Paylaş
Geçen hafta Amerika, Google hakkında şimdiye kadar şirket tarihinin en kapsamlı tekel soruşturmasını başlattı. Şirket de bir açıklama yapıp, dizler tir tir, "Ne bilgi istiyorlarsa veriyoruz" dedi. Mesele devletin ne bulacağı değil aslında. Microsoft'un ne bulacağı. Google soruşturmasını körükleyen, 21. yüzyıl usulü soğuk savaşın ne kadar ileri gideceği. Yazıyı hazırlarken, Amerika'nın bu konudaki en iyi bilirkişi danışmanlarından Dr. Kıvanç Kırgız'la konuştum. Okları takip ederek okuyun. Sonuna geldiğinizde de düşünüp kararınızı verin. Kimi tutuyorsunuz?..
* Nasıldı bundan birkaç yıl önce?.. İnternetin özgürlük savaşçısı!.. Stanford'lı dahi çocukların garaj şirketi!.. Ama son beş yıla bakın. Ekonomi sayfalarında durumu 90'lardaki Microsoft. 2010'lu yılların şeytan namzeti...
* Microsoft ise şimdi sistemin adam ettiği muhlis oğlan. 90'ların sonunda başladı terbiyesi. 2008'e kadar sürdü. Bu sırada sadece Avrupa'da 2.6 milyar dolar ceza ödedi. Toplam fatura mı?.. Avukat giderleri de eklendiğinde milyarlar...
* Microsoft'un tekelcilik davaları, şeffaflık üzerine kuruluydu. Windows'un bilgilerini paylaşmayıp platformu sadece kendi ürünlerine uyumlu tutma çabası.
* Google'un durumu da aynı. Kim niye altta çıkıyor?.. Google ile ortak olan şirketler niye hep ilk sıralarda gözüküyor?.. Çıkıp algoritmalarını açıklasınlar çağrısı...
* Google'ın davaları önce Avrupa'da başladı. Kapıyı Avrupa Komisyonu araladı.
* Microsoft ise ilk dayağı Amerika'da yedi. Avrupalılar cezaları sonradan kesti.
* En büyük tepkiyi kullanıcılardan gören Microsoft'un avantajı, o zaman karşısında parası olan güçlü bir rakip olmamasıydı. İdealist Linux ile AOL'in yetim çocuğu, şimdi yok ettikleri fakir Netscape...
* Google'ın karşısındaysa kapı gibi bir Microsoft var. Şöyle… Google, Ohio'da mytriggers.com diye küçük bir internet şirketiyle davalık şimdi. 335 bin dolar borcu varmış sitenin, üç sayfalık bir dilekçeyle şikâyetçi oldular. Ama fıkra gibi... Karşılığında o küçücük siteden kafalarına 24 sayfalık bir tekelcilik davası yediler. Nasıl bir tesadüfse, karşı tarafın avukatı da, Microsoft'un adamı...
* Sadece Microsoft da değil. Daha geçenlerde Facebook'un bir halkla ilişkiler şirketi tutup Google aleyhine karalama kampanyası yürüttüğü ortaya çıktı. Herkes düşman. AT&T'den Verizon'a herkes nefret ediyor. Fakat avantajları... Şirketler "şeytan" sayarken kullanıcılar daha öyle demiyor.
* Microsoft ise 'demode şeytan' olmanın rahatlığıyla Bill Gates'le PR yapmaya devam ediyor. Wired dergisinde Chris Anderson'a röportaj vermişti bu ay. Suçluluk hissiyle dolu iyi kalpli zengin portresine devam. Fakat sorun... O kadar mekanik ve hakikaten o kadar demode ki... Kömür daha çok insan öldürüyormuş, Fukuşima, nükleer enerji tartışmasını etkilememeliymiş, onu anlatıyor.
* Bu arada hâlâ yılda 20 milyar dolara yakın bir para kazandığı için... Bir yandan da arama motoru Bing'i çıkartıp kazandığını saçabiliyor. Ya da artık siz 10 yıl önceki gibi olmadığınız için... Şirketlerden sorumluluk kampanyaları da beklediğiniz için... Gates'i baş köşeye oturttuğu imaj reklamlarından bol bol döndürebiliyor.
