Aşk romanıdır bütün romanlar

Aşk şiiridir bütün şiirler der, Türkiye âşığı şair Henrik Nordbrandt: “Ama kaç kişi durup okur onları?”

Haklıdır Henrik, aşksız kişi şiiri neylesin?
İsterse kuantum hakkında yazılmış olsun, şiir dediğin aşkla beslenir.
Roman da aşkla beslenir. Tiyatro, dans ve diğer sanatlar da... Yoksa insan bunlarla niye uğraşsın?
Romancı Murat Menteş ile Kadıköy’de oturduk, muhabbet ettik.
Cıvıl cıvıl ve gençti Kadıköy. Sırtında gecenin peleriniyle, gökyüzünde uçuyordu.
Bense yanılmıyordum: Murat Menteş resmen bir romantikti.
En deneysel öyküsünü anlatırken bile gözleri parlıyordu heyecandan. Böyle şeyler ancak romantiklere olur.
Günümüzün aşırı maddiyatçı dünyasında roman yazmak gibi “riskli” bir işle ancak onlar uğraşır. Yazdıkları isterse bilimkurgu olsun, fark etmez.
Mesela, “dünyanın en romantik filmi hangisi?” diye sorsanız tereddütsüz “Soysuzlar Çetesi” derim.
Güya savaş filmidir. Oysa aslında her karesinde Tarantino ile sinema sanatı arasındaki manyak aşkı anlatır.
Murat Menteş de her tür savaşın yaşandığı romanlarında aslında aşkı anlatıyor: Roman sanatıyla arasındaki aşkı.
Paraysa dünyayı tam gaz turluyor. Bizler de onun peşinden koşan egoistler olmaya zorlanıyoruz. Bu arada göz göre göre kaybediyoruz romantizmi.
Şair Gülten Akın’ın deyimiyle artık “durup ince şeyleri anlamaya” vaktimiz olmadığından.
Bunun içimizde yarattığı boşluğu da fanatizmle ya da dejenere aşırılıklarla doldurmaya çalışıyoruz.
Oysa romanlar panzehir olmaya hazır. Aşk romanları ya da Murat’ın yazdıkları gibi; aşk romanı olmayan ama aşkla dolu romanlar.

Bir Şevval Sam yolculuğu

Epeydir dinlememişim Şevval’in şahane “Karadeniz” albümünü.
Allah’tan son Sofya seferinde arabaya almayı akıl ettim.
Bütün yolculuk klibe döndü: Yeşil Bulgar köylerinden geçerken kendimi bizim Karadeniz’de zannettim.
Hüznün içinde isyan, isyanın içinde sitem, sitemin içinde yaşama sevinci...
Böyle tatlı kokteyl ancak Karadeniz’de olur.
Filibe’de çay molasında iç kapağı okudum ve buraya yazmaya karar verdim:
“Karadeniz kendisine zarar vererek otoyol yapanları hiçbir zaman affetmeyecek; verdiklerini bir gün geri alacaktır.”

tatlı Sözlük

Kadıköy: 90’ların açık hava müzesi.
Yazarın Tüm Yazıları