüne ilişkin kaleme alınmış bu biyografi Ulugay’ın eleştirel bakış açısını zamanın ötesine geçen tespitleri ve entelektüel birikimini sunuyor.

YENİ KİTAPLAR 

Volkan Vural’ın yaşam öyküsünü anlattığı 'Bir Büyükelçinin Belleğinde Kalanlar' Türkiye’nin politik ve diplomatik tarihini içeriyor.

 İlber Ortaylı ‘Fatih Sultan Mehmet’ (Kronik), Büyük ozan Aşık Veysel’in (1894-1973) yaşamına yolculuk yapan Yaşar Seyman’ın ‘Gönül Gördü, Dil Söyledi’ kitabı (Bilgi Yayınevi), Tolga Aydoğan, ‘Sabahattin Alinin Ankara’daki İzleri’ (Yapı Kredi Yayınları), Canan Gerede ‘Devrim Çiceği’ (Kırmızı Kedi), Umberto Eco 17. Yüzyıl, Yöntem Çağı (Alfa Yay.), M. Bedrettin Toprak ‘Osmanlı İstanbul’unda Eşitsizlik’ (Vakıfbank Kültür Yayınları), Jak Şalom ‘Bir Sinematekten Ötesine, Sinemayı Sevmek (Kırmızı Kedi)

KADIKÖY APARTMANLARI

 TURAN Farajova, eski yapılardan modern apartmanlara ‘Beyoğlu’ kitabından sonra ‘Kadıköy’ kitabını da (Epona) yayımladı. Yazar, Kadıköy’ü beş bölümde inceliyor; ilk bölüm, Kadıköy’ün antik dönemden bugüne tarihini özetliyor. Devamında Moda, Yeldeğirmeni ve Haydarpaşa, Bostancı-Feneryolu, Fenerbahçe-Kalamış hattı var. Beşinci bölümdeyse Göztepe-Erenköy hattı anlatılıyor. Hürriyet Pazar’da Ece Altıkulaç, kitabın izinde semt semt dolaşmış ve adı geçen apartmanları yerinde incelemiş, kitaba renk katmış.