- Şeffaflık ve hakkaniyeti sağlamak, iyi yönetim ilkelerini oturtmak.
Ardından bürokrasiye dikkat çekti:
- Anayasa ve kanunlar değişiyor, bürokraside anlayış değişmiyor. Anlayışı değiştirmek gerçekten çok zor.
Doktorlara şiddet uygulanması olayına tersten de baktıklarını belirtti:
- Bir insan kendisine, yakınına şifa dağıtan doktora, hemşireye neden şiddet uygular. Acaba doktorun, hemşirenin tutumunda, davranışında mı bir yanlışlık var? Doktorun hastasının yüzüne doğrudan, “öleceksin” demesinden mi rahatsızlık söz konusu? Doktor ve hemşire hastaya, yakınına “hoşgeldin” mi demiyor?
Kamu Denetçiliği Kurumu için şu tanımı yaptı:
- Halkın avukatıyız, kamunun vicdanıyız...
Masamızda bulunan Türkiye’nin Köln Başkonsolosu Ceyhun Erciyes’e tam “Kayserili misiniz?” diye sorarken Münster Başkonsolosu Pınar Gülün Kayseri yanımıza geldi. Aynı soruyu ona da yönelttik, yanıtları şu oldu:
- Muhtemelen dedelerimizin kökeninde Kayserililik var.
Masada memleket sohbeti sürerken Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut uğradı:
- Ben de Trabzonluyum. Siz sormadan söyleyeyim. Ofluyum.
Köln Başkonsolosu Erciyes, Bulut’a öneride bulundu:
- Pazar günü Trabzonluların bir etkinliği olacak. Kalırsanız o buluşmaya katılabilirsiniz.
Bulut, İstanbul Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) temelinin atılacağını belirtti:
- Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yeni AKM’nin temelini atacak. O törende bulunmam gerekiyor.
- Mustafa Kemal aslında Makedonyalı’dır. Çünkü onun doğduğu dönemde Selanik, Makedonya toprağı idi. Selanik 1913’te Yunanistan sınırlarına dahil oldu. Fethi Okyar da bizim topraklarda doğmuştur. Ayrıca, Yahya Kemal’e ilham veren de bizim topraklarımızdır.
Ardından Makedonya’daki bir deyimi paylaştı:
- Komşu kapıcık...
Bunun ne anlama geldiğini anlattı:
- Komşu evler arasında küçük geçiş noktaları olur. Onlara, “komşu kapıcık” deriz.
“Komşu kapıcık”ın her zaman açık olduğunu belirtti:
- Makedonya ile Türkiye doğrudan komşu değil. Sınırdaş değiliz. Ancak, aramızda geçmişe dayanan “komşu kapıcık” vardı.
TAV’ın Üsküp ve Ohrid’de yatırımla büyütüp işlettiği havalimanlarına dikkat çekti:
- Türk müteahhitlerinin yurt dışında üstlendikleri en büyük işin parasal boyutu nedir?
Yenigün yanıtladı:
- Limak’ın Kuveyt’te yapımını sürdürdüğü havalimanı projesi 4.5 milyar dolarlık bir iş. Bugüne kadar müteahhitlik şirketlerimizin yurt dışında tek kalemde üstlendikleri en büyük projedir.
Geçen gün Limak Havalimanı İşletmelerinden Sorumlu Genel Müdürü Haldun Fırat Köktürk’le sohbet ederken Yenigün’ün Malezya’dan aktardığı diyalogu anımsadım. Köktürk, Kuveyt’te gölgede 55 dereceyi bulan sıcaklıkta iş yaptıklarını vurguladı:
- Kuveyt’te inşaatın yüzde 35’ini tamamladık. Projenin tamamlanması için süre 6 yıl olarak belirlenmişti. 4 yılda bitireceğiz. Havalimanının teknik işletmesine de talibiz.
Sonra Habarovsk’ta (Rusya) aldıkları 120 milyon Euro’luk projeye işaret etti:
- Şu anda Habarovsk’ta - 40 derecede inşaat yapıyoruz. Rostov ile Volgograd’da havalimanı terminal inşaatlarını teslim ettik.
