Paylaş
“Örgütün kurucusu olduğu için ‘sözünün dinlendiği’ öne sürülen bölücübaşı, 1999’da da PKK’lılara “Silahları bırakın” demiş ama o zaman kimse takmamıştı! Bu durumda örgütün gerçek kurucusu bölücübaşı değil de başkası olmasın? Şimdi istek, perde arkasındaki kurucudan geldiği için mi her şey istenildiği gibi gelişti? Bu sorunun yanıtını bulabilmek için ‘Tarih Baba’nın tozlu sayfalarını karıştıracak olursak, PKK’nın bölücübaşı tarafından değil çok daha önce, işgal yıllarında İngiltere tarafından “Kürt Teali Derneği” adıyla kurdurulduğunu öğreniriz. İngiltere, bunun yanında “İngiliz Hayranları (Muhipler)” ve “İslam Teali” adlı iki dernek daha kurdurmuştu. Emperyalistler, Kurtuluş Savaşı yıllarında, bunları kullanarak birçok isyan çıkarttı. Hatta özel bir ordu (Kuvayı İnzibatiye) oluşturarak Kuvayı Milliyecilerin üzerine saldırttı. Kurtuluş’tan sonra da Sevr’i diriltmek için isyanlar çıkartarak Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalıştı.
Atatürk zamanında isyanların hepsi kısa sürede tepelendi. Atatürk’ten sonra Türkiye emperyalistlere teslim olunca işler değişti.
Emperyalistlerin patronluğunu İngiltere’den devralan Amerika, Soğuk Savaş yıllarında, Sovyetlere karşı ileri karakol olarak kullandığı için Türkiye’yi bölme işini erteledi. Fakat Cumhuriyet’in altını oymak üzere örgütleme ve planlama çalışmalarını sürdürdü. Bu iş için Adana Konsolosluğu’nda, gerçekte CIA ajanı olan bir konsolos yardımcısını görevlendirdi. Bu kişi, günlerini Adana’dan çok Doğu ve Güneydoğu’da geçiriyor ve buralarda bölücü odaklar oluşturmaya, bunlar arasında eşgüdüm sağlamaya çalışıyordu. Bunun yanında, Cumhuriyet karşıtı İslam Tealici gericileri ve Muhipleri de örgütlüyordu. MİT’i ele geçirmişlerdi. Ayrıca ünlü Siyonist Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın açıkça söylediği gibi “hem iktidarı hem de muhalefeti istedikleri şekilde düzenlemiş (dizayn etmiş)” oldukları için bu işleri kolayca yapıyorlardı. Bu arada İsrail kurulmuş ve CIA, MOSSAD gibi becerikli bir ortak kazanmıştı!...
*
Sovyetler yıkılınca Ortadoğu’yu yeniden düzenlemek ve Sevr’i yaşama geçirme zamanı geldi. Bu amaçla Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hazırlandı! Projeye bahane bulmak için, New York’taki İkiz Kuleler’e saldırı düzenleterek 5 bin yurttaşlarını öldürmekten çekinmediler. Bunu Müslümanların üzerine atan Başkan Bush, “Bu bir Haçlı seferidir” diyerek Afganistan’a saldırdı. Ardından Irak, Libya ve Suriye parçalandı. İşin ilginç tarafı, Haçlı seferine diğer Müslüman ülkelerin yardımcı olmasıydı. Kimi eşbaşkanlık görevi yaptı. Kimileri de Amerika’nın savaş giderlerini karşıladı!...
BOP’ta sıranın İran ve Türkiye’ye geldiği düşünülürken, küresel ısınma ile su petrolden daha değerli olunca, Siyonist-emperyalist ortaklığının “Mezopotamya Projesi” adlı yeni bir proje hazırladıkları öğrenildi.
Deniz suyunu arıtarak çölde topraksız tarım yapan Siyonistler, “Bereketli Hilal” denilen Mezopotamya topraklarını Doğu Anadolu’nun suyu ile buluşturarak, “Petrolü kontrol ettiğinde devletlere, besini kontrol ettiğinde insanlara egemen olursun” diyen Kissinger’ın ruhunu sevindirip, dünyaya egemen olacak ve 2000 yıllık rüyalarını gerçekleştireceklerdi!”
Yarın: Sivas’tan Hatay’a kadar olan bölgenin koparılması...
