Paylaş
Gey bir çiftin ilişkini anlattığı ‘Weekend’le tanıdığımız İngiliz yönetmen Haigh, bu son çalışmasında aslında Haneke’den çok Bergman’vari bir hüznün ve ilişkiler düzleminin peşine düşüyor (hatta ‘45 Yıl’ı ‘Bir Evlilikten Manzaralar’ın, şimdiki zaman sinemasındaki yeni bir tezahürü olarak da ele almak mümkün). Filmin öyküsü kısaca şöyle özetlenebilir: Evlilik yıldönümlerinin 45. yılında bir parti düzenlemek isteyen Kate ve Geoff Mercer çifti organizasyonun hazırlıklarıyla uğraşırken gelen bir mektup giderek işleri çıkmaza sokuyor. Geoff’un evlilikten önceki kız arkadaşı Katya, 1962’de Alpler’deki bir tatilde bir buzulun içine düşerek ölmüştür. Mektup, yıllar sonra cesedin bulunduğunu bildirmektedir. Yaşlı adamın son görevini yerine getirmek üzere İsviçre’ye gitme kararı, ikili arasında sorunlara neden olur.
Cumartesi günü gerçekleyecek yıldönümü öncesindeki beş gün etrafında Kate ve Geoff çiftinin yaşadıklarını anlatan ‘45 Yıl’, son derece incelikli bir çalışma. Haigh, David Constantine’in kısa öyküsünden uyarladığı filminde ilişkideki ayrıntıların ve hâlâ geçmişteki etkisini yitirmemiş tutkuların peşine düşüyor. Yönetmenin incelikli anlatımını da, Kate rolündeki Charlotte Rampling’le Geoff’u canlandıran Tom Courtenay’in muazzam performansları taçlandırıyor. Rampling hâlâ çok zarif, hâlâ çok etkileyici ve hâlâ çok inandırıcı. Keza Courtenay de benzer şekilde doğal bir oyunculuk gösterisine soyunuyor ve çoğu kez karakterinin haletiruhiyesini yüzüyle ifade etmenin üstesinden geliyor. (İkili Berlin’de bu yıl ‘En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu’ ödüllerini kazanmıştı.)
‘45 Yıl’da upuzun bir ilişkinin üzerine geçmişin hayaleti bir kâbus gibi çöküyor. Yönetmen Haigh, filmi dolayısıyla seyirciyi bu ağır yükün yarattığı ya da geride bıraktığı yıkım arasında çarpıcı bir sinemasal yolculuğu davet ediyor. Bu daveti kaçırmayın derim.
Paylaş