Paylaş
Libya’ya uzanan operasyon yapılıyor. Afganistan’a uzanan koridordayız. Doğu Akdeniz’de kontrolümüzün sürmesi gerekiyor. F-16 uçaklarından kurulu Hava Kuvvetleri filomuzun daha ötelere gitmek ya da gittiği yerde daha fazla kalabilmek için havadan havaya yakıt ikmaline her zaman gerek var. Bu işi Türk Hava Kuvvetleri bugüne kadar Boeing 707 uçağı platformunda kurulu KC-135 diye adlanan tanker uçakları ile yapıyordu. Ama artık o uçakların ekonomik ömrü doldu. Şu günlerde hem Milli Savunma Bakanlığı’nda hem de Hava Kuvvetleri içinde tanker uçak yenilemesi için harıl harıl bir çalışma yapılıyor. Ve bir an önce sonuçlandırılması isteniyor. Milli Savunma Bakanlığı işin başında en uygun maliyetli, en uzun süre kullanılacak modeller üzerinde prensip kararı verdi zaten. Şimdi alınacak son kararla birlikte kullanılacak uçağın seçimi için bir karar aşamasına geliniyor. Elbette bu uçaklar birden fazla amaç içinde göreve hazır olacak. Seçilecek uçak havadan havaya yakıt ikmali dışında taşıma, ambulans, personel nakli vs gibi hizmet edecek konfigürasyonlara sahip olacak.
İKİ UÇAK VAR
Multi Role Tanker Transport (MRTT) diye adlanan tanker uçakları Boeing ya da Airbus’dan tercih edilecek. Zaten amaca uygun iki uçak var. Boeing bu işi 767 platformu üzerine yaptı. KC-46 MRTT. Bu tanker uçak yeni imal edilen Boeing 767‘den oluyor. Zaten 767 uçağının ikinci eli kalmadı bile. Airbus’un 330 MRTT uçağının özelliklerine sahip bu uçak hâlâ imalatta. Ciddi bir sorun var. O da KC-46 uçaklarının havada diğer uçaklara yakıt verecek Boom adı verilen bir tür hortumunda. Henüz bu sistem devreye alınamadı. Çıkan sorunun çözümüne uğraşılıyor. Elbette sonunda çözülecektir. Ama bunun için Amerika Savunma Bakanlığı 2024 yılana kadar firmaya süre verdi. Bu süre içinde olmazsa, belki de teklif istenen Airbus 330 MRTT uçakları alınacak. Bu da elbette uçak imalatında bir dev olan Amerika için son derece rahatsız edici bir durum. Türkiye’nin bu uçaklardan da sipariş etmesi mümkün ama zaman sorunu var.
GENİŞ STRATEJİK YELPAZE
Airbus ise tanker uçağını A330-200 platformu üzerinden yapıyor. Bu uçaklardan Türk Hava Yolları’nın elinde çok sayıda var. Hatta 67 adedin bir bölümü yerde. Airbus’ın önerisi bu uçaklardan motor saati en düşük olanlardan 6-7 adet seçilip, yine Türkiye’de bu uçakların tanker uçağa çevrilmesi. Bu uçaklar da Multi Roll denilen çok amaçlı hazırlanacak. Yani ambulans görevinden, asker nakline kadar geniş bir stratejik yelpaze olacak. Bu uçakları şimdilerde Avusturalya, Singapur, Suudi Arabistan, Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkeler kullanıyor. Her iki uçağın karşılaştırması yapıldığında maliyet acısından Airbus öne çıkıyor. Ama Boeing’in KC-46 uçağı içinde şans var. Önümüzdeki günlerde sanırım bir sonuç ortaya çıkacak. O zaman belki iki uçağın yeteneklerinin tam karşılaştırmasını yayınlamak daha doğru olur gibi geliyor bana. Elbette yarışa katılabilmesi için öncelikle KC-46 uçağının Boom sorunun çözülmesi gerekiyor.
THY EKİPLERİNDE AŞILANMA YÜZDE 98
Her gün 200 bine yakın yolcunun seyahat ettiği THY’de ekiplerin aşılanma oranı yüzde 98’e yükseldi. Uçuşlarda aktif görevli olan 16 bin 500 kişilik THY ekibinin, 4 bin 743’ü kokpit, 11 bin 779’u ise kabin görevlilerinden oluşuyor. Aslında THY’deki toplam kabin ekibi sayısı 12 bin 779. Ortalama 500‘ü ücretsiz izin gibi nedenlerle aktif olarak görev yapmıyor. En az bir doz aşı olan pilotların sayısı 4 bin 624, kabin memurlarının sayısı da 11 bin 505’e ulaştı. İki doz aşı olan pilotların yüzdesi 91’e, kabinde ise bu oran yüzde 90’a çıktı. Sağlık sorunları, yüksek antikor oranı ve alerji nedeniyle aşı olmayan çalışanlar ise yapılan haftalık PCR testlerinden sonra uçuşa gidebiliyorlar. Aşı olan ekiplerin toplam doz sayısı 31 bin 363 olarak belirlendi.
