×
Sporcu sağlığı ve ‘Sporcu Sağlığı Merkezi’ ile merak edilen tüm ayrıntıları kendisine sordum.
Serkan Kızılbayır- Doç. Dr. Yeşim Garip Çimen
1- Sporcu Sağlığı Merkezi’nin kuruluş amacı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Acıbadem Ankara Hastanesi bünyesinde yeni açılan Sporcu Sağlığı Merkezi, spor ve fiziksel aktiviteye bağlı yaralanmaların önlenmesi, tanısı, tedavisi ve rehabilitasyonu amacı ile kurulmuştur. Merkezimiz, başkentimiz için spora dair önemli bir kazanımdır.
2- Ekipte kimler var?
Ekibimiz, alanında uzman spor hekimliği, ortopedi, fiziksel tıp ve rehabilitasyon ve radyoloji hekimleri ile donanımlı fizyoterapistlerden oluşmuştur.
Acıbadem Ankara Hastanesi’nde profesyonel ve amatör sporculara yönelik Sporcu Sağlığı Ünitesi hizmete sunuldu. Check Up programlarından spor cerrahisine kadar yenilikçi tanı ve tedavi hizmetlerinin verileceği ünitenin açılışına, dünyada sporcu sağlığı alanında uzmanlaşmış çok sayıda yabancı hekim ve spor dünyasının önemli federasyon, devlet ve özel sektör temsilcileri katıldı. Ben de Prof. Dr. Murat Bozkurt ve Dr. Savaş Kudaş ile sporcu sağlığı, teşhis, tedavi aşaması ve daha fazlasını konuştum.
Savaş Kudaş
1-Savaş Hocam sporcu sağlığı nerede başlar?
Sporcu sağlığı kişinin spora başlamasına karar vermesiyle başlar. Aklımıza profesyonel sporcular gelse de sağlıklı kalmak için spor yapanlar, keyfi olarak spor yapanlar ve kas iskelet sistemi problemi olup bunu egzersizle çözmeye çalışanlar sporcu sağlığında değerlendirilebilir. Kısacası 7’den 77’ye, herhangi bir yaş sınırı olmaksızın amatör ya da profesyonel tüm spora katılanlar, spor hekimliğine başvurabilir.
Murat Bozkurt
1-Kemik erimesi yani osteoporoz ne anlama gelmektedir?
Osteoporoz, halk arasında bilinen adı ile ‘kemik erimesi’, kemik mineral yoğunluğunun azalması ve kemiğin normal mikromimari yapısının bozulması ile ortaya çıkan, kemikte kırılganlığa yol açan ilerleyici bir kemik hastalığıdır.
2-Osteoporozun belirtileri nelerdir?
Osteoporoz sinsi seyirli bir hastalıktır, erken dönemde hiçbir bulgu vermeyebilir. Hastalık ilerledikçe sırt ve bel ağrıları, sırtta kamburlaşma ve boyda kısalma ortaya çıkar. Bu belirtilerin nedeni sırt ve bel omurlarındaki küçük kırıklardır. Bu kırıklar düşük enerjili kırıklardır, yani normalde kırığa neden olmayacak travmalarla oluşabildiği gibi, herhangi bir travmaya maruz kalmadan da ortaya çıkabilmektedir. Sırt ve bel kemiklerindeki kırıkların yanı sıra kalçada, el bilekleri ve kaburgalarda da kırıklar görülebilmektedir.
3-Osteoporoz kimlerde daha sık görülür? Osteoporoz için risk faktörleri nelerdir?
Osteoporoz, süt ürünleri başta olmak üzere kalsiyumdan zengin gıdalar tüketmeyen, dengesiz beslenen, güneş ışığından yeterince yararlanmayan, sigara ve alkol kullanan, çok fazla kafeinli gıdalar tüketen, egzersiz yapmayan ve hareketsiz yaşam tarzına sahip kişilerde daha sık görülmektedir. Risk faktörleri olarak, ilerleyen yaş, menopoz, ailede osteoporozu olan, kalça kırığı olan bireylerin bulunması, tip 1 diyabet, kronik karaciğer hastalığı, tiroid hastalıkları, emilim bozuklukları gibi kronik hastalıklar, aromataz inhibitörleri, kumadin, lityum ve bazı epilepsi ilaçlarının kullanımından bahsedilebilir. Ayrıca obezite cerrahisi geçirmiş kişilerde azalmış mide kapasitesi ve emilim bozukluğu nedeniyle vitamin ve mineral eksikliklerine bağlı osteoporoz görülebilmektedir. Menopoz ve yaşa bağlı ortaya çıkan osteoporoza ‘primer osteoporoz’, kronik hastalıklara ve kullanılan ilaçlara bağlı ortaya çıkan osteoporoza ise ‘sekonder osteoporoz’ adını veriyoruz.
