NÜFUS MÜDÜRLÜKLERİ TIKANDI
Bu haberler geçtiğimiz günlerde basında tekrar yayımlandı. İşin ciddiyetini anlamayıp hala ehliyetini değiştirmeyenler nüfus müdürlüklerine hücum edince tıkanıklık başladı. İş sadece nüfus müdürlüklerinden randevu almakla bitse iyi... Ehliyetlerin yenilenmesi için aile hekimlerinden de rapor alınması gerekiyor. Tabii sıkışıklık oralara da yansıyor.
Ama iş aile hekimiyle de bitmiyor. Eğer 60 ya da 65 üstü kulvarına girmişseniz bazı aile hekimleri göz, dahiliye, kardiyoloji gibi konularda mutlaka uzman hekimlerin kontrol etmesini istiyor. Halbuki önlerinde bilgisayar dökümlerinde hastanın bütün geçmişi var. Göz tabelalarıyla hemen oracıkta basit bir kontrol yapmak mümkün. Nitekim bazı aile hekimleri, vatandaşa eziyet çektirmemek için böyle yapıyor.
HASTANELER ANA BABA GÜNÜ
Ama aile hekiminiz sizi sağlık kuruluna yönlendirdiyse devlet hastanesinde yeni sürprizler bekliyor. Sağlık Kurulu’na girebilmek için her muayene başına yaklaşık 100 TL ödedikten sonra ana baba günü ortamında sıranızın gelmesini bekliyorsunuz. Sonunda içeri girdiğinizde eğer ağır bir hasta değilseniz bilgisayardan bütün bilgilerinizi gören Kurul’daki doktorlar aile hekiminin sizi neden oraya gönderdiğini anlamıyor. Muayene bile etmeden mührü basıp gönderiyor. Dışarıda belki hayati tehlikesi olan hastalar beklerken, bir de sizinle boş yere zaman kaybetmiş oluyor.
BİYOMETRİK FİYAT
Otellerde doluluk oranı yüzde 99’u bulurken sezonun kasıma kadar süreceği belirtiliyor. Hamsiköy’de sohbet ettiğim bir restoran ve otel sahibi “Çölden gelen Araplar bu bölgedeki yemyeşil doğaya, vadilere bayılıyor. Talep o kadar fazla ki köyde evlerimizin odalarını bile Arap turistlere açmaya başladık” diyor.
ARAP TURİST BEREKETİ
Arap turistin bıraktığı gelir de memnun ediyor Karadeniz esnafını. Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman, Katar gibi Ortadoğu ülkelerinden gelen Arap turistlerin aile başına günde ortalama 1.000 dolar bıraktığını söylüyor esnaf. Trabzon’dan Rize’ye Arap turistleri eğlendirip para kazanmanın bir çok yolu da bulunmuş. Halatlarının yüksekliği 5- 6 metreyi bulan çift kişilik salıncaklarda vadiye doğru uçarak sallanabilmek için Arap turistler uzun kuyruklar oluşturuyor. Ya da bölge insanının dereleri aşıp, tepelere ulaşmak için kullandıkları makaralı çelik halatlara takılı sepetler şimdi en popüler eğlence araçlarından biri olmuş. Yaylalara giderken derelerin üzeri ‘zipline’ adı verilen üzerine binenleri adeta uçarcasına karşıya geçiren bu araçlarla dolmuş.
ZİGANA TÜNELİ AÇILDIĞINDA
Günde 25 ile 30 uçağın Arap turist getirdiği Trabzon, Rize ağırlıklı Doğu Karadeniz bölgesine pandemi öncesi 2019’da 600 binden fazla yabancı turist gelmiş. Bu yıl 1 milyonun epey üzerine çıkması bekleniyor. Uzun yıllardır turizmle yatıp kalkan İzmir’e gelen yabancı turist sayısı da aşağı yukarı aynı. Bu da İzmir’in turizm potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Karadeniz’de ekonomide esas patlama halen yapımı süren 14.5 kilometre ile Avrupa’nın en uzunu Zigana Tüneli’nin açılmasından sonra olacak. Bu yıl sonuna yetişmesi hedeflenen tünelin açılmasıyla Ortadoğu’dan İran’dan, Kafkasya’dan Doğu Karadeniz’e büyük bir turizm ve ulaşım hareketi başlayacak.
