İZMİR’in yaşadığı ikilemin hepimizin kafasını karıştırdığı malum. Bu ikilemin ilki, gerçek özelliğimizi, bir türlü hemfikir olup da ortaya koyamamamız.
Bu da doğal olarak, mevcut durumu yaratıyor. İyi olmayan bir durum. İyi olmaması da işin doğası gereği; eğer sahip olduğunuz potansiyeli ortaya doğru koyamıyorsanız, size iyi gibi görünen aslında bir kandırmacadan ibarettir. Asıl noktaya gelelim; ikincisiyse, sahip olduğunuzu sandığınız özellikler. Bütün düğüm burada kilitleniyor; gerçekten sahip olmadığımız bir kişilik yaratıp peşinden gitmek gibi, bu kente "kongre, turizm ve fuarlar kenti" yakıştırmasını yapmak gibi. Kongre var mı? Yok. Turizm var mı? Yok. Fuar var mı? Var, bir tek Mermer fuarı.
Aslında uzun zamandır var olan, ara ara kamuoyuyla paylaşılan bir proje var; sona ulaşılan bir proje. O da bu kente gerçekten hak ettiği "nişanı" takacak olan Teknokent Projesi. Başlı başına bir ironi olsa gerek, yıllardır İzmir’e, inatla "kongre, turizm ve fuarlar kenti" markasını yakıştırdık ama olmadı (olmayacak anlamına gelmez). Ama, nerdeyse bütün bu yakıştırmalar kadar eski olan ama onlar kadar popüler olmayan "bilişim kenti İzmir"e sayılı gün kaldı. İzmir’i bilişim kenti yapacak imzalar bu ayın 10’unda atılıyor.
25 milyar dolar
Teknokent Projesi’ni, EGİAD, İYTE, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Vestel, Tepekule Holding, Tetusa’nın kurduğu İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş. ile Fransa’daki bilişim merkezi Sophia Antipolis ve dünyada 17 bilişim merkezinin işleticisi CICOM yaşama geçirecek. Urla’daki Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde kurulacak. Şu anda 40’a yakın firma var. Tüm sektörlerde ar-ge projeleri geliştirilecek ve Türkiye’nin tek Teknokent’i olacak. İçinde oteller, yaşam ve sosyal etkinlik alanları, spor merkezleri, yat limanı ve hatta Alaçatı’ya havaalanı kurulması bile planlanıyor.
Bu proje için öngörülen işletmeci yatırımı 4 milyar dolar. Ortaklık yapısı ise, yüzde 25 İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş.’nin, yüzde 75 ile Fransız CICOM’un. Burada kurulacak firmalarla beklenen toplam yatırım tutarı ise 15-25 milyar dolar. Çalışan sayısının 25 bin olması bekleniyor, tam kapasite halinde. Şimdi seçim hepimizin, bir yakıştırmanın peşinden gidip, "Kongre, turizm ve fuarlar kenti İzmir" mi diyeceğiz, yoksa "Bilişim kenti İzmir" mi? Ya da, "Bir şeyi kırk kere söyleyince olur" diye hepsini söylemeye devam edeceğiz.