Telekritik

Selim AKÇİN

Hani dünya globalleşmişti

Dünya yıkılıyor, bizim umurumuzda değil. Daha düne kadar Kaplanlar diye anılan turizm cenneti Endonezya, şimdi insanlar için bir cehennem. Her gün birileri ölüyor. Dükkanlar yağmalanıyor. Üstelik bütün bunlar bizim çok yakından tanıdığımız kavramlar yüzünden oluyor; enflasyon ve işsizlik.

Dünya kuruluyor, o da bizim umurumuzda değil. Biliyorsunuz, Avrupa neredeyse tek bir ülke olma yolunda. Bunun en önemli figürlerinden ortak para yeni yılla birlikte devreye girdi. Yalnız Euro'ya sahip olan ülkeler değil, onlarla ilişkiye giren, girecek olan herkes için tarihi bir dönem yaşanıyor. Avrupa, Amerika ve Asya, Euro ile yatıp Euro ile kalkıyor. Bunun kendi geleceklerine ve dünyaya neler katıp neler eksilteceğinin hesabını yapıyorlar. Bir tek bizde tık yok. Sanki daha Avrupa'da dolaşıma girer girmez Tahtakale'ye düşen Euro değil de başka bir şey. Kimse bu yeni tarihsel dönemin Türkiye yansımalarını kafasına takmıyor. Kimbilir belki de ‘‘nasıl olsa bizim vatandaşımız bununla ilgilenmez’’ diye düşünülüyor. Oysa her biri bir ekonomist olan Türk halkı, Euro ile öyle ya da böyle ilgili.

Dünyanın en çok tartıştığı konulardan biri de Irak'ta görev yapan Birleşmiş Milletler temsilcilerinin önemli bir bölümünün CIA ajanı olduğu yönündeki iddialar. Bu durumda Amerika ve İngiltere'nin Irak'ı yeniden bombalayışında ileri sürdüğü gerekçeler ortadan kalkmış oluyor. Yani sabahlara kadar savaşı naklen yayınlayan bizim televizyoncularımızın, biraz fikri takip yaparak bu gelişmeleri de aktarmalarını beklemek çok mu safdillik olur sizce?

İşte dünya yıkılıp yeniden kurulurken biz hala hükümet çalışmaları, Hakan'ın transferi, Bülent Oran'ın bir kadından dayak yemesini tartışıyoruz.

Hani dünya globalleşmişti.