Çünkü olağanüstü başarılar ancak takıma bireysel başarılara endekslenmiş basketbol oynatmazsan yaşanabiliyor. Üçlük isabetine bel bağlarsan, akşamki gibi çember sevmeyince hüsran oluyor.
BiR SONRAKi MAÇA BAKALIM
Hemen maçı alıp gitme arzusuyla baskı altında kalan ev sahibi panik yaptı. Nigel Hayes-Davis ve Dyshawn Pierre uzunları karşılarında hiç geri adım atmadılar. İlk yarıda rakibi ve oyunu düşük skorda tutma stratejimiz tuttu. Bartzokas takım oyununu bırakıp Vezenkov ve 7de 6 üçlük atan Canaan ağırlıklı hücum düzenine geçerek ivmeyi geri kazanarak yangın yerine çevirdiler salonu. Topu çevirerek buldukları sayılarla maç sonuna kendi hüviyetlerine kavuşmuş girdiler. Sloukas bildik maç sonu performansıyla skoru askıya alarak, bizi de düzen dışına atıp, takımını galibiyete taşıdı.
<iframe width="640" height="360" src="https://www.youtube.com/embed/3fvuv-8tRcM" title="Euroleague şampiyonu Fenerbahçe'nin yıldızları Spor Arena'da! Tarihi zaferi anlattılar..." frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>
Fenerbahçe Alagöz Holding ile ÇBK Mersin Yenişehir Belediyesspor, şölen alanına çevirdikleri Prag’daki Dörtlü Final’de final oynayarak hepimize gurur dolu bir gece yaşattı. Aynı sezonda, tarihleri uygun olduğundan WNBA’in yıldızlarını takımlarımızda görebiliyoruz. Bu da bizi her zaman için Avrupa’nın zirvesinde tutuyor. Eskiden buralarda, bu kupayı daha önce Fenerbahçe’yi yenerek almış olan Galatasaray da olurdu. Dün onun yerini ÇBK Mersin Yenişehir Belediyesi takımı aldı.
‘GÜÇ BENDE’ DEDi DiŞi KANARYA
Fenerbahçe’nin zengin kadrosunun derinliğini kullanma lüksüne sahip deneyimli koç Marina Maljkovic, dar rotasyon ve aynı oyuncularla uzun süre oynamak zorunda olan rakibi karşısında çok avantajlıydı. Nitekim bu büyük avantajını daha ilk yarıdan 33 sayı farkla parkeye yansıtarak tarihi bir galibiyete ulaşmayı başardı.
STEWART’IN ŞAHANE GECESi
Pota altını, WNBA’in MVP’si Meesseman ile karartan ve attığı 35 sayıyla finallerin en fazla sayı yapan oyuncusu olarak şahane gecesini yaşayan ‘Wonder Woman’ Breanna Stewart’ın yay gerisi üçlükleriyle domine eden Fenerbahçe karşısırda Dubljevic pilotajında kısaların basketbolunu oynayan Mersin Yenişehir, terazide denkliği bir türlü yakalayamadı.
YELDEĞiRMENLERi GiBi
Fenerbahçe kaçıp farka giderken Mersin Yenişehir hücumlarında yeldeğirmenlerine saldırmaya benzer çaresiz tablolar çıktı ortaya. ‘Fenerbahçe şov’ura Olcay, Vandersloot ve McBride da katılırken, Mersin Yenişehir finale gelene kadar basketbola dair yaptıklarının tamamını, Fenerbahçe’nin sahanın iki tarafında sergilediği gücüne boyun eğerek unuttu ve oraya kadar gelebilmenin haklı gururunu yaşamakla yetindi.
<iframe width="1263" height="480" src="https://www.youtube.com/embed/V5X5OvQjdy8" title="Türkiye Ligi'ne Türk hoca & Son şampiyon Zico | Olimpiyat Stadı eziyeti | Samsunspor & Eyüpspor" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" allowfullscreen></iframe>
Neyse ki Olympiakos, Baskonia’yı mağlup etti de play-off’a kendimizi attık! Hiçbir şeyden çekmedi oyun kurucularından çektiği kadar İtoudis. Hem kendindekilerden hem de karşı takımdakilerden. İtoudis’in CSKA’da yaşadığı Mike James ve Nando De Colo tarzı ‘başına buyruk’ yıldız oyuncu takıntısı bu yılda sürdü ve Calathes, Guduric ve son gelen Dorsey takım oyunu içerisinde kalma rolünün gereğini yapamadılar. Diğer taraftan Kızılyıldız’ın acar guardları Campazzo ve Vildoza dün akşam başını çok ağrıttı koçun.
