Fransız kaldık

Gördünüz mü bak kafanızın dikine gidince ne oldu.

Ataman’ın parlak fikriyle maçı boşlayıp İspanya’ya 27 farkla yenildiğimiz için İspanya ve İtalya ile üçlü averaja kalarak üç takım arasında üçüncü olduk.

Matadorlar tek sayı farkla ev sahibi Almanya’yı turnuva dışına gönderince 4. sıraya gerileyerek sonraki turda şampiyonanın favorisi Fransa ile onun evinde oynamak durumunda kaldık.

Gayya kuyusuna düştük sizin anlayacağınız.

YANLIŞ SARMALI

FİBA sıralamasında 88. sıradaki İzlanda karşısında dahi, açık deniz balıkçılarının inanılmaz 17 üçlük isabeti yüzünden bütün maç zorlandık.

Cedi ve Dixon’ın el ısıtması şeklinde geçen maçta turnuvanın en kısa takımı İzlanda’nın enerji ve yüksek isabetini savunmaya fazla takılmadan seyrettik.

İlk yarısı berabere biten maçı son saniyelerde gene seyredip 2 kere üçlük attırarak 91-91 uzatmaya götürdük.

Ikına sıkına kazandık bari de gecenin tadı iyice kaçmadı.

ZORU SEVER...

Olan oldu beyler, şimdi size düşen Lille’de, maç başı 80 sayı ortalamayla Tony Parker pilotajıyla oynayan Fransa’yı elemek.

Ergin Ataman zor günleri sever genelde.

İşte ona bir fırsat. Ancak sürpriz bir Fransa galibiyeti yaratması örselenmiş imajını toparlar.

Yoksa baş beri yapa geldiğiniz idari ve teknik yanlışları nasihat olarak alır, Avrupa Şampiyonası’ndan elimiz boş döneriz.

Tabii sizin bu ‘topyekûn Fransız’ durumunuzu da uzun süre konuşuruz.