Lada’daki yaşlı çift

Vitoşa Dağı’nı Sofya’nın merkezine bağlayan bulvardaki kırmızı ışıkta, kirli sarı eski bir Lada.

Haberin Devamı

Yaşlı adamın direksiyonu tutan zayıf kollarıyla iyice seyrelmiş beyaz saçı uyum içinde.

Tıpkı yaşlı kadının kalın çerçeveli gözlükleriyle dizlerinin üstünde sıkı sıkı tuttuğu eski moda çantası gibi.

Eski Lada ve yaşlı çift, Sofya’nın 25 yıl önceki halinden günümüze ışınlanmış sanki. Çıt çıkarmadan, ön camdan uzaklara bakarak bekliyorlar yeşil yanmasını.

Ne etraflarındaki son model arabaları görüyorlar ne de ışıklı reklam panolarını ve McDonalds’ın millete el sallayan palyaçosunu...

Nereden geliyorlar acaba? Globul’da çalışan GSM uzmanı oğullarını ziyaretten mi?

Belki de haftalık alışverişlerini yapmış, kapağı kazasız belasız eve atmaya çalışıyorlar.

* * *

Onlara bakarken aklıma Cemal Süreya’nın günlüğüne yazdıkları geliyor: “Yüz yıl sonra şu anda yaşayan hiçbir insan ve kedi kalmayacak. Dünya, yabancıların dünyası olacak.”

Lada’daki çift, Cemal Süreya’nın bahsettiği değişimi çok daha kısa sürede yaşamış bir ülkenin insanları.

Haliyle, çoktandır yabancıların dünyasındalar. Tanıştıkları, flört ettikleri, evlenip çoluk çocuğa karıştıkları Sofya şimdi çoğu kişinin unutmayı seçtiği bir anı.

Onlar da muhtemelen arabalarını bile değiştirmeye korkuyorlar artık. Can havliyle tutunuyorlar geçmişe: Kadının eski moda çantasını, adamın da Lada’nın direksiyonunu sıkı sıkı tutması gibi.

Derken yanıyor yeşil, Sofya trafiği şehir merkezine doğru akmaya devam ediyor. Kirli sarı eski Lada, birkaç dakika içinde kayboluyor gözden.

Haberin Devamı

Çocukları koruyun efendiler

İstediğiniz davaya ya da ideolojiye inanın, siz bilirsiniz.

Ama eğer vicdanınız çocukları onların iyiliği için korumaya yetmiyorsa, bunu kendi iyiliğiniz için yapın.

Sonsuza kadar çocuk kalmayacaklar çünkü.

Bugün ruhunu ya da bedenini örselediğiniz her çocuk yarın bileği sizinkinden güçlü birer yetişkine dönüşecek.

Hakkari’de bacaklarından yaralanan Zeynep’in resmine bakın ve gelecekte nasıl yetişkinlerle beraber yaşamak istediğinizi sorun kendinize: Sağlıklı insanlarla mı yoksa intikam makineleriyle mi?

Yüreğiniz yetiyorsa zaten sözüm yok. Ama yetmiyorsa da hiç olmazsa kendinizi düşünün, çocuklara zarar vermeden önce.

Haberin Devamı

Nasıl Müslümcü oldum

Pasaj Müzik’ten arkadaşım Murat Doğan aradı: “Gel sana Müslüm Baba şarkını nasıl söylemiş dinleteyim.”

Müslüm Gürses’le yolumuz dört yıl önce, Murathan Mungan sayesinde kesişmişti.

Murathan’ın tasarladığı “Aşk Tesadüfleri Sever” albümü için bir Ritchie Blackmore bestesine söz yazmıştım. Müslüm Baba da “Affet” adıyla söylemişti.

Şimdi de yeni albümünde “Mucize” adlı şarkımı seslendiriyor. Üstelik bu sefer müzik de bana ait. Yıllar önce Amerikan Hastanesi’nin kafeteryasında sabahlarken yazdığım şarkıyı Müslüm Gürses’in sesinden dinlemek, ne yalan söyleyeyim hoşuma gitti.

Ne de olsa bunun için yapılıyor şarkılar: Başımıza gelenler hayatın güzelliğine dönüşsün diye.

Ayrıca bildiğiniz gibi, insanlar ikiye ayrılıyor: Müslümcüler ve gayri Müslümcüler. 

Haberin Devamı

İncir  Çekirdeği

Yerli dizi izlemek kaçınılmazsa zevk almaya çalışmak lazım.

Yazarın Tüm Yazıları