CAMPAZZO'YU TUTAMADIK
Devre arasına gitmeden Dobric’le çembere yüklenerek reaksiyon verip iç-dış isabetlerle maçı yakalamakta gecikmedi rakip. Adam değişerek yaptığı savunmada sağlam duran Fenerbahçe geri adım atmadı. Dar rotasyonla oynamasına ve çok top kaybetmesine rağmen son haftaların en iyi oyununu oynayan Fenerbahçe bir an bile pes etmedi. 57-57 berabere girilen son çeyrekteki kora kora maçta karşılıklı hatalar birbirini kovalarken, ‘top kimi severse’ye dönen oyunda Kızılyıldızlıların elleri kadar bizimkiler de yanınca oyun uzatmaya gitti. Adeta Campazzo-Fenerbahçe mücadelesine dönen uzatmada son gülen Kızılyıldız oldu.
Pozisyon sayısını düşürerek oyunu yarı sahada kontrollü kabul eden Anadolu Efes ev sahibini etkin olabildiği açık alanda koşturmamak için baskılı savunmasından enerji alarak oynadı tüm maçı. Efes’in perdeleme sonrası Zizic’le maç boyu gerçekleştirdiği ikili oyunlarına karşı Fenerbahçe eşleşme kararsızlıklarından sayılar yerken Calathes’in akıllı asist ve sayılarıyla topları iyi paylaşıp sıcak köşeleri bularak skoru hiç elden kaçırmadı. Efes bermutat yay gerisine dizilip, dışarıdan bire bir oynayıp şut sıkıp beşte bir sokarken, Guduric ve Pierre’in katkılı alçak post yüklenmeleriyle 8 sayı farkla önde kapattı ilk yarıyı ev sahibi.
MAÇIN ADAMI HAYES
Üçüncü çeyrek başında Fenerbahçe savunmada gevşeyince Shane Larkin’le diriliş yaşayan Efes oyunu yakın takibe aldıysa da gecenin adamı Hayes geçip gitmelerine izin vermeden sırtı dönük hücumlarıyla belini büktü Efes’in. Fenerbahçe’yi daha çok konuşacağız ama böylesi zengin kadroyu dipsiz kuyuya sürükleyen koç Ataman bağlamında konuşacak olursak; Yaşatmış olduğu çifte şampiyonluk bu yılki hüsranı affettirmiyor. Kredisi doldu. Kendisine labirentten kurtulması için bal mumundan kanatlar yapan babasının uyarısını dinlemeyip güneşe yakın uçup, sokak deyişiyle ‘fazla havalanıp’ sanal kanatlar eriyince yere çakılan mitolojik figür İkarus’a benzedi. İkarus sendromuna tutulduğunun farkında olmadan, yaptığının doğru olduğunu sandı. Direkt onarılmak için kıyıya çekilen gemiler misali bir süre kalafata çekmek gerek.
Savunma yumuşaklığı yüzünden ligin en fazla üçlük yiyen takımı olan F.Bahçe, Madrid’de şut yağmurunda ıslanıp Real’e yenildikten sonra dün akşam da Bask bölgesinde, ligin en iyi üçlük atarak evinde ortalama 95 sayının üstüne çıkabilen Baskonia’ya denk geldi. Şut tusunamisi altında tek yarı oynayabildiği maçı farkla kaybetti..
İlk yarıda kitabın yazdığı gibi hızlarını kontrol edebilmek için tempoyu düşürüp oyunu yarı sahada, skoru da elde tutabildik. İyi hücum takımı olmasına rağmen savunması kevgir gibi olan Baskonia’nın üstüne yüklenmek gerekiyordu yapamadık. Kenardan gelen Carsen Edwards delişmenliğiyle oyuna akışkanlık getirdi. Baskonia ezberleri gereği üçlüklerle bileğe kuvvet oyundan kopmadan maç sonu için pusuya yattılar.
ZOR OYUNUMUZU BOZDU
Altı sayı önde girdiğimiz 3. çeyrekte ev sahibi tansiyonu gerdi. Geri çevirmek için çareyi çılgın tezahüratla oyunu kavgaya dönüştürmekte buldular. Yangın yerine çevirdikleri maçta son çeyreğe gelmeden erken yakaladılar bizi. Son çeyrekte hakem müsamahası dahil salon rüzgarını arkalarına alınca isabetleri de keskinleşti. Pota altını hiç kullanamayınca sayı bulmamız olanaksızlaştı. Soğukkanlılık yetmiyor, skor bulamazsan maç kazanmak mümkün olmuyor...
Fenerbahçe, Baskonia’ya kaybederek, ilk 5 sırayı kapamazken, Efes’in rakibine yol vererek, onların da play-off’unu zora soktu.
