Paylaş
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ‘son dakikamsı’ galibiyetleriyle hanelerine üç puanı ekledikleri bir haftada mantıksal beklenti siyah beyazlıların da Gaziantepspor engelini zorlansa da bir şekilde geçeceği yönündeydi. Maç siyah beyazlılar için vaatkâr başladı. Henüz 7. dakikada Jose Sosa, kendi yaptırdığı frikikte klas bir vuruşla ağları gördü. Bilic’in öğrencileri gol sonrası farkı açabilecek fırsatları buldu ama özellikle Demba Ba ve Gökhan Töre yanlış tercih ve zayıf vuruşlarla pozisyonları harcayan isimlerdi.
Bazen geriye düşen takım direnç gösterir ve nihayetinde aradığı golü bulur. Dün ilk yarıda Antep’in böyle bir görüntüsü de yoktu ama Beşiktaş adına kaçan fırsatların ardından 42’de Chibuke’yle beraberliği buldular. Bu pozisyonun atak başlangıcında Serdar Kurtuluş’a faul vardı ya da yoktu, tartışılabilir; ama pozisyonun golle sonuçlanma sürecinde Beşiktaşlı oyuncuların laûbaliliği tartışılmaz.
Hal böyle olunca, ikinci yarı yine siyah beyazlı takım ve taraftarı için sıkıntılı bir 45 dakika izleneceği kesinleşti. Nitekim bu bölümde beklendiği üzere oyun Antep yarı sahasına yıkıldı ve tek kale bir mücadeleye tanıklık ettik. İlk yarıdaki gevşek görüntü yerine mutlak şekilde bir gol bulma çabasına bıraktı. Çoğu kez Antep kalecisi Eray, bir keresinde de ‘direk’ aranan sayının önündeki en önemli engellerdi. Bu süreçte Buruk’un öğrencileri sertlik dozajını artırıp bol bol sarı kart gördü. Bunlardan birinin kırmızıya dönüşmesi muhtemeldi; nihayetinde Chibuke ikinci sarıdan oyun dışı kaldı.
DEVLER LİGİ’NE DE Mİ VEDA?
Bilic ise kilidi çözmek için sırasıyla Mustafa Pektemek, Cenk Tosun ve Oğuzhan’ı sahaya sürdü. Lakin bu kez ne kulübeden gelenler gerekli katkıda bulundu ne de ünlü ‘Son dakikalar’ kuralı (hatta bu kez ‘Son dakikada şanslıydı’ bile diyebiliriz) işlemedi ve Beşiktaş, ‘beceriksiz’ bir görüntüyle Antep engeline takıldı. Bu sezonun ‘Gurbet kuşu’ Kartal’a, Ankara ‘uğurlu’ geliyordu. Siyah beyazlılar bir nevi evi olarak gördükleri ‘Başkent’te düne kadar altı maçtan 16 puan toplamış ve Yahya Kemâl’in “Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü seviyorum” özdeyişini kendilerine şiâr edinmişti. Bu kez İstanbul’a dönüşte yanlarında hüznü taşıyorlar. Peki bu sonuç ‘Şampiyonluk’ kadar ‘Şampiyonlar Ligi’ne de veda mı? Bunun cevabını kuşkusuz önümüzdeki dört hafta verecek...
Paylaş