Türkiye için Lale Devri 2023’te başlayacak

◊ Salgın hastalık, deprem gibi felaketler, bu olaylarla ilgili yapılmış bazı tutarlı öngörülerden dolayı astrolojiye ilgiyi artırdı. Siz de 2017’de “2020’de dünyaya bir salgın hastalık yayılacak” demiştiniz. 

- Haşa gaybı Allah’tan başka kimse bilemez. Bir astrolog, gökyüzü enerjilerini okuyup rehberlik yapar. Yani sadece rehberlik yapıyorum. 3 yıl önce, 2020’de dünyayı etkileyecek bir döngü olacağını yorumlamıştım. Salgın bir hastalık yüzünden büyük kayıpların yaşanacağını, salgın bitmeden doğal afetlerin başlayacağını ama devamında ülkemizin küllerinden yeniden doğacağı bir döneme gireceğini aktarmıştım.

◊ Yani bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...

- Öyle değil. Bu bir uyanış, yenilenme, dönüşüm... Dünün tekrar etmeyeceğini, acıların verdiği olgunluğu, mutluluğun, sağlığın her şeyden önemli olduğunu hatırlayacağımız bir süreç. Maddi dengeler ve önceliklerimiz değişecek, ezbere dayalı hiçbir öğreti, inanç ve yönetim biçimi aynı kalmayacak, değişip gelişecek.

◊ Sürekli bir “yeni dünya düzeni” deniliyor ama bu sözü herkes kendince yorumluyor. Ne olacak?

- Birincisi yaşamlarımız değişecek. İkincisi yeni düzenler gelecek; hem bireysel düzen hem de aile düzenleri değişecek. Gökyüzü unuttuğumuz değerleri ve kavramları hatırlatacak. Üçüncüsü dini, dili, ırkı, kimliği ile kimseyi ayrıştırmadan bütünün parçaları olduğumuzu idrak edeceğiz. Hırsların hükmünü yitireceği, şükür, sevgi ve emanete sahip çıkmamız gerektiğini anlayacağımız bir düzen.

2020 BİR DOĞUM GİBİ VE HİÇBİR DOĞUM SANCISIZ OLMAZ

◊ Biz nasıl uyum sağlayacağız yeni düzene?

- Bunun için unuttuğumuz değerleri hatırlamamız şart. Yüzeysel ilişkilerden vazgeçin. Olmadığınız biri gibi davranmaktan vazgeçin. Gerçekleri görün, özümseyin. Dua ise en güzel terapi.

◊ 2020’de dünya kıyamete değilse nereye gidiyor?

- Bu yıl altı tutulma var. İki “Güneş” ve dört “Ay” tutulması. 4 Nisan’da ilkini yaşadık. Diğer tutulmaların tarihleri ise 5 Haziran, 22 Haziran, 5 Temmuz, 30 Kasım ve  14 Aralık. Tutulmalar çok önemlidir. Bitiş ve başlangıçlar, yıkım ve yapılanmalar tutulma enerjilerinin yansımalarıdır.

◊ Yani...

- Yani siyasi ve dini liderlerle ilgili büyük değişimlerle, risklerle dolu bir sürecin başlangıcındayız. Özellikle 2007’den bu yana yaşadıklarımızı, yaşattıklarımızı, herkesin bireysel olarak gözden geçirmesi gereken bir yıl. 2020 boyunca gündemde olacak konular ise teknoloji, tıp, basın yayın, bankalar, sanal paralar, salgın hastalıklar, havadan ve sudan gelecek doğa olayları...

◊ Salgın hastalıklar, depremler, doğa olayları ve isyanlar. Herkes bir sona yaklaşıldığı düşüncesine girecek neredeyse...

- 2020 yılı enerjilerini yeni bir doğum olarak değerlendirmeliyiz. Hiçbir doğum sancısız olmaz ama her doğum mucizedir.

◊ Bu sürecin kazananları ve kaybedenleri olacaktır ama...

- Kötüye hizmet edip iyiyi yok sayanların kaybedeceği, emek veren, iyilikten vazgeçmeyenlerin kazanacağı bir süreç.