YAYLAYA BETON YIĞINI
Son 500 yılın kuraklığını yaşayan Avrupa, özellikle de İspanya ve İtalya gibi ülkelerde tarım ürünlerinde hasat çok az olacak. Tarım ürünleri fiyatları artışa geçti. Kavurucu ısı dalgalarının etkisi altına girmeyen Türkiye ise bu yıl oldukça verimli bir sezon geçiriyor. Ancak bir sorun var! Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, geçtiğimiz hafta, “Tarım kan kaybetmeye devam ediyor” diyerek dikkat çekti. Sanayi büyümeye devam ederken tarım sektörü son altı çeyreğin dördünde küçülmüş. EBSO Başkanı, “Hem halkın beslenmesi, hem de tarıma dayalı sanayi açısından endişe yaratıcı durum” uyarısında bulunuyor.
Aslında sıkıntı sadece tarımla sınırlı değil. Rusya’nın gaz vanalarını kapatmasıyla tarihinin en büyük enerji krizini yaşamaya başlayan Avrupa’da iflas bayrakları sallanmaya başladı bile. Avrupa Merkez Bankası’nın geçtiğimiz ay bankalara gönderdiği özel bir notta Rusya’nın gazı tamamen kesmesi durumunda yaşanabilecek en kötü senaryolara hazır olunması istediği ortaya çıktı.
İHRACATTA EN BÜYÜK PAZAR
Gelişmelerin, yurtdışı satışlarının çoğu Avrupa’ya olan Türkiye’yi, özellikle de Ege Bölgesi’ni etkilememesi mümkün değil. Atatürk Organize’den Kemalpaşa’ya, Manisa’dan Torbalı’ya otomotiv yan sanayi, hazır giyim, tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren pek çok firma Avrupa’ya çalışıyor. Durgunluk ve yüksek enflasyon sarmalına girmeye başlayan Avrupa’daki daralma ihracat gelirlerini azaltıp döviz akışını kısıtlar. Kriz uzarsa on binlerce kişinin işi tehlikeye girer.
Nitekim Yorgancılar da bu tehlikeye işaret ediyor, “İhraç pazarlarımızın resesyona doğru hızla ilerlemesi, halkımızın da yüksek enflasyon nedeniyle reel satın alma gücünün gerilemesi, ekonominin gelecek aylarda yavaşlayabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle ekonominin yeni bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu çok açıktır” diyor.
‘İZMİRLİ’ MARKASI
Küçük üreticiler için önem taşıdığına inandığım Terra Medra Fuarı’nı özellikle merak ediyordum. Bu bölümün en dikkat çekici özelliği Büyükşehir Belediyesi’nin çok iddialı bir projesi olan ‘İzmirli’ markasının ilk ürünlerinin tüketicinin beğenisine sunulmasıydı.
İzmir ve ilçelerinde hayvan yetiştiriciliği yapan 4 bin 600 çobanla yapılan anlaşmalarla sütlerini alıp peynir, tereyağ, kaymak ayrıca köfte, hamburger gibi et ürünleri de yapan Büyükşehir Belediyesi Tarım Birimi, bunları ‘İzmirli’ markasıyla satışa sundu. Ayrıca ürünlerin ihracatının yapılacağı da belirtiliyor. Böylece İzmirli çobanların ihracatçı olacağını söylüyor Başkan Soyer.
KAŞAR PEYNİRİ İDDİALI
Ünlü yemek uzmanları Danillo Zanna, Sahrap Soysal ile Ayhan Sicimoğlu, Ahmet Güzelyağdöken gibi gastoronomi dünyasının tanınmış isimlerinin de yer aldığı mutfak şovları, düşünce olarak güzel bir projeydi. Adı üzerinde Mutfak Şov’da genel bilgilerden çok, pek bilinmeyen yemek hikayeleri, ipuçları, tarifler gibi farklı şeyler duymak istiyor insan. Birkaç örnek vardı ama az gibi geldi ya da ben kaçırdım. İzmir Tube’a konan bazı yayınları izledim. Neyse ki birinde bana göre yeni olan bir tarif duydum. Zeytinin kavrularak da yenildiğini bilmiyordum mesela. Çekirdekleri çıkarılıp halka, halka doğranıp kavrulan zeytinler, zeytinyağıyla birlikte hayli güzel bir kahvaltılık olmalı. İlk fırsatta deneyeceğim.
Manda sütünden yapılan kaymak, İzmirli mozzarelle de bu fuarda görücüye çıktı. Ama Başkan Soyer özellikle yüzde 70 koyun, yüzde 30 keçi sütünden yapılan İzmirli markasıyla satılan kaşar peynirinde çok iddialı. Türkiye’de böylesinin olmadığını söylüyor. Bu ürünün iç ve dış piyasada çok beğenileceğinden ve İzmirli çobanların bu projeyle ihracatçı olacaklarından şüphesi yok.
