Paylaş
Derken pekmez tüketimi azalmaya başladı. Güney’de ilk şaraphaneyi 1954’te Hüseyin Şirin kurdu. Ardından aralarında Fevzi Tokat’ın da yer aldığı 10 kişi ikinci şaraphaneyi açtı:
* Onel Kollektif Şirketi.
1960-61’de “Onel” dağıldı. Şirketten kopanlar 4-5 ayrı şaraphane kurdu. Ayrı şaraphane açanlar arasında Fevzi Tokat da vardı. 300 metrekarelik şaraphanede şişelemeye 1965-66’da geçebildi. Kardeşi Yasin Tokat o sırada lisedeydi. Yasin, abisinin şarap üretimine başlaması üzerine kararını verdi:
- Ziraat Fakültesi’ne gireceğim.
Hedefine uygun yol aldı:
- Ziraat Fakültesi’ni 1972’de bitirdim. Zeytinyağı, şarap, süt ve bira konusuna yoğunlaştım.
Güney’e dönüp abisinin yanında çalışmaya başladı. 1972’den itibaren de Pamukkale Şarapçılık’ın tüm sorumluluğu Yasin Tokat’a geçti. İlk dönemlerde yıllık 250-300 bin litre üretimleri vardı.
1990’da şarap ihracatını denedi:
- Baktım Çalkarası ve Dimrit üzümlerinden elde ettiğimiz şarapla dünyada rekabet şansımız yok. Doğu’da Öküzgözü ve Boğazkere üzümleri vardı ama yeterli değildi.
1996’da bir konferans düzenlenmesine öncülük etti. Konferans sonrası Türkiye’nin birçok bölgesinden asma çubukları Güney’e gönderildi. Farklı çubuklar denendi. Sonunda Güney’de dünyanın şaraplık üzüm çeşitlerinden iyi sonuç alınabileceği görüldü.
Bağcılıkta deneyimli çiftçilere teklifte bulundu:
- Cabarnet Sauvignon, Shiraz, Cabarnet Franc, Merlot gibi dünyada bilinen üzümleri yetiştirin, Çalkarası’nın iki katı fiyatla alacağım.
Çiftçilere bir adım daha attırdı:
- Yer bağcılığından vazgeçin. Salkımları toprakla temas ediyor, kalitesi düşüyor. Telli sistemle üzümün toprakla temasını keselim. Üzümlerimiz temiz olsun.
Zamanla Güney’de üretilen şaraplık üzüm çeşitleri arttı, iyi verim alındığı görüldü. Kavaklıdere’den Doluca’ya, Sevilen’den Kayra’ya kadar birçok şarap üreticisi Güney’de kendi bağlarını oluşturup, çiftçiden de alım yapmaya başladı.
İlçede bağa dönüşen alan 50 bin dönümü aştı, 25-30 bin ton şaraplık üzüm üretilir oldu. Tokat, yaşanan dönüşümü şöyle yorumladı:
- Türk şarap üreticileri dünyada rekabet edebilecek düzeyde ürün elde edebiliyorsa, bunda Güney’deki başarının payı büyüktür.
Tokat, Güney’de yakalanan başarı üzerine ilçeye borçlu olduğunu düşünürken 1963’te mezun olduğu orta okul binasını gözüne kestirdi. 2015’te Milli Eğitim’e başvurdu. 3 yıl sonra izin çıktı:
- 5 milyon liraya ilçemize yakışır bir okul yaptırdık. Okula rahmetli abim Fevzi Tokat’ın adını verdik.
Okulu yaptırmanın verdiği haz, birçok işin önüne geçti, yeni hedef koydu:
- Güney’e bir de meslek yüksek okulu yaptırmak isterim.
Bu durumda Pamukkale Üniversitesi Güney’de bir meslek yüksek okulu düşünür mü?
24 KİLOMETRE TERAS YAPTI 5 BİN CEVİZ, 2 BİN 500 BADEM DİKTİ
PAMUKKALE Şarapçılık Satış ve Pazarlama Direktörü Selda Tokat davet etti, Denizli’nin Güney ilçesinde yarım günlük bir tur yaptık. Fabrikanın bahçesine girdiğimizde Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Tokat, yıllık üretimi 5.5 milyon litreyi bulan şaraphaneye yeni gelen üzümlerin işlenmesiyle ilgileniyordu.
Abilerinden Alaettin Tokat ve Şevket Tokat, bahçede üzümlerin üretim bandına boşaltılmasını izliyordu. Yeğeni Saim Tokat, ailenin 3’üncü kuşak temsilcileri Fevzi Tokat ile Yasin Tokat da işlerin başındaydı.
Pamukkale Şarapları Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Tokat, fabrika turu sonrası bizi 1100 metre rakımlı Ali Eren Dağı’na çıkardı:
- Babamız buralarda hayvan otlatmak üzere 2 bin dönüm arazi almıştı. 6 kardeş kura çektik, araziyi paylaştık. Bana 380 dönümlük pay düştü. Ek alımlarla arazim 450 dönümü buldu.
Araziye 5 bin ceviz, 2 bin 500 badem fidanı diktiğini belirtti:
- Fidan dikimi için 24 kilometreyi bulan teraslama yaptım. 100 metrelik artezyenle suya ulaştım, su deposu da inşa ettim. 7 bin 500 fidanı damlama sistemiyle suluyoruz. Bu iş için
1 milyon lira harcadım.
İSTANBUL BOĞAZI’NDA YELKEN FESTİVALİ HAZIRLIĞI
HEDEF Yelken’in ortağı Yiğit Eroğlu’ndan mesaj geldi:
- Hedef Yelken’in 10. yılı vesilesiyle İstanbul Boğazı’nda 29 Ekim’de bir “Yelken Yarışı Festivali” düzenlemeye hazırlanıyoruz.
Festivali düzenleme amaçlarına işaret etti:
- Hedefimiz Türkiye’de yelkenciliği ve yatçılığı ileri düzeye taşımak, dünyada öne çıkarabilmek.
Bugüne kadar farklı yarışlar yapıldığını kaydetti:
- Söz konusu yarışlarda katılımcı sayısı 100’ün üzerine çıkmadı. Amacımız aktif olmayan çok sayıda tekneyi bir gün bile olsa Boğaz’da yelken yapmaya çekmek.
2023 hedefini de paylaştı:
- 29 Ekim 2023’te ulusal-uluslararası rekor katılımlı “İstanbul Boğazı Yelken Festivali” yapmak.
Ulaştırma Bakanlığı’nın hedefini anımsattı:
- Yarışma-festival planımız, Bakanlığın
1 milyon amatör denizci hedefine uyuyor.
Paylaş