Nedimeler Hangover’a karşı

İki sabun köpüğü film. İkisi de eğlenceli, iyi vakit geçirten işler... Ancak hikâyelerinden gösterime girdikleri tarihe... İkisi de birbirine benzeyen... Birbiriyle yarışan yapımlar.

Haberin Devamı

İşin en güzel tarafıysa şu: Biri erkek komedisi, diğeri kadın. Öyküyü biri erkek ağzıyla anlatıyor. Öteki kadın jargonuyla. Bridesmaids (Nedimeler) ve iki yıl önceki başarısıyla ikincisi çekilen Hangover’lar (Felekten Bir Gece). Önce Nedimeler ve her iki Hangover’ı da içine alacak bir karşılaştırma. Sonra filmler üzerinden bir not...

*  İkisi de temel bir klişeye dayanıyor. Erkek evlenmeden önce dağıtan bir serseridir. Kadın, evlilik endüstrisinin paketlediği bir gelin.
*  Arkadaşlık ikisinde de en önde. Ama ya erkek erkeğe ya da kadın kadına. Çünkü Hollywood, artık kadın ve erkeklerin arkadaş olamayacaklarını... Sadece seks için bir araya gelebileceklerini anlatan işlerle doldu.
*  İki filmde de mizahı sürükleyen, şişman bir ucube var. Erkeklerde sosyopat Zach Galifianakis. Kadınlarda agresif Melissa McCarthy. Ve ikisi de döktürüyor.
*  İkisinin de izleyicinin midesini kaldırma sıkıntısı yok. Erkeklerde dişler sökülüyor, parmaklar kesiliyor. Ötekinde birbirlerinin kafalarına kusuyorlar. Üstte gelinlik, işlek bir caddenin ortasına kaka yapıyorlar...
*  Ve ikisinde de sonunda arkadaşlık kutsanıyor. Erkeklerinkinde daha dandun... Küfürler edilerek, yumruklaşılarak süren bir dostlukla!.. Kadınlardaysa daha gergin... Kıskançlık da içeren çekişmeli bir ilişkiyle!..
*  İki filmin kadın-erkek ilişkilerine kadar giden... Bugün Amerika dahil dünyada kadının toplumsal rolüne kadar uzanan farklarıysa işin asıl çarpıcı kısmı. Hangover’ların tutacağı aşağı yukarı biliniyordu mesela. Ama Nedimeler yazın en büyük sürprizi oldu. Christopher Hitchens’ın Vanity Fair’e yazdığı o meşhur ‘Kadınlar neden eğlenceli değildir’ yazısı var ya... Orada anlatılan önyargıdan.
*  Rakamları da karşılaştırma için söylüyorum. Nedimeler 32 milyon dolara mal oldu ve 10 haftada 250 milyon dolar hasılat yaptı. Hangover’lar 110 milyon dolara mal oldu ve 1 milyar doları geçti.
*  Erkeklerin filmi bir fantezi. Kadınlarınki gerçek.
*  Erkekler Las Vegas’a gidebiliyor. Çünkü dağıtıp işi bir kara mizaha dönüştürmeleri için en uygun yer orası. Kadınlarsa gidemiyor. Çünkü sefillikten beslenen komedi için Las Vegas’a ihtiyaçları yok. Bunu günlük yaşamlarıyla da anlatabilmişler.
*  Erkeklerin komedisinde kadın figüran. Öykü kendi aralarında geçiyor. Kadınların komedisindeyse erkek başrolde. Kendini kullandırttığı erkek... Hayatını sorgulamasını sağlayan erkek... Sevdiği erkek... Nefret ettiği erkek...
*  Erkek zayıf anında ailesinden uzaklaşıp arkadaşlarına sığınıyor. Kadın arkadaşlarından kaçıp ailesine gidiyor.
*  Erkekler sürekli özgür kalma özlemi çekiyor. Kadınlarsa özgürce yaşadıktan sonra ilişki özlemi.
*  Erkekler çalışıyor. İş sorunu yaşayan kadınlarsa bir kariyer oluşturamıyor.
*  Ve filmde erkekler ortalığı yıkıp döküyor. Kadınlar, sadece kendi hayatlarını alt üst ediyor.