4-Osteoporoz kaç yaşında başlar?
1- Bel fıtığı tanımı ve risk faktörleri nelerdir?
Bel bölgesindeki omurgayı oluşturan kemikler arasında disk adı verilen yapılar bulunmaktadır. Bu yapı, hareketin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Disk içeriğinin büyük kısmını su oluşturur ve kapsül ile çevrilidir. Diskteki yıpranmaya bağlı olarak sinirlere bası oluşması durumuna bel fıtığı adı verilmektedir. Yaş, kilo fazlalığı, aşırı fiziksel aktivite ve sigara kullanımı başlıca risk faktörleri olarak sayılabilir.
2- Bel fıtığının belirti ve bulguları nelerdir?
Bel fıtığının derecesi ve süresine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genellikle ilk ve en sık gözlenen yakınma bel ağrısıdır. Daha sonra sinire olan basıya bağlı olarak radikulopati dediğimiz bacağa yayılan ağrı, uyuşma, his kaybı ve kas kuvvetinde kayıp gözlenebilir. En tehlikeli olan bulgu ise genellikle geri dönüşsüz olan mesane bozukluğu ile seyreden idrar kaçırmadır.
3- Bel fıtığı tanısı nasıl konur?
Hastanın hikâyesi ve muayenesi ile bel fıtığının ön tanısı çoğunlukla konmaktadır. Tetkik olarak ayakta 2 yönlü röntgen filmi ve MR bel fıtığının tanısını doğrular ve tedavinin planlanmasında yardımcı olurlar.
Serkan KIZILBAYIR-Ali İmran BOZDOĞAN
*Metafor Ankara yatırımcılarına neden cazip geliyor?
Öncelikle artan gayrimenkul fiyatları nedeniyle yatırımcıların tek başına değerli bir gayrimenkul projesine yatırım yapması zorlaştı. Sektördeki bu değişim gayrimenkul alanında yeni satış usullerinin doğmasına neden oldu. Artık yatırımcılar gayrimenkulün tamamına sahip olamasa dahi imkânları doğrultusunda metrekareler alarak birikimleri oranında bu gayrimenkulde hak sahibi olabiliyor. Yatırımcılar için en güvenli liman olan gayrimenkuller, Metafor AVM’nin öncülüğünü yaptığı metrekare bazlı satış sistemi ile daha da cazip bir hâl alıyor. Metrekare metrekare biriktirilen yatırımların yarının serveti olabileceği ön görülürken, Metafor AVM’in sunduğu benzersiz metrekare bazlı satış sistemi yatırımcılara geleceği güvenle planlama imkânı sağlıyor. Metrekare bazlı satış sistemi, bir gayrimenkulün tamamı yerine metrekarelere bölünerek birden fazla yatırımcıya satılması işlemidir. Bu sistemle özellikle değerli gayrimenkullere yatırım yapmak isteyenler birikimleri oranında yatırım yapabilmektedirler. Küçük bütçelerle koskoca bir alışveriş merkezinin hak sahiplerinden biri olmanın yolunu açan Metafor AVM, birçok yatırımcı için birikimlerini değerlendirmenin güvenli yolunu sunuyor.
*Peki AVM yatırımı yapmanın avantajı nelerdir?
Yatırımcılar arasında gayrimenkul yatırımlarının gelecekte her zaman kazandırdığı konusu kabul görmüş bir gerçek. İşte bu noktada Metafor AVM, yatırımcıların değerli bir gayrimenkule kolaylıkla sahip olmasını sağlayan yenilikçi bir metrekare satış sistemi sunuyor. Yatırımcılar, AVM mağaza ve dükkânlarına metrekare hesabıyla sahip olarak gelecekteki büyüme potansiyelinden yararlanma fırsatı elde ediyorlar. Ayrıca yatırımcılar AVM mağaza ve dükkânlarının kiralanması, tadilatı, tahsilatı gibi süreçlerle uğraşmadan konforlu bir şekilde getiri imkânı elde edebiliyor. AVM metrekaresi almak yatırımcısına iki farklı kazanç sağlıyor. Birincisi gayrimenkulün değer artışından sağlanan kâr, ikincisi ise mağaza ve dükkânların kiralanmasından elde edilen kira geliri.
Yaz aylarında beslenme nasıl olmalı? Su tüketiminin önemi, yaz aylarında doğru beslenme ile kilo vermenin yolları ve konuyla ilgili merak edilenleri ben sordum, Dyt. Renan Güneş önemli bilgiler vererek cevapladı.