GÜNÜN SÖZÜ
“Biz kimin için yola çıkıyoruz. Kararsızların ve umutsuzların sesi olacağız. Yeni bir siyaset anlayışı getireceğiz. Ve her şeyi birlikte başaracağız.”
Ekrem İMAMOĞLU
İMAR RANTI VURGUN ANLAYIŞINI YAZARKEN UTANIYORUZ AMA...
GÖZLER ATAKÖY 1. KISIM’A DİKİLMİŞ
İstanbul’un en büyük sorunu imar rantı ile ilgili vurgun anlayışı. Bu tür yolsuzlukları sık sık gündeme getirmek istiyoruz. Bu çerçevede Bakırköy Ataköy 1. Kısım’da yaşanan sorunları da sık sık yazdığımızı hatırlarsınız. Emin olun biz yazarken, utanıyoruz ama utanan var mı, ne yazık ki yok!
Ancak bazı müteahhit firmalar ‘kupon’ bölgeye gözlerini dikmişler ve sağlam evlerinde yaşayan insanları sürekli dolaylı şekilde taciz ediyorlar. Yeni belediye başkanının tıpçı olması nedeniyle daha özenli davranması gerekmiyor mu?
Ne kadar ‘gaspçı’ bir anlayış... Bu anlayıştaki siyaset cambazlarını Trakya’da Istranca’da, Kaz Dağlarında görüyoruz. Bulgaristan yerel yönetimlerinin, Türkiye’yi ibretle seyrettiklerini biliyoruz.
Yerel yönetimlerde böyle bir anlayış olmamalı, daha doğrusu bu makamlara aday gösterilen kişilerin ‘dik’ durmaları ve saygınlıklarını korumaları gerekiyor diye düşünüyoruz.
İstanbul’da tutuklanan kaç belediye başkanı ortaya çıktı. AKP’nin ‘olta’ attığı daha birçok belediye başkan gündeme gelecek diye düşünüyoruz. Saygınlığını korumaları gereken belediye başkanının kendi partilerinin saygınlığını da korumaları gerektiğini hiç düşünmüyorlar mı? Hedefleri etütlerde sağlam çıkan yapıları yıkıp yerine yenilerini yapmak. Halbuki mülk sahipleri sağlam olan binalarında anılarıyla yaşamak istiyorlar. Sanki beklenen deprem sadece bu planlı, projeli alanı vuracak. Çünkü gözlerini buraya dikmelerinden anlaşılıyor. Firmalar bölgenin betonlaşması için var güçleriyle çırpınıyorlar.
Yineliyoruz, gelen şikayetler ‘oy verdiğimiz Bakırköy Belediyesi’nin kendilerine destek vermedikleri’ yönünde! Hatta bazı ortaklıklar olduğu da belirtiliyor. Gelişmeler oldukça köşemize taşıyarak mağdurların tabii ki yanında olacağız.
BİLİYOR MUSUNUZ?
- İSTANBUL’da bir köprüde şerit değiştirmek ve sollama yapmanın yasak ve cezasının 2.168 TL olduğunu...
- 76 yıllık Audi’nin Brüksel fabrikasının kapatılarak 3 bin kişinin çıkarılacağını öğrenen işçilerin ağladığını...
- KKTC Meclisi üyesi Doğuş Derya’nın “Kim bu kürsüye çıkıp da vatan millet Sakarya edebiyatı yapıyorsa o işin arkasında mutlaka hırsızlık çıktığını” söylediğini...
- UĞUR Mumcu’nun bir konuşmasında “Bu memlekette banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken de Atatürk maskesi taktılar” dediğini...
LÜLEBURGAZ’DA REKOR 27 OYUN
LÜLEBURGAZ Belediyesi’nin ilkini bu yıl düzenlediği Lüleburgaz Amatör Tiyatro Festivali 9 Mart’ta festival kortejiyle başladı. Festivalin ilk gününde yazar İlkay Yıldız ve oyuncu Ahu Türkpençe yazar adayları ile buluştu. Festivalde ilk perde Rapiska Sanat’ın sahnelediği ‘Düş Albay’ oyunuyla açıldı. Festival kapsamında 27 Mart’a kadar 23 tiyatro oyunu sanatseverlerle buluşacak.
Paylaş