Haberin Devamı

FIRSATLARI OLMADI Kİ

Haberin Devamı

1930’larda Amerikalı kadın filozof Jane Addams söylemiş bir keresinde: “Kadınların erkeklerden daha iyi olduklarına inanmıyorum” diyor; “Tren kazalarını biz yapmadık. Yolsuzluğa bulaşmış yasalar ve diğer korkunç şeylerde bizim payımız yok. Ama unutmamalıyız ki, bunları yapacak bir fırsatımız da hiçbir zaman olmadı.”
Nedimeler’in sürprizi derken bunu kast ediyordum. Bırakın bir kadın komedisinin başarılı olmasını. Kadınların yazdığı bir komedi filminin başarılı olması şaşırttı bir defa herkesi. Şimdi yapımcılar filmin yaratıcısı Kristen Wiig için birbirini yiyor. Fakat mesele, kimsenin Nedimeler’den kadın işi diye bu kadar gişe beklemiyor oluşuydu.

Haberin Devamı

O ZAMAN KADINLARA BIRAKIN

Biri söyledi. “Başımıza bela bu borç tavanı atışmasında Meclis’in Azınlık Lideri Nancy Pelosi’yi gördünüz mü hiç” diye sormuş. Ve eklemiş: “Göremezsiniz çünkü bu işi başımıza erkekler sardı.”
Addams’ın aksine, Pelosi’nin elinde fırsat olduğu halde pisliğe bulaşmadığını savunuyor. Ve Hangover’larda ortalığı yıkan erkeklerin aksine... Şimdi Amerikan ekonomisinin bu borç tavanı saçmalığı yüzünden gireceği krizde Pelosi’nin bir payı olmadığını anlatıyor.
Tartışılır. Hikâyeyi körükleyen Çay Partisi’nin kadınları ya da kızıl saçlı Rebekah Brooks’ları düşününce, belki biraz fazla kadın yanlısı. Ancak şurası kesin doğru!.. Eğer ortada bir enkaz varsa... İster Amerika’da ister Türkiye’de. Kadınların bunda payı olmadığı muhakkak.
Düşünün... Başbakan’ın çevresi erkek... Cemaat erkek... Polis erkek... Asker erkek... Futbolcular erkek... Tartışmalı davaların, şike soruşturmalarının, örgütlenme tartışmalarının... Hepsinin esas oyuncusu erkek!.. Yani her şey aslında koskocaman bir erkek geyiği. Ve eskiden beri süren, “Eabi n’aber?.. Bugün ne karıştırıyoruz” diye başlayan bir maço muhabbeti.
Kadınların birer Rebekah Brooks’a dönüşme ihtimalleri her zaman var. Ama madem sıkıntı geçmiyor. Borç tavanı tartışmaları çift dip durgunluğu tetikliyor. Hukukun aşındığı davalar ülkelerin istikrarını tehdit ediyor. Cendereden çıkaracak yol belki de şudur: Erkeklerin gözünde siyasetten ‘anlamayan’. Ofsayttan ‘anlamayan’. Cemaatlerden, localardan ‘anlamayan’. Asker-polis işlerinden ‘anlamayan’... Bir kadın...
Frekans tutturamazlar. Telefonda “Eabi n’aber?” yapamazlar. Geyik döndüremeyince şaşırırlar...
Üstelik Nedimeler’de pasta dükkanı açma hayali kuran Annie gibi... Fırsat verilirse en fazla masumiyetlerini kaybederler. Bu dönemi atlatalım... Bir kızıl saçlıya dönüşen olursa konuşuruz!..

Yazarın Tüm Yazıları