- Merkez Bankası milyonlarca veriyi toplayıp, sürekli değerlendiriyor. Hallerden büyük marketlere, sadece internetten satış yapanlara, emlaktaki gelişmelere kadar her hareket izleniyor. O veriler harmanlanıyor.
Bu kadar veriyi izleyip harmanlamak, Merkez Bankası’na şu avantajı sağlamış:
- Enflasyonla ilgili gelişmeleri her gün izliyoruz. Yani, her gün, o güne kadarki enflasyon verisi elimize geliyor.
Bunun üzerine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Tekirdağ’da tanık olduğum, bugüne kadar 11-12 ilde yaptığı bölgesel buluşmayı örnek gösterdim:
- Masada TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Vakıfbank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan başta olmak üzere 6-7 bankacının bulunduğu 1000 kişilik bir toplantıyı izledim. 100’ü aşkın iş insanı soru sordu, bankalarla sıkıntısını paylaştı. Taraflar için çok işe yarayan bir toplantı oldu.
Ardından benzeri yöntemi Merkez Bankası yönetiminin de izlemesinin yararlı olacağını belirttim:
- Piyasanın, ekonominin nabzı elbette verilerle tutulabilir. Ancak, Başkan Çetinkaya başta olmak üzere banka yönetimi ile Para Kurulu üyelerinin bu tür toplantılarla piyasayla yakın temas kurması iyi olur.
Bunun üzerine şu yanıtı aldım:
Tepe’ler yatırım hazırlığına giriştiğinde arsa konusunda şok yaşadı:
- Arnavutköy Belediyesi, bizim arsayı yandakilerle birleştirmiş, 4 dönüme çıkarmıştı. Tanımadığımız 3 kişi ile arsa ortağı olmuştuk.
Sultan Tepe, belediyenin bu kararı nasıl aldığını araştırmaya koyuldu, hukukçular İmar Yasası’nın “Arazi ve Arsa Düzenlemesi” başlıklı bölümündeki maddeyi buldu:
◊ İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir.
Tepe, Arnavutköy Belediyesi’ne başvurdu:
- 3 dönümlük arsamız bizim için yeterliydi. Mevcut şirket idari binamızı ortak kullanarak burada üretim yapabilecektik.
Belediyedeki yetkililer yanıt verdi:
- Almanya ile siyasi ilişkiler bugünlerde gergin. Açılış için biraz beklesek mi?
Almanya’daki ekip ısrar etti:
- Açılışı yapalım.
Orakçıoğlu, Stuttgart’a gitti, açılışa katılan Porsche Denetleme Konseyi Başkan Yardımcısı Uwe Hück, şu mesajı verdi:
- Siyasi gerginlik beni rahatsız ediyor. Çözüm için bir şeyler yapmak isterim.
Orakçıoğlu, Hück’ü Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), “İnovasyon ve Girişimcilik Haftası”na davet etti. Kapanış oturumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dinleyen konuğunu akşam Boğaz’da yemeğe götürdü. Hück, yemek sırasında yakın arkadaşı olan Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’i aradı, telefonu Orakçıoğlu’na uzattı. Karşılıklı iyi dilekler dile getirildi.
Daha sonraki günlerde Almanya-Türkiye siyasi ilişkilerinde yumuşama başlayınca, Orakçıoğlu düşündü:
- Bu işte Uwe Hück’ün katkısı oldu sanıyorum.
- Nijerya’da konut projelerini üstlenmek için TOKİ öncülük etsin.
Erdoğan itiraz etti:
- Kesinlikle olmaz.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün’e döndü:
- Sizi büyük bir rakipten kurtardım.
Yenigün, teşekkür edip, kendi formülünü aktardı:
- Efendim, TOKİ konutta ülkemizin önemli markası. TOKİ, Nijerya’da işi üstlenmesin ancak ismini müteahhitlerimizin yanına koysun. TOKİ’nin marka gücünden yararlanalım.
Yenigün,