Erol Dallı’nın ardından...

Gazeteci Erol Dallı'yı geçen hafta kaybettik. Acı haberi yurtdışından döndükten sonra aldım. Sevdiğiniz bir insanın arkasından yazı yazmak çok zor.

Ama Erol abinin, herkes tarafından bilinmeyen bir yönünü, otomotiv sektörünün değişimine katkısını, bugün bu sektörde çalışan birçok insanın önünde açtığı yolla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Otomotiv sektöründe yaşanan kabuk değişimin öncülerinden biri de Erol Dallı. Düne kadar pazarlama ve iletişim bölümlerinin olmadığı, dolayısıyla iletişimden bi haber olan sektör, yıllar önce Erol Dallı'nın gazetecilikten otomotiv sektörüne geçmesiyle iletişimin önemini keşfetti. Erol Dallı, ilk olarak yıllar önce Man'ın üreticisi olan Ercan Holding'e geçip, otomotiv sektöründe bir ilki gerçekleştirdi. Ardından, Renault Mais ve Tofaş'ta iletişim bölümlerini kurdu. Dallı, bugünkü anlamda otomotivde ilk iletişim çalışmalarını başlatan isim oldu. Diğer firmaların da, iletişim bölümlerinin kurulmasında öncülük yaptı. Bugün her firmada direkt genel müdüre bağlı olarak çalışan iletişim bölümleri var. Yüzlerce iletişimcinin çalıştığı, iletişim departmanları şirketlerin en stratejik bölümleri arasında yer alıyor. Erol abinin, otomotiv basınının gelişmesine, deneyim kazanmasında da önemli katkıları var. Ben de, O'ndan çok şey öğrendim. Erol abi, hakkını helal et. Rahat uyu...

Engellilere 4x4 engeli

Geçtiğimiz haftalarda malul ve engelliler tarafından kullanılan binek otomobillere tanınan Gümrük Vergisi muafiyetinin sınırlandırılmasıyla ilgili bir yazı yazmıştım. Yazıya birçok tepki geldi. Bazı okuyucular yeni uygulamanın haksız olduğunu savunurken, bazıları ise suistimali önlemek için bunun doğru olduğunu öne sürüyorlar. Bu kararın yanlış ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve malul ve engellilerin özgürlüklerinin kısıtlandığı ile ilgili düşüncelerim devam ediyor. Birkaç kişi bunu suistimal ediyor diye, muafiyetin sınırlandırılması doğru değil. Denetlemek, suistimali önlemek hükümetin sorumluluğunda...

Bu konuda iki farklı bakış açısını sizlerle paylaşmak istedim:

‘Bir yandan bana sakatlığımdan dolayı haklar tanıyıp, bir yandan da başka haklarımı alıyorsunuz. Söz konusu iddianız ise kontrol mekanizmasını çalıştıramamanız. Ben su, süt, ekmek vs. gibi acil ihtiyaçlarımı dahi temin ederken vergi ödüyorum, siz maliyenizi ve emniyetinizi iyi çalıştıramadığınız için bir verip, iki alıyorsunuz. Var sayalım siz haklısınız 100 sakat arkadaşımdan eğer bir tanesi bu hakkını suiistimal etmiyor ise kalan 99'unu bulmak sizin sorumluluğunuz. Yapamıyorsanız saçma sapan sizleri küçük düşüren bu yasaların arkasına sığınmayın, biz yapamıyoruz deyin. Bakın o zaman Avrupa Birliği, İnsan Hakları, eşitlik ve benzeri kelimeleri sarfetmemeniz şartı ile sizleri anlarım.’ (Binnur SEMİZ)

‘Yazınızın başlığının amacını aştığı düşüncüsündeyim. Yasadaki asıl amacın engelliler için devlet tarafından getirilen bir vergi istisnasının kötüye kullanılarak bazı kesimlerin ucuza 4x4 araç edinmesine alet edilmesinin önlenmesi olduğunu, bu derece görmezden gelmenizi doğru bulmuyorum. Sizin bakış açınıza göre sadece engellilerin değil, 4x4 araç kullanmak isteyen herkesin bu hakkı gasp ediliyor olmalı. Engelliler de 4x4 araç kullanabilirler, yasa ile bu yasaklanmıyor, ancak engelli olmayan vatandaşların yaptığı şekilde vergisini ödeyerek satın almak kaydı ile. Durumu bir de bu açıdan değerlendirseydiniz, engelliler için getirilen bu istisnayı kötüye kullanan çevrelerin ekmeğine yağ süren bu tarz bir yazıyı bu şekli ile yazmaktan kaçınırdınız.‘ (Fuat Korhan ERYILMAZ)

İhracat yarışında rekabet tam gaz

Otomotiv firmaları sadece iç pazarda değil ihracatta da kıran kırana rekabet ediyor. Bu rekabette, Oyak Renault uzun süredir liderliğini sürdürüyor. Düne kadar Oyak Renault ile liderlik için çekişen Tofaş ise yerini Ford ve Toyota'ya kaptırdı. Otomotiv Sanayii Derneği verilerine göre, sektör ihracatı Ocak-Eylül döneminde 224 bin 661 adeti otomobil olmak üzere 368 bin 307 adet taşıta ulaştı. Hafif ticari araç ihracatı 2003 yılının Ocak-Eylül dönemine göre yüzde 50 oranında arttı. Oyak Renault 99 bin 760 adet otomobil ihracatı ile dokuz ayda liderliğini korurken, Ford Otosan 96 bin 768 adet hafif ticari araç satışı gerçekleştirdi. İhracat yarışına sonradan katılan Toyota ise 85 bin 289 adet otomobil ihracatıyla üçüncü sıraya yerleşti. Toyota, 2005 yılında ihracatta liderliği hedefliyor. Tofaş da 29 bin 791 adet otomobil ve 31 bin 635 adet hafif ticari araç olmak üzere toplamda 61 bin 426 adet taşıt ihracatı gerçekleştirdi.

SEKTÖR İKİNCİ SIRADA

Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin verilerine göre, 2004 yılı Ocak-Eylül dönemi sektör ihracatı 2003 yılı Ocak-Eylül dönemine göre yüzde 55 artarak, 7 milyar 89 milyon dolara çıktı. Taşıt aracı ihracatı yüzde 73, aksam ve parça ihracatı ise yüzde 25 arttı. Toplam otomotiv sanayii ihracatı, 2004 yılı Ocak-Eylül dönemi itibariyle, sektörel ihracat sıralamasında ikinci sırada yer aldı.
Yazarın Tüm Yazıları