ÇOK KÜLTÜR ÇOK TAT
30 Ağustos zaferinin ardından ordumuz Akdeniz’e doğru akarken, her gün yeni bir il ve ilçenin kurtuluşunu müjdeleyen şu tabloya bir bakın:
1 Eylül’de Kütahya, Uşak, Kiraz’ın ardından 3 Eylül’de Tavşanlı ve Güney kurtuldu. Tarihler 4 Eylül’ü gösterirken Kula, Buldan, Tire ve Sarıgöl kurtuluyordu. Ordular İzmir’e yaklaşırken 5 Eylül’de Susurluk, Alaşehir, Salihli, Nazilli, Kuyucak, Sultahhisar ve Kınık düşman işgalinden kurtuluşunu ilan ediyordu. 6 Eylül’de Balıkesir, Akhisar, Söke ve 7 Eylül günü Aydın, İncirliova, Germencik, Kuşadası, Torbalı, Turgutlu ve Saruhanlı’da Türk bayrağı göndere çekiliyordu.
Artık İzmir’e çok yaklaşılmıştı. Takvimler 8 Eylül’ü gösterirken Manisa ve Selçuk kurtuluşunu ilan etti. Ve bütün dünyanın nefesini keserek izlediği yürüyüş 9 Eylül günü İzmir’in kurtuluşuyla tarihte yeni bir sayfa açtı. Aynı gün Ödemiş, Menderes ve Menemen de kurtuluyordu. O tarihlerde zor ulaşılabilen yerlerden Seferihisar ve Foça 11 Eylül, Kırkağaç 12 Eylül, Soma 13 Eylül, Bergama ve Dikili 14 Eylül, Urla ve Çeşme 16 Eylül, Karaburun ise 18 Eylül’de kurtuluşunu ilan ediyordu.
Böylece 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle başlayan esaret 3 yıl, 3 ay 24 gün sonra sona ermiş, 9 Eylül 1922’de yeni bir Türkiye’nin doğumu dünyaya müjdelenmişti.
Bu hafta il ve ilçeleriyle Ege ve İzmir’in kurtuluşunu bir asır sonra yeniden kutlayacağız. Hasatları, kurtuluş şenlikleriyle eylül ayı Ege’de bir başka güzeldir.
----
100 yıl sonra hatırlansın
AB uzmanlarının Temmuz 2022 raporuna göre Avrupa topraklarının yüzde 44’ü kuraklık tehdidiyle karşı karşıya... Son 500 yılın en şiddetlisi olarak gösterilen kuraklıktan en çok etkilenen ülke İtalya. İspanya’da ise su rezervlerindeki doluluk oranı son 10 yılın ortalamasından yüzde 31 daha düşük.
Dünya zeytinyağı üretiminin yarısını yapan İspanya ve ikinci sırada gelen İtalya’daki gelişmeler Ege başta olmak üzere Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. İspanya Tarım Bakanı sıcaklık dalgalarının zeytin üretimini tehdit ettiği uyarısında bulundu. Zaten Ukrayna krizi nedeniyle ayçiçek ve diğer bitkisel yağlarda fiyatlar yükselmişken bir de kuraklıktan kaynaklanan üretim azlığının uluslararası zeytinyağı piyasasında sıkıntı yaratması bekleniyor.
ZEYTİNYAĞI KITLIĞI
Dünyanın ikinci büyük zeytinyağı üreticisi İtalya’da da durum kötü. Po Ovası kuraklıktan en fazla etkilenen bölge. Ova; zeytin, domates ve risotto pirinci üretimiyle ünlü. Tahminler İtalya’da bu yıl sızma zeytinyağı üretiminin geçen senenin yarısına yakın, yüzde 30 daha az olacağı yönünde. Tarım uzmanları bazı ağaçlarda kuraklık nedeniyle hiç zeytin danesi görülmediğini söylüyor. Şu sıralarda geçen yılın yüzde 28 üzerinde olan sızma zeytinyağı fiyatlarının önümüzdeki aylarda çok daha fazla yükselmesi bekleniyor.
