Paylaş
Bugün bildiğimiz bir gerçek var ki girişimcilik Türk kültürünün ve dolayısıyla eğitim sisteminin bir parçası değil. Girişimcilik kültürünü geliştirmek için önce altyapı oluşturmanız ve buna temelden başlamanız gerekir. Burada en doğru başlangıç noktası da üniversitelerdir.
Üniversiteler, girişimcilik için doğru inkübasyon alanlarını oluşturuyor. Çünkü gençler, bu yaş aralıklarında ve üniversite ortamında risk almaya, farklı ve yeni şeyler öğrenmeye, en önemlisi de ilham almaya çok daha açıklar. Daha atılgan, heyecanlı ve beynin daha dinç olduğu bu yaşlarda kaybedecek hiçbir şey yoktur, tam olarak bu nedenle de girişimcilik için en ideal dönemdir.
Gençlerin girişimcilik kültürüyle erken yaşta tanışması ve bunu benimsemesi her şeyden önemli. Bugün bir araya geldiğim pek çok üniversiteli genç kendisindeki potansiyeli ortaya çıkarmak, girişimcilik konusunda doğru adımlar atmak için neler yapabileceğini soruyor. Belki de ilk defa öğrenciler, üniversite müfredatlarının önünde bir vizyona sahip olarak, girişimcilik gibi özel bir alanda daha fazla eğitim fırsatının sunulmasını bekliyor. Üniversiteler de yakın zamanda bu sese kulak verecek ve girişimcilik odaklı dersler daha fazla yaygınlaşacak.
Türkiye’de son beş yılı kapsayan bir girişimcilik ekosistemi dönüşümünün yaşandığını söyleyebiliriz. Eğitim müfredatları hâlâ yeterli seviyeye ulaşmamış olsa da üniversitelerde düzenlenen girişimcilik zirveleri ya da network buluşmaları çok değerli gelişmeler. Pek çok önemli kurum tarafından gençleri girişimciliğe teşvik etmek ve desteklemek üzere yarışmalar, programlar düzenlenmeye başlandı. Örneğin bunlardan en sonuncusu TÜBİTAK’ın genç girişimcilere 200 bin TL’yi bulan hibe desteği sağladığı BİGG programıydı.
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir ilk olan Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK) da tam dört yıldır üniversite öğrencilerine ilham vermek için çalışıyor. Türkiye’de girişimcilik kültürünü geliştirmek için hayata geçirilen Girvak Fellow Programı’na seçilen fellowların herhangi bir girişim fikri ya da bir çalışması olması da gerekmiyor. Bu programda girişimler değil, temelde girişim ruhlu gençler destekleniyor. Dolayısıyla hedefinde girişimcilik olan, özgüvenli, ne istediğini bilen, ileri görüşlü, uzun vadeli plan yapan, fikrine inanan ve savunan gençler için bulunmaz bir fırsat yaratıyor.
Kafanızda girişimcilikle ilgili bir fikir oluştuysa bu tür programlara ve buluşmalara mutlaka katılmalısınız. Sizler için büyük bir avantaj olacaktır.
Peki başka ne yapabilirsiniz?
Bir defa artık çok hızla değişen global bir dünyada yaşıyoruz. Dünyayı takip edip, farklı disiplinlerden beslenmeniz çok önemli. Girişimcilik özelinde baktığımızda bile başarılı girişimciler sanatla, sporla, kültürel aktivitelerle haşır neşir olan, dünyaya farklı pencerelerden bakabilen insanlar. Özellikle günümüz Z kuşağı gençlerinde yaşadıkları toplumda etki yaratma, değişim yaratma ve bununla anılma motivasyonu çok yüksek. Ancak yaşadığınız toplumda farklı bir şey söyleyebilmek için dünyada neler yapılıyor onu görebilmek ve yaşadığın çevreyi iyi analiz edebilmek lazım.
Girişimciliğe başlamanın tek bir yolu yok. Bugünün başarılı girişimcilerinin hepsinin başlangıç hikâyesi değişik. Bugünkü girişimcilere baktığımızda, çoğunun bir şekilde dünya ile bağlantısını kurmuş kişiler olduğunu görüyoruz. İlham veren rol modelleri görmek ve risk almak, girişimcilik için en önemli unsurların başında geliyor.
Bugün teknolojinin, inovasyonun bu kadar hayatımızın içinde olması ve hızlı değişmesi de yaşam tarzımızı dönüştürüyor. Bu sürece de adapte olabilmeniz çok önemli. Rekabetçi bir dünyanın içinde yer bulmaya ve dahası iz bırakmak için mücadeleci olmanız ve hayattaki tutkularınızı, güçlü yanlarınızı keşfetmeniz gerekiyor. Çünkü hiçbir başarı, ne girişimcilik ekosisteminde ne de başka sektörlerde altın tepside sunularak elde edilmedi.
Paylaş