HİNT AŞISI OLAN BİLE VAR
İki dozu tamamlayan çalışan oranı ise yüzde 90’ın üzerinde gerçekleşti. Ayrıca çalışanlar arasında 4 doz aşı olan 78 kişi var. Aşı olanların öncelikli tercihi BioNTech. Uygulanan toplam 31 bin 863 dozun 29 bin 546 dozu BioNTech aşısı. Kabin memurlarının 45’i, pilotların 36’sı çeşitli nedenlerle aşı olmak istemediler. Bunun başında ise ağırlıklı olarak emzirme/ hamilelik dönemi öne çıkıyor. THY’de bulutların üzerinde dünyanın dört bir yanından gelen ekipler görev yapıyor. Durum böyle olunca aşı değişkenlikleri de doğal olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’de neredeyse hiç adını duymadığımız, etkinlik oranı yüzde 78 olan Hint aşısı Covaxin Bharat olanlar bile var. Aşı tercih sıralaması ise BioNTech, Sinovac, Moderna, Johnson& Johnson ve Astra Zeneca olarak belirlendi.
PİLOT VE KABİN MEMURLARINA ŞIK RESTORAN
Türk Hava Yolları’nın İstanbul Havalimanı yerleşkesi içinde THY ekip terminali bir süredir devrede. Yaklaşık 12 binden fazla kabin memuru ve 4 bin 500’den fazla pilot burayı kullanıyor. Yani uçuştan önce gelinen yer burası. Ekipler son hazırlıklarını, brifinglerini burada yapıyorlar. Ayrıca nöbetçi kabin memurları ve pilotlarda bu binada bekliyorlar. Şimdi bu binada geçtiğimiz hafta harika bir restoran açıldı. Nöbet bekleyen pilotlar, kabin memurları açık büfeden ücretsiz yararlanabiliyorlar. Ama diğerleri de erken geldiklerin burada yemek yemek isterlerse 30 TL karşılığında son derece modern bir salonda açık büfeden yararlabiliyorlar. Sefer gecikmeleri, iptalleri gibi durumlarda da ekipler burayı ücretsiz kullanabiliyor.
3 AKILLI ADAM
Bu restoran AHA şirketi tarafından işletiliyor. Şirket THY’nin terminal binalarındaki personel yemekhanesi, İGA personel restoranı gibi bölümlerde de yemek veriyor. Üç akıllı adam, Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Hancı ile Volkan Akkaş ve Hasan Hancı işlerini titizlikle yapıyorlar. Her gün açık büfede dönerden tandıra, ev yemeklerinden, değişik salatalara ve çok çeşitli tatlılara yer veriliyor.
Ama elbette bu uçarak hayatlarını kazanan insanlar için gaz yapan, aşırı yağlı, şekerli yiyeceklere yer verilmiyor. Bu işin sorumluluğunu da Kalite, Hijyen ve Üretim Genel Müdür Yardımcısı Çılga Tuğba Gökçen üsleniyor. Ben de burayı test ettim. Lezzet sorunu yok görünüyor. 24 saat açık olan restoranda umarım hep aynı standardı korurlar. Korumazlarsa zaten çok seçici ve titiz müşterilerinin hemen sesi yükselir. Burası da Koleksiyon Mobilya, Faruk Malhan tasarımları ile gerçekleştirilmiş. Kızacaklar ama sandalyeler yine çok ağır.
OTOPARK YETMİYOR
Ekip terminali yanındaki büyük otopark artık yetmiyor. Pilotlar, kabin memurları uçuş günleri boyunca otomobillerini koydukları otoparkta yer bulabilmek için bazen birkaç tur atmak zorunda kalıyorlar. Ama bir başka sorun büyük otoparkın açık olması. Rüzgarların anaforlar yarattığı apron da işe yağmur ve fırtına da eklenince ekiplerin Ekip Terminaline ulaşmaları sorun oluyor. Çoğu ıslanan, pırıl pırıl üniformaları birkaç dakika içinde ciddi biçimde etkilenen ekipler kapalı otopark yapılmasını istiyorlar. Hatta kapalı otoparkın kat çevrelerinin de kapalı olması ya da koruyucu bir sistemle donatılması şart gibi görünüyor. Yoksa bu durumda yağmurlu, fırtına havalarda ekipler uçaklarına gelinceye kadar bir de üst başları ile uğraşmak zorunda kalıyorlar.
Paylaş