EKİM AYINDA TÜRKİYE’DE DEPREM RİSKİ ARTIYOR

◊ 2020’de etkili olacak doğa olayları için özellikle “havadan ve sudan gelenler” diye bir vurgu yaptınız. Oysa Türkiye uzun zamandır deprem kabusu ile yatıp kalkıyor. Türkiye’nin haritası deprem konusunda bir şeyler söylüyor mu?

- Evet. Bu konu astrokartografi dediğimiz teknikle değerlendirilir. Gökyüzü enerjileri tüm dünyada depremleri, selleri, suya bağlı zehirlenmeleri işaret ediyor.

Türkiye’de astroloji çizelgesi ve geçişlerine bakılırsa, ekim ayının başından ortasına kadar olan süreçte deprem riski artacaktır. Özellikle kuzey bölgelerimiz, Bodrum, İzmir ve ülkemizin doğu bölgeleri daha riskli enerjiler barındırıyor. 4 Haziran-5 Temmuz 2020 arasındaki tutulmalar sırasında da zorluklar söz konusu. Ama iyi haber şu ki gezegenler şu anki kadar kötü yerleşimde olmayacak.

◊ Başka ne tür zorluklar bekliyor bizi?

- Petrol, su ve denizcilikle ilgili alanlarda ciddi sorunlar, bunun getirisi olarak da mecburi yapılanmalar yaşanabilir. Pek çok ilde büyük değişiklikler görülebilir. Öte yandan Türkiye’de teknoloji ve eğlence sektöründe büyümeler söz konusu olabilir.

◊ Yine az önce bahsettiğiniz “siyasi ve dini liderlerle ilgili değişimler, riskler” konusunu açalım mı?

- 4 ve 5 Temmuz tarihlerinde medya ile ilgili konular, silahlı çatışmalar, demagojiler, dini inançları suistimal eden sahte liderlerin söylemleri ve paniği teşvik edenler yüzünden kaos, kargaşa yaşanabilir.

SANAT VE BİLİMDE BİRÇOK İLKE İMZA ATILACAK

◊ Nereler bu anlamda daha riskli?

- Doğu ve Batı Avrupa, Kaliforniya-Amerika bu tutulmadan fazlasıyla etkilenecek. 30 Kasım’da gerçekleşecek tutulma ise dünya genelinde casusluk ve mali anlamda krizleri tetikleyecek gibi görünüyor. Şiddetli hava değişimleri salgın hastalıkların artmasına sebebiyet verebilir.

Bu anlamda en çok etkilenecek ülkeler Cezayir, Yunanistan, Doğu Avrupa, Avusturya ve Japonya. 14 Aralık’ta gerçekleşecek son Güneş tutulması ile örtbas edilen gerçekler ortaya çıkabilir, siyasi liderler ve önemli isimlerle ilgili skandallar gündeme gelebilir.  Casusluk, cezai faaliyetlere yoğunlaşma, hükümetlerdeki değişiklikler ve büyük finansal skandallar gündemi meşgul edebilir.

◊ 2019’dan beri içimiz karardı, artık dibe vurduk derken hep bir felaket daha geliyor. Aydınlık günler çok mu uzak?

- 2023’te Lale Devri başlıyor.

◊ Hangi konularda parlamaya başlayacağız Lale Devri’nde?

- Ülke olarak eğitim, tıp ve politika alanlarında önemli gelişmeler, dünya çapında işbirlikleri yaşayabiliriz.

Sanat ve bilimde de pek çok ilkin altına imza atacağımız bir diriliş dönemi olduğunu söyleyebilirim.