* İş PR'a gelince Google'ın en güzel yanı ise zamanın ruhunu ıskalamaması... Geçen hafta Kongre'de, insan hakları örgütü NED'in bir toplantısı vardı. Ve kurumun başkanı sponsor Google'a teşekkür etti. Google'cı da mahcup, uzaktan kafasını sallıyor. O gün fark ettim. Mısır ayaklanmasını Kahire'deki bir yöneticileri tetiklediğinden beri bu rolü çok sevmişler. Arap Baharı olmuşlar.
* Ama konu dava takibi olunca ise Mübarek rejiminden farksızlar. Ohio'daki dava istisna. Çünkü bütün ihtilaflarını San Francisco'ya düşürüp... Tanıdık mahkemelerle dışarı mümkün olduğunca az bilgi sızsın istiyorlar.
* Microsoft, şimdi "Bizim Ohio işiyle ilgimiz yok" diyor tabii. Avukata sormuşlar. "Bu site sizin paranızı nasıl ödüyor" diye... O da, "He he" demiş kapamış. Kırgız'a "Bu davanın ne önemi var" dedim. "Algoritma dışarı sızabilir" dedi.
* Algoritmanın sızmasının da, Google'ın bütün işleyişinin çözüleceği anlamına geldiğini anlattı. Böylece Microsoft ve diğerlerinin... Google'daki sıralama kriterlerinden kişiye özel reklam gösterimlerine birçok veriye ulaşabileceğini söyledi.
* Bu durumda sorulacak soru ise şu: Şeffaflık ne, ticari sır ne?.. Hangi bilginin açıklanması rekabet için elzemdir?.. Hangi bilginin korunması şirket için haktır. İşte Google'a göre, algoritma ticari sırdır.
* Sakın Amerikan devletine sizin hangi bilgilerinizi verdiği belli olmayan o Mark Zuckerberg'e, sırf kapüşonla dolaşıyor diye aldanmayın. Facebook'un, köşeye sıkıştırdığı şirketlerden fırsat uman devletlerle ne kadar işbirliği yaptığını ileride tarih söyleyecek. Ama Senato geçenlerde bu bilgi paylaşma işlerini anlatsın diye Google'cılara çağrı yaptı. CEO Larry Page ve yönetici Eric Schmidt'e... "Biz gelmeyiz, hukuk müşaviriyle konuşun" diye haber yolladılar.
* Microsoft ise 10 yıl boğuştuğu davalarda hiçbir zaman kendini bir özgürlük ekseninde savunmayı başaramadı. Oysa internetçi Google servis sağlayıcılarla kavga ederken de, 2006'dan beri lobicilere gidip senede 4-5 milyon dolar para harcarken de, Türkiye'de Cumhurbaşkanına çıkıp derdini anlatırken de hep aynı imajı vermeyi başardı. "Federal Ticaret Komisyonu'nun soruşturması Microsoft gibi biter mi" dedim Kırgız'a. "Google daha avantajlı. Ama yıllarca sürer ve Microsoft gibi Google'a milyarlara mal olur" dedi.
YÜKSELEN YENİ BİR SEKTÖR
Neden Amerikalılar dururken bu işi bir Türk'le konuştuğuma gelince... Çünkü Robertli, Duke'den ekonomi doktorası olan Dr. Kıvanç Kırgız, bugün Amerika'da firmalara bilirkişi danışmanlığı veren tekelcilik uzmanları arasında en önemli isimlerden biri. Türkiye'de pazarı olan bir iş değil bu. Dava edilmişsiniz. Kendinizi savunurken mahkemeye bir bilirkişi sunmak istiyorsunuz. O zaman Kırgız'a gidiyorsunuz. O da alanında saygın bir akademisyenle sizi buluşturuyor. Dosyayı inceliyor. Ve savunmanızın iskeletini oluşturacak tüm argümanları önünüze koyuyor. "Google mı Microsoft mu" dedim. "İkisi de olur. Fark etmez" dedi.
Paylaş