Avrupa’daki olumsuz gelişmelere karşın bu yıl Ege Bölgesi’nde iyi bir sezon bekleniyor. Özellikle zeytin ağacının ihtiyaç duyduğu ‘soğuklama’ denilen en az bin saat 4 derecenin altındaki sıcaklık geçtiğimiz kış fazlasıyla yaşandı. Yeterli yağmurlar ve uzun soğuklama nedeniyle 13 milyon zeytin ağacının bulunduğu Edremit Körfezi başta olmak üzere Ege’de bu yıl iyi bir hasat bekleniyor.
ÜRÜN İYİ DEĞERLENSİN
ı.
Bu hafta Büyük Taarruz’un başlamasının 100’ncü yıldönümü. 26 Ağustos gecesi 5’inci Süvari Kolordusu, Afyon Ahır Dağları’ndaki Ballıkaya Mevkisi’nden sızma yaparak sabaha kadar Yunan hatlarının gerisine intikal etmişti. Mustafa Kemal, sabaha karşı Kocatepe’deki yerini almış, saat 04.30’da topçu ateşiyle Büyük Taarruz başlamıştı.
TARKAN KONSERİ BİR FIRSAT
Bu yıl 9 Eylül’de mega star Tarkan konseri dahil 100’üncü yıla yakışır bir kutlama yapacak İzmir Büyükşehir Belediyesi. Gündoğdu Meydanı’nda halka açık Tarkan konseri özellikle gençler arasında büyük bir heyecan uyandırdı. Konser için çevre illerden, hatta İstanbul’dan bile gelecek olanlar var.
Bu etkinlikler 100 yıl önce hayatlarını, her şeylerini kaybeden o günün gençlerini bugünün gençlerine anlatmak, öğretmek için büyük bir fırsat. Bugünün gençleri 100’ncü yılında 9 Eylül’ü unutulmaz bir konser değil, Mustafa Kemal ve askerlerinin kendilerine bıraktığı gözleri gibi koruyacakları bir miras olarak hatırlamalı.
Adnan Menderes Havalimanı ve deniz yoluyla Alsancak, Aliağa, Çeşme, Dikili, Foça, Seferihisar limanları sınır kapılarından giriş yaban yabancılar arasında Almanlar başı çekiyor. Almanya’dan 300 bine yakın turist gelmiş 7 ayda. Son aylarda Alman plakalı otomobil sayısındaki artışı göz önünde bulundurursak, yabancı turistin yanı sıra akrabalarını ziyaret için gelen Türk asıllı Almanların sayısı da hayli fazla olmalı.
İRANLI VE POLONYALI ÇOK
İzmir’e gelen yabancılarda ikinci sırayı 82 bin turistle İngilizler alıyor. Onları 56 binle Hollandalılar ve 36 binle Fransızlar takip ediyor. Listede sürpriz ülkeler de var. Örneğin beşinci sırada 34 bine yakın İranlı var. Hemen ardından birkaç yüz farkla 33 bin 600 ziyaretçiyle Polonyalı turistler altıncı sıraya yerleşmiş durumda.
Turizm döviz demek. Bu yıl turizmden gelecek dövizin 40 milyar doları bulması bekleniyor. İzmir’e bu yıl sonuna kadar 1 milyon yabancı turist gelebilir. Kişi başına bin dolar olsa yabancı turistler bu yıl İzmir’e 1 milyar dolar bırakır. Antalya ve İstanbul’a ise 10 kat fazlasıyla 10 milyar dolar.
MUĞLA VE AYDIN İYİ
Neyse ki Ege Bölgesi’nin yüzünü güldüren Muğla’da durum fena değil. Muğla’ya temmuz sonuna kadar 1.5 milyondan fazla turist geldi. Bu sayı geçen yılın yüzde 261 üzerinde. Dalaman ve Bodrum havaalanlarından Marmaris, Fethiye, Bodrum gibi turizm cennetlerine gelen yabancılardan 700 bine yakın turistle İngilizler başı çekiyor. İkinci sırada 150 bin turistle Ruslar gelirken daha sonra 110 bin Alman, 90 bin Polonyalı ve 52 bin Hollandalı bu yılın ilk 7 ayında Muğla’yı ziyaret edenler. Toplam 3 milyon turist hedefleyen Muğla’da şu ana kadarki durum 2022 hedeflerinin tutturulabileceğini gösteriyor. Yaklaşık 1.5 milyon yabancı turist bekleyen Aydın’da da yüzler gülüyor. Lüks yolcu gemilerinin uğrak yeri Kuşadası’na bu yıl toplam 650 yüzen saray yanaşacak. Kruvaziyer gemiler tam 750 bin turisti bu yaz Kuşadası’na getirecek.
EGE’YE 6 MİLYAR DOLAR