Paylaş
Buna da şükür: Beyefendiler nihayet Akdeniz ülkesi olduğumuzu hatırladı. Rum denizde petrol arayınca.
Nostaljik gemi acele olay yerine yollandı. Henüz tutuklanmamış komutanlar savaş gemileriyle korumaya aldılar. Başbakan fiyakalı laflar etti.
Elin Rum’u ve İsraillisi petrol aramaya kalkmasa, Akdeniz akıllarına bile gelmeyecekti.
Allah için, bugüne kadar ağızlarından Akdeniz hakkında ne duyduk? Bir Akdeniz politikamız var mı?
Şimdi dünyanın en bereketli ve güzel coğrafyasını Ortadoğu sevdasına unuttuklarına mı yanarsın, ancak mevzu petrol olunca hatırladıklarına mı.
Evladı Mustafa Kemal’in “ilk hedefiniz” dediği, bir zamanların “Türk gölü” Akdeniz, şimdi son hedef.
Allah bilir petrol olmasa umurlarında olmayacak.
Öyle ya; Ritsos şiirlerini, Ümmü Gülsüm şarkılarını, Fellini filmlerini hatırlayacak halleri yok.
Kadınlarının uçuşan saçını seyredip dalgaları dinleyerek bir kadeh rakı parlatacak halleri de.
Hele “durmadan kurulup dağılan şu alemde” alacaklarının alt tarafı bir nefes olduğunu düşünecek hiç değiller.
Petrol oldu mu hatırlıyorlar ama: Merak bile etmedikleri Akdeniz ancak o zaman kıymete biniyor. Sonra da merak ediyorlar “Sahil şeridinden niye oy çıkmıyor?” diye.
Oy çıkmıyor, çünkü Akdenizliler Akdenizli gibi yaşamak istiyor, yüksek müsaadenizle.
Bodrum’a kilise, Selanik’e camii
Baskın Oran yazmış: Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 1969’da yıkılan Aya Nikola Kilisesi’ne sahip çıkmış. Yeniden yapmak istiyormuş güzelim ibadethaneyi.
Tıpkı Selanik’e bir cami hediye etmeyi kafaya koymuş Belediye Başkanı Yannis Butaris gibi.
Başkanların kaderi ortak: Butaris’e Yunanistan’ın mollaları karşı çıkıyor, Kocadon’a da Türkiye’nin mollaları.
Ne demişler? Hacı hacıyı Mekke’de, molla mollayı dakikada bulurmuş. İyi niyetli başkanlara Allah kolaylık versin!
tatlı Sözlük
Çarkıfelek: Bir nevi folklorümüz.
Paylaş