FALCILIK YASAK DİYE KENDİLERİNE “ASTROLOG” DİYORLAR

◊ Günümüzde hâlâ astrologlara “falcı” gözüyle bakanlar var...
- Tüm dinlerde fal, falcılık, büyücülük yasaklanmıştır. Bizde de 17’nci yüzyılda yasaklandı. Sonrasında astrolojiyi yasal dayanak olarak kullananlar tarafından suistimal edildi. Art niyetli kişiler, kendilerine astrolog unvanı bahşederek kanunlara karşı koruma altına girdiklerini sanıyor. Bu kişiler yüzünden de fal ve astroloji karıştırılıyor. Astronomiye yani gökbilimine günümüzde halen “falcılık” diyenlere de şaşıyorum. Bu bilgisizliktendir. İnşallah üniversitede bölüm açtığımızda, tıpkı tıbbı okumadan doktor, hukuk okumadan avukat olunmayacağının bilindiği gibi, astronomi okumadan da astrolog olunmayacağını herkes anlayacak.

◊ Türkiye’de astronomi alanında Dr. unvanına sahip tek astrologmuşsunuz...
- Evet. Ülkemizde astroloji üniversitesini bitiren ve Vedik felsefesi üzerine doktora yapan tek astroloğum. Hem ABD Kepler College hem de Dirah Academy International’dan mezunum. Kepler College’de Batı ve Hint Astrolojisi öğretim üyesiyim. Amerika’daki The Great International School of Astrology okulunun da kurucuları arasında yer alıyorum.Batı, Çin ve Hint Astrolojisi olmak üzere üç alanda da uzmanlığı bulunan az sayıda astrologdan biriyim. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in gökbilimcisi/müneccimbaşı, günümüzdeki adıyla astroloğu olan Ali Kuşçu’nun soyundan geliyorum. Maalesef ülkemizde astroloji üniversitesi yok. Fakat açılması konusunda İstanbul Üniversitesi ile çalışma içerisindeyiz. Sertifika almak, bilgisayara program indirmek, workshop’a katılmak, iki kitap okumakla astrolog olunmaz. Hisle, sezgiyle, el almayla da olunmaz. Astrolojiye haksızlık ediyorlar. 

ÇİN VE HİNDİSTAN’DA ÇATIŞMA ÇIKABİLİR

◊ 2020, genel itibarıyla ülkeleri ve liderleri nasıl etkileyecek?
- 2020’de, dünya genelinde terör faaliyetleriyle ilgili yıkıcı enerjiler etkisini gösterebilir. Hükümetlerde değişiklikler söz konusu olabilir. Diğer yandan dünya genelinde muhafazakâr ve milliyetçi politikalar popüler olmaya devam edecek. Yıl boyunca dini ve siyasi liderlerin suikast girişimi ya da ani sağlık sorunları nedeniyle görev değiştirmeleri olası. 2020 Haziran itibarıyla Hindistan ve Çin’de küçük çatışmalar yaşanabilir. Siyasi temsilciler, siyasi ittifaklar ve faaliyetlerle ilgili, yeni ittifaklar kurulması veya eskilerinin yok edilmesi gibi şoke edici olaylar deneyimleyebiliriz. Eski veya kabul görmeyen politikalarda ısrarcı liderlerin düşüşlerine, yenilikçi yaklaşımda olan yeni lider adaylarının yükselmesine şahit olabiliriz.

HER ŞEY DOĞUM HARİTAMIZDA GİZLİ

◊ Astrolojinin daha fazla konuşulmaya başlanmasıyla birlikte “doğum haritası” sözünü de çok sık duyar olduk. Nedir bu doğum haritası, ne gibi bir önemi var?
- Doğum haritası, doğduğumuz yerin enlem boylamlarına göre doğum saatiyle gökyüzü konumunu ortaya koyan, astronomik hesaplamalara dayanan bir göksel tablo. İnsanların karakterleri, eğilimleri, baskın özellikleri, yatkın oldukları meslekler, hepsi doğum haritasında gizli.

◊ Son olarak neler söylemek istersiniz?
- Hayat cesurları sever. Kendi hayat hikayemizin kahramanları olmak için mücadeleden, doğrularımıza sahip çıkmaktan uzaklaşmayalım, vazgeçmeyelim. Sevelim, emek verelim. Dünya daha iyi bir yer olsun istiyorsak, bunu sevgi ile yapacağımız gerçeğini kabullenelim. Gökler rehberimiz, yolumuz ışık olsun.