Paylaş
1) KIZGIN BOĞA / RAGING BULL
Zirve ve sonrası
2017’de, 96 yaşında aramızdan ayrılan, eski dünya orta sıklet boks şampiyonu Jake La Motta’nın inişli çıkışlı hikâyesini ve aile ilişkilerini anlatan bir büyük Martin Scorsese klasiği.
Siyah-beyaz çekilen bu filme ilişkin en bilinen notlardan biri ana karakteri canlandıran Robert De Niro’nun rolü için (ki ‘En İyi Erkek Oyuncu’da Oscar’a da uzandı) 30 kilo almasıydı.
2) ROCKY
Adriaann... Adriaaan... Adriaaann...
Boks filmleri diple zirve arasındaki gidiş gelişleri ve bireysel başarı öyküleri itibariyle özellikle Hollywood’un en sevdiği spor filmi formatıdır. ‘Rocky’ serisinin başlangıcı olan, John G. Avildsen’in 1976 tarihli filmi de bu formülün en unutulmaz ifadelerindendir ve başrol oyuncusu Sylvester Stallone’yi yıldız statüsüne taşımıştır.
3) ATEŞ ARABALARI / CHARIOTS OF FIRE
Pazarları asla!
1926 Paris Yaz Olimpiyat Oyunları’nda Birleşik Krallık adına yarışan ama kişisel tercihleri ve inançları dolayısıyla gündem yaratan iki atletin, Harold Abrahams ve Eric Liddell’ın gerçek hikâyesi. Hugh Hudson imzalı yapım dört dalda Oscar kazanırken film etkileyici yarış sahneleri ve Vangelis’in muhteşem müziğiyle zihinlere kazınmıştı.
4) YENİLMEZ / INVICTUS
Kaderimin efendisi benim
İktidarı henüz devralmış ve önünde yığılı onca sorun bulunan Nelson Mandela ile beyazların hâkim olduğu ‘Springboks’ adıyla bilinen ulusal rugby takımının kaptanı Francois Pienaar... Bu iki ırkın temsilcisi ve farklı kuşaklara ait karakteri oyuna tutkuları, yaklaşımları ve yeni bir devleti orta hedefe taşıma çabaları birleştirir. Clint Eastwood imzalı yapım spor-siyaset ilişkileri üzerine derin bir filmdir...
5) FOXCATCHER TAKIMI / FOXCATCHER
El enseye gelen öyküler...
Bennett Miller imzalı yapım Amerikan güreş efsaneleri Schultz kardeşlerin, hayata tutunabilmek için kendisine bir dal arayan zengin Du Pont ailesinden John du Pont’la olan ilişkilerini ve trajik öykülerini anlatıyor. Film, arka planında da sağlam bir sistem eleştirisine soyunuyor.
6) ZAFERE HÜCUM / RUSH
Asfaltı ağlatanlar
Sporu rekabet yaşatır. Otomobil sporlarının öncü rekipleri de Avusturyalı Niki Lauda’yla İngiliz James Hunt’tı. İki pilotun çekişmesi 1970’li yıllara damga vurmuştu. Ron Howard’ın yönettiği film, asıl olarak iki ayrı rol modelini, tipolojiyi, farklı spor mantığını ve hayat felsefesini perdeye taşıyor.
7) BEN, TONYA / I, TONYA
Amerika ondan nefret etmişti
Craig Gillespie’nin yönettiği yapım alt sınıftan gelen, hırslı annesinin gayretiyle buz pateni sporuna gönül veren, sonra kariyerine mal olan bir evlilik yapan ve nihayetinde “Amerika benden nefret ediyor” diyen Tonya Harding’in hikâyesini anlatıyor. Film bir yanıyla yeteneği önemsemeyen, orta sınıf ahlakına uygun, ‘erdemli’ sporcu arayan zihniyetle de hesaplaşıyor.
8) ZAFER YOLU / SEABISCUIT
At koşar, baht kazanır
1929 Bunalımı’nın yaralarını sarmaya çalışan ABD’de kitlelerin çok sevdiği bir at... Girdiği her yarışta finiş çizgisini en önde bitirirken ona olan inancını her dem taze tutan insanlar da acımasız sisteme karşı
kendilerinin de galip geldiğini düşünüyordu. Gary Ross’un filmi efsanevi yarış atı Seabiscuit’in öyküsünü perdeye taşıyordu.
9) KIZLAR SAHADA / A LEAGUE OF THEIR OWN
Kadınlar vardır, kadınlar her yerde
İkinci Dünya Savaşı’nda cepheye giden sporcuların yerine beyzbol heyecanını ayakta tutmak için kurulan kadınlar liginin, kimi karakterler eşliğindeki öyküsü. Önceleri önemsenmeseler de sonradan popüler hale gelirler. Bu sevimli spor filmini Penny Marshall yönetmişti.
10) BORG / MCENROE
Finallerin en hası...
Biri tecrübeli diğeri yolun başındaki iki tenis efsanesi; İsveçli Björn Borg ve Amerikalı John McEnroe, 5 Temmuz 1980’de Wimbledon finalinde karşı karşıya gelir ve bu mücadele, tenis tarihinin en unutulmaz maçlarından biri olarak kayıtlara geçer. Janus Metz imzalı yapım bu maç odağında geri dönüşlerle bu iki raketin çocukluk günlerine ve yetişme dönemlerine de göz atıyor.
BUNLAR DA VAR...
11. Milyonluk Bebek / Million Dollar Baby / Yön: Clint Eastwood
12. Ali / Yön: Michael Mann
13. Yeni Bir Başlangıç / Jerry Maguire / Yön: Cameron Crowe
14. On Altıncı Raund / The Hurricane / Yön: Norman Jewison
15. Düşler Tarlası / Field of Dreams / Yön: Phil Alden Robinson
16. Kazanma Sanatı / Moneyball / Yön: Bennett Miller
17. Kazanma Hırsı / Any Given Sunday / Yön: Oliver Stone
18. Zafer Gecesi / Friday Night Lights / Yön: Peter Berg
19. Kartal Eddie / Eddie the Eagle / Yön: Dexter Fletcher
20. Üşütük Popolar / Cool Runnings / Yön: Jon Turteltaub
Daha önce ‘En İyi Futbol Filmleri’ seçkisi yaptığımız için bu derlemeye futbol filmleri dahil edilmedi.
BU HAFTA GERİLİYORUZ
Haftanın tek (tekrar gösterim) vizyon seçeneği, gerilim türündeki ‘Mürit’ (‘The Lodge’). Filmi Severin Fiala-Veronika Franz ikilisi yönetmiş, oyuncular Riley Keough, Richard Armitage, Alicia Silverstone, Jaeden Martell ve Lia McHugh.
Paylaş