FUTBOLCULUĞUNA önümüzü ilikleriz, saygı duyarız, duyuyoruz da...
Büyük bir takımın hocası olmak kolay değildir. Öncelikle lider olmak lazım, bunun yanı sıra da karizma taşımak ve örnek olmak gerekir. Bildiğim kadarıyla iyi bir insansın, aile yaşantınla ve futbolculuğunla her zaman seni izleyenlere örnek oldun. Oldun olmasına ama bugün koskocaman Galatasaray Yönetimi’nin ve camiasının sana vermiş olduğu görevi hiç de iyi değerlendiremedin ve değerlendiremiyorsun. Neden mi? Nedeni çok basit. Ortada yüzyılı devirmiş Galatasaray takımı belki tarihinin en kötü günlerini yaşamakta da ondan. Sayın Adnan Polat ve ekibi sana canı gönülden güvenmiş ve inanmış ki, sana bu kutsal görev tebliğ edilmiş. Hal böyle olunca Sevgili Hagi sorarım sana, geldiğin günden beri gösterdiğin performansa bizlerin yerinde olsan 10 üzerinden kaç verirdin kendine çok merak ediyorum. Futbolcularını kişilikli olmamakla suçladın, büyük maliyetlerle transfer edilen Misimoviç’i sakız çiğniyor diye kadro dışı bıraktın ve taraftar futbolcularını yuhaladığında sen taraftarı alkışladın. Rijkaard gittiğinden beri takıma çok önemli bir katkın olmadı ama herkes sana kredi verdi, zaman tanıdı. Sen, seni eleştiren eski bir futbolcu ve şimdinin yorumcusu olan birine cevap vererek insanlara koz vermekle “Hagi hala futbolculuktan kurtulamamış” tezini doğrulatıyorsun. Benden sana tavsiye, kulaklarını tıka, bazı şeyleri medyanın önünde konuşma, sana güvenen bu camianın büyük futbolcu Hagi’si olgunluğunda teknik adam ol ve bu sana gelen son şansı iyi kullanmaya çalış.
Nasıl kazanacaksan öyle oynat
KARAKARTAL’ı seyretmek keyif veriyor ama top ayağındayken. Top rakipteyken bu kadar yıldızı olan bir takıma yediği goller, verdiği pozisyonlar hiç yakışmıyor. Sevgili Schuster; Futbol sadece hücum değildir. “Daum Türk futboluna defansif futbolu getirdi” diyorsun doğrudur. Lucescu da öyle ama o hocalar Türkiye’de sayısız şampiyonluklar yaşadılar. Ancak Beşiktaş’ın bu kadrosu şu an 14 puan gerideyse ve bu kadar üst düzey bir kadroysa bu senin oyun sisteminden kaynaklanıyor. Manisa maçındaki görüntü ligde de yaşatılırsa senin oyun sistemine isim bulmak zor olur. Bir teknik adam, kimseye nasip olmayacak yıldız futbolculara sahipken sadece bu takıma “çıkın oynayın” desen bile bundan daha kötüsü olmaz. Günümüz futbolunda herkes topun arkasında olmalıdır ama maalesef Beşiktaşlı futbolcular, rakip iki pas yapınca topun arkasında sadece birkaç kişi kalıyorlar yani sadece savunma. Sonra da Beşiktaş defansı kötü deniliyor. Hayır, Beşiktaş’ın savunma oyuncuları rakiplerin savunma oyuncularından kötü değil ama hücüm oyuncuları tek yönlü oynuyor. Bu oyuncuları Schuster çift yönlü oynatmaya zorlamalı. Beşiktaş her maç gol yer ama her maçta yediğinden fazlasını atmak zorunda. İnönü’nde şov yapabilir ama deplasmanlarda aynı istikrarı ve başarıyı göremeyiz. Türkiye Ligi’ni hafife almayın, bu ligin belki kalitesi çok yüksek değil ama sert ve markajı yüksek bir lig olduğunu da artık anla. Nasıl kazanacaksan takımını öyle oynat. Beşiktaş taraftarının beklentisi büyük ona göre.
Alex’in kaderi
HER sene aynı ay, aynı tarih, aynı demeçler... Bir sene sonrasının anlaşma planları. “Şu an takımın bana ihtiyacı var. Bu bir kozdur ve bu kozu iyi kullanayım önümüzdeki sezonun imzasını atmak için...” Ancak şu an Alex’in Fenerbahçe’de kalması şampiyonlukla alakalı. Brezilyalı’nın imzası, Aykut Hoca’nın şu anda verebileceği karar değil, hatta yönetimin bile değil. Alex’in futbolculuğuna ve F.Bahçe’ye verdiği hizmetlere kimsenin lafı yok ama 5 senede sadece 1 şampiyonluk... Sizce önümüzdeki yıl F.Bahçe şampiyon olamazsa Alex kalmalı mı? Bence şampiyonlukta bile Alex’in hayatı Aykut Hoca’ya bağlı. Fenerbahçe şampiyon olursa Alex kalır. Alex, ona göre oyna durum bu sene değişik!
Forma öpmeye gerek yok Kazım
BU Kazım yetenekli oyuncu. Yetişme tarzından dolayı davranışları tuhaf, yaşantısı uygunsuz yani profesyonel anlayışı iyi değil. Fenerbahçe’ye uymadı. Aykut Hoca denedi o da başa çıkamadı ve yolladılar ama ezeli rakibi Galatasaray’a transfer oldu. Buraya kadar tamam... Ancak ilk maçında gol attı, G.Saray formasını yani armasını öptü ve sonra dedi ki “Ben hiç F.Bahçe formasını öpmedim.” Ama öptüğü görüntüleri çıkınca bu sefer “Armasını öpmedim” dedi. Bu futbolcular, bu denli ucuz davranışları neden yaparlar? Sanırım Galatasaray’a yaranmak ve taraftara kendini daha çabuk sevdirmek adına ama artık büyük taraftar bunları yemiyor. Artık futbolcuların bu tip ucuz davranışları bırakmaları lazım. Transfer oldukları takıma çocukluğundan beri hayran olanlar, zaten ben bu takımın taraftarıyım diyenler türedi. Ama inanın ki sevgili futbolcular, taraftarlar bunlara gülüp geçiyorlar ve bunları birer yalakalık olarak görüyorlar. Sevgili Kazım; İyi futbolcusun, forma öpmeye gerek yok. Sahada öpülen formaya puan vermiyorlar. Sen çık topunu oyna ve sana kucak açan Galatasaray camiasına layık ol.