Paylaş
Zaten bir avuçtur o yalnız kartallar: Kemal Tahir’den Oğuz Atay’a, Attilâ İlhan’dan Nihat Genç’e...
Çoğunluk “aman dışlanmayayım” korkusuyla ortadan konuşur. Bu da zihin açıklığını önler.
Nitekim, geçenlerde bir liberal aydının yaptığı küçük ama manidar hataya kimse uyanamadı.
“Ergenekon davası Türk demokrasisi için büyük bir fırsat...” demiş Eyüp Can: ”Ama bu iş ideolojik bir hesaplaşmaya dönüştükçe, muhalifler susturuluyor görüntüsü verildikçe fırsat elden kaçıyor. İster ulusalcılık adına darbeyi ister din adına şeriatı isterse devrim adına sosyalizmi birileri ideolojik olarak savunsun... Hiç fark etmez.”
İyi niyetle yazıldığı belli bu sözlerde, cehennem yolunu döşeyenlerin işine yarayacak birkaç taş yok değil.
“Ah Eyüp...” demek istedim okuyunca: Sosyalistler devrimi, İslamcılar şeriatı savunur, evet. Ama ulusalcılığın amacı darbe yapmak falan değildir!”
Ulusalcılığın amacı, adı üzerinde, “ulusal” olmaktır: Kendi ulusunu ve bayrağını merkeze koyup düşünmek, ulusal devleti, ekonomiyi, kültürü, namusu savunmak.
Yani şu dünyadaki bütün aklı başında aydınların yaptığı şey. Amerika’nın yeniden keşfi değil. Mustafa Kemal’in “harap ve bitap” bir ülkeye bakıp kurduğu canım hayalin günümüze yansıması...
Millete hayrımız dokunsun istiyorsak, önce ulusalcı olacağız: Sağcı mı, solcu mu, liberal mi, İslamcı mı olacağımız sonraki iş.
Eğer küresel olmak istiyorsak, yine ulusal olacağız. Yoksa şu yerkürede bizi kim, niye adam yerine koysun?
Darbe yapmak isteyene “faşist” denir, “terbiyesiz” denir ama “ulusalcı” denmez.
Son yıllarda Türk düşünce hayatında görülmemiş bir kafa karışıklığı yaratıldı. Namusuna ve birikimine inandığımız arkadaşların da zaman zaman sürç-i lisan etmesi bu yüzden.
Diğerlerine zaten söylenecek söz yok: Onlar küçük menfaatlerle korkuların gösterdiği yolda, uygun adım gidiyorlar!
Tekinsiz bir program
Duydum ki Aylin Aslım ve Mehmet Çağçağ, Habertürk’te pazar geceleri müzisyen ağırlayıp laflıyormuş. “Beni de konuk edin...” dedim, kibarca gülümsediler.
Baştan uyarıyorum: Bu program tekinsiz! Mizah sahibi bir Rock’cıyla Rock’sever bir mizahçının bir araya gelmesi her türlü aksiyona gebe!
Şaka bir yana, canlı performansa zaafım var: Burhan Şeşen’in “Yorumsuz”unu hâlâ özlerim mesela. Güven Erkin patentli “Yüxexes” her daim listemdedir.
Ne mutlu ki şimdi de “Ses Bir Ki Üç” başladı: Bakalım düşünceyle müziğin harmanından nasıl bir Molotof kokteyli çıkacak.
İncir Çekirdeği
İtalya’nın 1911’deki işgal gerekçesi: “Osmanlı devleti, Libya’daki insan haklarını koruyamıyor.” Ah emperyalizm, hiç yaratıcı değilsin.
Paylaş