Paylaş
Toplumların, yöneticilerin, kişilerin kendilerine çeki düzen vermesinde eleştirinin çok önemli bir rol oynadığına inanırım. Eleştirinin, muhalefetin olmadığı yerde yanlışlar görülemez ve hatalar yapılmaya başlanır.
Ancak eleştiri sırf aksi görüşü savunmuş olmak için, kişilerin ya da grupların çıkarlarına dokunduğu için, ya da sadece medya da boy gösterme amacıyla yapılmamalı. Eleştiri ciddi bir yanlışı engelleyebiliyorsa anlam taşır.
Geçtiğimiz günlerde iki haber gözüme çarkptı. Birinci haber İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Urla Kum Denizi adlı yeni kıyı düzenlemesiyle ilgili gördüğüm yorumlarla ilgili. Uzun yıllar mezbelelik olan doğa harikası bir bölge, sonunda gerçek değerine kavuşup geniş kitlelere hizmet verebilecek bir hale getirilmiş. Gönül yaz bitmeden bu projenin bitmesini isterdi. Kısmette bayram armağanı olarak İzmirlilerin hizmetine sunulması varmış. Herhalde gelecek yaz Rio’nun ünlü Copacabana plajlarını andıran bu güzel yerin keyfi daha fazla çıkarılabilir.
Gelelim işin eleştiri cephesine. Haberle ilgili internette yayımlanan yorumlara baktığımda gözlerime inanamadım. Urla Kum Denizi’nden kilometrelerce uzakta İçmeler’de yeni bir yapılan bir site için Belediye’nin plaj hazırladığı gibi, sırf eleştirmiş olmak için yapılan yorumlar gördüm. Bölgeyi bilmeyen bir insan bunlara rahatlıkla kanabilir. Web siteleri editör ve yöneticilerinin sırf “Pislik at izi kalsın” mantığıyla gerçek bilgiden yoksun, çarpıtma amaçlı yorumlara yer vermemesi gerektiğini düşünüyorum.
Toplu ulaşıma karşı çıkılmaz
Gazetede yer verilen dikkatimi çeken ikinci haber ise Karşıyaka’da yapımı süren tramvay için açılan iptal davasıydı. Davayı açanlar elektrikli tramvay değil nostalji tramvayı istiyormuş. Ayrıca 2030 yılında araç sayısı iki kat artacağı için tramvay trafik sıkışıklığı yaratacakmış.
Kentlerde trafik sıkışıklığının, hava kirliliğinin en önemli nedeni yollara dökülen araçlar. Bunlara alternatif çağdaş bir toplu ulaşım aracı elektrikli tramvayın getirilmesin neden karşı çıkıldığını anlayamadım. İstanbul Taksim’de işleyen nostalji tramvayı gibi 50’li yılların nüfusuna uygun bir araç hiçbir derde çare olamaz. Araç sayısı artacak, trafik sıkışacak diye tramvaya karşı çıkılmasına ise söyleyecek bir söz bulamıyorum.
İnsanlar metro, tramvay gibi toplu ulaşım araçlarıyla çok daha hızlı, park yeri derdi olmadan üstelik çok daha ucuza istedikleri yere ulaşabilir. Böyle bir imkan varken neden araçlarıyla trafiğe çıksınlar. Metro, Üçkuyular’a ulaştıktan sonra pek çok kişinin aracını evinin önünde bırakıp artık hafta sonları dışında araç kullanmadığını herkes biliyor.
Evet eleştirelim ama biraz da gerçekçi olalım.
Mutlu, sağlıklı, barış umutlarının artacağı bir bayram dileğiyle.
Paylaş