Serkan KIZILBAYIR-Dyt.Renan GÜNEŞ
1-Sağlıklı beslenme nedir?
Sağlıklı beslenme, beş ana besin grubundan besleyici yiyecek ve içecekleri kişi için önerilen miktarlarda içeren, dengeli ve düzenli bir beslenme biçimidir. Sağlıklı beslenme, kilo vermek veya kilo almak gibi durumları ifade etmez. Her insanın boyuna, yaşına, kilosuna göre aldığı ve harcadığı bir enerji vardır. Bu kişiden kişiye farklılık gösterir. Sağlıklı beslenme, bu besin alımlarının kişiye uygun ve yeterli şekilde sağlanmasını ifade eder. Aynı zamanda her besin grubunu yeterli şekilde tüketmek de sağlıklı beslenme için önemlidir.
2-Yaz aylarında beslenmede nelere dikkat etmeliyiz?
*Yeterli ve dengeli beslenme yaşamın her döneminde, sağlığın korunması için temel esastır. Bu nedenle bütün besin gruplarından yeterli miktarda alınmalıdır.
*
Her yaş grubunu yakından ilgilendiren bu önemli konuda, en çok merak edilen şu 12 soruyu sordum.
1) Miyopi nedir?
Miyopi, bir kişi uzağa baktığında bulanık görür. ‘Uzak görmez’ de denebilir, çünkü esas sorun uzağı net görememektir.
2) Hangi çocuklar miyopi olma riskine daha çok sahiptir?
10 yaşından küçük çocuklar riskli gruptur ve düzenli muayeneleri çok önemlidir. Anne-babasından birisi miyopi olan çocuk yaklaşık üç kat, hem anne hem babası miyopi olan bir çocuk ise yaklaşık 6 kat daha fazla miyopi olma riskine sahiptir. Aydınlıkta açık havada günde 2 saatten az zaman geçiren çocukların riski fazladır. Günde 2 saatten fazla zamanı yakına bakarak geçiren çocuklar (özellikle bunu 30 santimetreden daha yakından ve kesintisiz sürelerle bakıyorlarsa) artmış riske sahiptir.
3) COVID-19 salgınının miyopi artışına etkisi oldu mu?
Sahadaki gözlemlerimiz ve bilimsel literatürdeki son yayınlar, özellikle COVID-19 döneminde tahminen uzaktan eğitim ve dışarı fazla çıkamama gibi nedenlerin etkisi ile miyobun daha sık geliştiğini ve miyopların daha hızlı arttığını bize göstermiştir.
Öncelikle bilinmeniz gereken şu: Ekrem ağrıları hafife almaya gelmez, çünkü günlük en basit aktiviteleri bile zorlaştırabilir. Bu yüzden eklem sağlığı, kemik sağlığı kadar önemlidir.
* * *
Sağlık açısından son derece önemli olan bu konuda, Prof. Dr. Murat Bozkurt’a 5 önemli soru sordum.
1 Öncelikle eklem nedir?
Eklemler; kemikler arası bağlantıyı hareketli bir şekilde sağlayarak bizlere hareket etme imkânı sağlar. Bu yapı içerisinde, eklem içi menisküsler, ön-arka çarpraz bağlar, ‘labrum’ denilen menisküs benzeri yapılar ve diğer eklem içi bağlar ile eklem dışı yapılarla birlikte kaslar, eklemlerin sağlamlığına katkıda bulunurlar. Eklemin yüzey yapısını ise düz, pürüzsüz ve yük aktarımını sağlayacak şekilde kuvvetli ve bir o kadar da esnek bir yapı olan kıkırdak oluşturur.
2 Eklemlerimizi nasıl sağlıklı koruruz ve eklemlerimizde olabilecek sorunları erken dönemde nasıl önleriz?
Eklemlerimizi çevreleyen kasların, bağların ve diğer ‘yumuşak doku’ diye tanımladığımız kemik dışı dokuların sağlıklı olması, bu dinamik dengenin sağlıklı olmasını sağlar. Güçlü kaslar, ekleme gelen yükleri azaltır ve kendi içinde absorbe eder. Böylece, eklem içi yapılar sağlam kalarak, eklem fonksiyonlarını sağlıklı olarak devam ettirir. Öte yandan eklem kıkırdağının yapısının sağlam olarak kalabilmesi için vitaminlerin -özellikle D vitaminin- önemi büyük. Kadınlarda ise hormonal değişikliklerinin olma durumunda erken önlem almalıyız. Yediğimiz besinlerle eklemde reaksiyonlar olabilir. Ona göre beslenme düzenimizi kendi bünyemize özel planlamalıyız. Eklemler dinamik yapılar, dolayısıyla uygun egzesizler ile bu dengeyi korumalıyız.