Kolon kanseri risk faktörleri ve tedavideki gelişmeler

İçinde bulunduğumuz mart ayı, ‘Kolon Kanseri Farkındalık Ayı’dır. Ülkemiz dahil tüm dünyada kolon(kalın bağırsak) kanserinin özellikle erken teşhisine yönelik bir çok faaliyet yürütülmektedir. Kolon kanseri, dünyada ve ülkemizde hem erkeklerde hem de kadınlarda en sık görülen kanserlerden birisidir.

Haberin Devamı

Kolon kanseri risk faktörleri ve tedavideki gelişmeler

Bu kanserin risk faktörleri ve tedavisindeki güncel gelişmeler hakkında Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, şu bilgileri verdi:

Kolon kanseri risk faktörleri ve tedavideki gelişmeler

FAZLA KIRMIZI ET TÜKETİMİ RİSKİ ARTIRIYOR

“Kırmızı et, hayvansal yağlar ve sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinin fazla miktarda tüketilmesi, kolon kanserinin önlenebilir risk faktörleri arasında en önemli olanlarıdır. Birkaç hafta önce İngiltere’de yayınlanan bir çalışmada haftada beş ya da daha az et tüketenlerde, haftada beşin üzerinde et tüketenlere göre bağırsak kanseri riskinin yüzde dokuz daha az olduğu gösterildi. Yaşla birlikte özellikle de 50 yaş üzerinde risk belirgin olarak artmaktadır. Ama son dönemlerde beslenme alışkanlıklarının bozulması nedeniyle gençlerde de görülme sıklığının arttığını görüyoruz. Yine fazla kilolu olmakta bağırsak kanseri riski açısından oldukça önemli. Vücut kitle indeksindeki her beş puanlık artış kolon kanseri riskini yüzde 25 civarında arttırıyor.

50 YAŞINDAN SONRA DAHA DİKKATLİ OLUNMALI

50 yaşından sonra risk belirgin olarak artmaktadır. Bu yaştan sonra dışkıda kan görülmesi, bağırsak alışkanlıklarının değişmesi ve dışkı şeklinin incelmesi gibi şikâyetlerin çok ciddiye alınması gerekiyor. Dışkıda kan görülmesinin hemoroid diye yorumlandığı bazı hastalarımızda maalesef kolon kanseri teşhisi konulduğunu görüyoruz. Dışkıda gizli kan, rektosigmoideskopi ve kolonoskopi gibi tarama yöntemleri ile kolon kanseri daha erken yakalanabiliyor. Birinci derece akrabalarında kolon kanseri olanlar ile kalıtsal polip ya da polip dışı sendromu olanlarda ya da crohn hastalığı gibi kolon kanseri açısından riskli hastalığı bulunanlarda, taramalara daha erken yaşlarda başlanılmalıdır. Ayrıca genetik açıdan riskli olan ailelerin tespiti ve bu aile bireylerinin taranması çok önemlidir.

HER HASTA KENDİ ÖZELİNDE DEĞERLENDİRİLMELİ

Onkoloji alanında yaşanan gelişmelerin en önemli alanlarından birisinin kolon kanseri olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde başvuran her hastanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerekiyor. İlerlemiş, hastalığı başka organlara yayılmış hastalarda kemoterapi yanında birçok akıllı ilaç seçenekleri var. Öncelikle hastanın bu tedavilerden hangisine uygun olduğunu tespit etmek gerekiyor. Kemoterapi halen çok önemli bir seçenek. Birçok akıllı ilacı kemoterapi ilaçları ile birlikte uyguluyoruz. Yine uygun olan hastalarda vücut bağışıklığını arttırarak etki gösteren immunoterapi seçeneği bulunmaktadır. Bu yeni tedavilerin kemoterapi ile birlikte kullanılması sonucu hastalarda elde edilen başarı oranları son dönemde belirgin olarak düzelmiştir.”

Yazarın Tüm Yazıları