Bu akşam Fenerbahçe deplasmanda Baskonia’yı yenerse kendi işini kolaylaştırması yanı sıra, Anadolu Efes’in direkt rakibini devre dışına atarak hayat öpücüğü verecek.
ATAMIYORSAN ATTIRMAYACAKSIN
Maç başında, kaybedecek bir şeyi kalmamış olan, ‘madem artık parkede yokuz bari zevkini çıkaralım’ ruh halindeki rakiple oynamanın güçlüğünü yaşadık. Onlar rahat biz gergindik. Bu yüzden 16’da 3 boş atmanın yanı sıra çok da top kaybettik. Geçen maçın adamı Larkin oyuna geç girince 13-13’lük kısır skorlu garip bir ilk çeyrek oynandı.
Dış adamlardan isabet bulamayınca savunmada vidaları sahanın en verimli oyuncusu Elijah Bryant’ın katkısıyla sıkıp, rakibi maç boyu 67 sayıda tuttuk. Olası bir sayı üretme krizinden de Zizic’in yüksek isabetle potaya gitmesiyle sıyrılarak oyunu olması gereken rayına soktuk. Son bölümde ‘olağan kazandıran adamlar’ Clyburn, Micic, Beaubois ve Larkin’in nişancı kimliklerini hatırlayarak yağmur olup yağmalarıyla kader maçını 19 farkla kazanıp Bologna’ya bundan sonraki günlerinde başarılar diledik!
Yine de maç sonunda soluğumuz kesildi. Genelde hakim hücum gücünü Tavares ve Yabusele ikilisiyle sağlayan ev sahibi, uzun beşle savunma duvarı örerek girdi maça. Yarı saha kontrollü set oynayarak hızımızı kesip, düşük tempo ve skorda tutmaktı amaçları ama hücum takımı Fenerbahçe’nin eli bereketliydi. Doğru ve isabetli şut seçimleriyle yakın ara takipte kaldık. Hezonja sıcak elleriyle takımını kaçırırken varlığını ispat kaygısındaki Edwards fazla zorlayınca hücum etkinliğimiz henüz formunu bulamayan Dorsey’in eline kaldı. · BOY farklılığı nedeniyle savunmada iyice gömüldüğümüzden pota altımıza uzun adamlarıyla yüklenerek yüzde 72 rekor isabeti bulan dış şutları kaçsa dahi ribauntları toplayıp etkili oldular.
HAYES ÇOK ÇALIŞTI
Real atağı karşısında dinginliğini yitirmeyen F.Bahçe Clathes ve yine mükemmel akşamında olan Hayes sayılarıyla maçı ortada tuttu ilk yarıda. Üçüncü çeyrek başında baskıyı artırarak dinginliğimizi kırarak şaşkınlık yarattılar. Klasik Real kalkışmasına tutulduk. Seyirciyle bütünleşen yıldızları Rodriguez ve Fernandez orkestrasyonuyla kendi adlarına şaha kalkarak son çeyreğe 10 sayı önde girdiler. Üçlük kasırgasıyla onlar gecelerini ışıtırken biz Baskonia maçını düşünmeye başladık.
Daha önceleri neredeydiniz dedirten muhteşem bir maç seyrettik. Maçtan öteye çifte şampiyonun onur mücadelesiydi. Bizimkilerin bir türlü beceremedikleri Shabazz Napier önemli transfer ivmesiyle son 9 maçının 8’ini kazanan ve fakat İstanbul’a önemli eksiklerle gelen Messina’lı Milano, sert savunmasıyla Efes’in top kullanım sayısını düşürerek, oyunu akışkan ve süratli yaptıkları yarı sahada sete sete dökmek istedi. Hesabı doğru ve fakat Efes geçen haftaki kırılgan takım değildi. Epeydir hasret kaldığımız, kazanmaya yoğunlaşmanın sağladığı motivasyonla, Larkin ve saz arkadaşlarının katkılarıyla 15 farklı önde gittik odaya. 32 sayıda kitlediğimiz Milano ikinci yarıda, sezona veda telaşıyla oyunu yangın yerine çevirerek arayı kapama harakirisine başvurdu.
SAVUNMADA HiÇ GEVŞEMEDi
Savunma direncimizi gevşetmeyerek bu gürültüye pabuç bırakmadan, krize düşmeden kabuğu sertleşen savunma, kontrol altında tutulan ribaundlarla ve hücumda olgun top paylaşımlarıyla yüksek isabetle sağlanan 20 farkla son çeyreğe kapağı attık. Yüreklerinden gelen enerjiyi parkeye yansıtan Efes savaşçıları son çeyrekte oyundan düşme kısır döngüsünden, baştan ceplerine koydukları fark kredisini kullanarak, play-off umudunu ileriye taşıdılar