Paylaş
İstanbul’un rakiplerinden nasıl, neden sıyrılabildiğini Avrupa Havalimanları Konseyi (ACI Europe) Genel Müdürü Olivier Jankovec’ten dinledik. ACI, havalimanları için kriterler belirleyen, tavsiyelerden bulunan bir kurum. Havalimanlarını sürekli mercek altında tutan kurum en son istatistiklere de hakim. Jankovec geçtiğimiz hafta İGA Havalimanı CEO’su Kadri Samsunlu ile birlikte ekonomi gazetecileri bir araya gelip bir sohbet toplantısı düzenledi.
Jankovec’in İstanbul Havalimanı için paylaştığı veriler son turist akını, THY ve diğer havayollarının seferleri ve doluluk oranları düşünüldüğünde aslında çok da şaşırtıcı değil. Ancak Paris, Amsterdam, Londra gibi diğer metropollerin havalimanları ile ilgi veriler oldukça enterasan.
Jankovec açıkladığı fark kısa sürede kapanacak gibi değil:
“İstanbul Havalimanı’nın ocak-temmuz arasında yolcu sayısının 34.2 milyona çıktı. 2019’a göre İstanbul Havalimanı’nda düşüş yüzde 11.5’te. Bu oran Londra, Paris, Amsterdam ve Madrid havalimanlarında neredeyse iki katı.”
Jankovec ayrıntılarıyla paylaşmaya devam etti:
“Londra Heathrow Havalimanı’nda yolcu sayısı ocak-temmuzda 32.2 milyon oldu. 2019’a göre küçülme yüzde 30.4. Paris-Charles de Gaulle Havalimanı’na 30.8 milyon yolcu geldi. 2019’a göre hala yüzde 29.5 küçülme var. Amsterdam Schiphol Havalimanı’nı 28.9 milyon yolcu kullandı. Küçülme yüzde 29.8. Madrid Barajas Uluslararası Havalimanı’na da ocak-temmuzda 27 milyon yolcu geldi, 2019’a göre yolcu sayısında küçülme yüzde 23.2’i buldu.”
Frankfurt Havalimanı ilk beşte dahi yok. Peki ama neden? İstanbul bu kadar kısa sürede toparlanırken Avrupa devleri neden aynı performansı gösteremedi. Jankovec’in anlatılarını şöyle özetleyebilirim.
Pandemi döneminde uçuşlar iptal olup kısıtlamalar artınca tasarruf için küçülen Avrupa havalimanları, tecrübeli personeli işten çıkardı. Havalimanı operasyonları tecrübe istiyor. Pandemi sonrasında insanların birden seyahat özgürlüğüne kavuşması ile birlikte patlayan talebe hazırlıksız yakalanan devler, tecrübeli personeli geri almak istediğinde acı bir intikam ile karşılaştı. Personel özetle ‘dönmüyorum’ dedi. Yeni personel alımları hızlandı ama bu kez de devreye tecrübesizlik girdi. Arada geçen sürede havalimanları gecikmeler, uçuş iptalleri ve grevler nedeniyle anıldı ve kriz derinleşti. Peki ama Türkiye’nin farkı ne oldu.
Onu da Jankovec’ten dinledik:
“Pandemi sırasında çalışanlara sahip çıkıldı. Bunda devletin destekleri etkili oldu, sıkıntı yaşanmadı.” İGA CEO’su Kadri Samsunlu da doğruladı:
“Avrupa’daki havayolları ve havalimanları o süreçte personeli azalttı, birçok kişi sektörü terk etti. Biz de böyle bir durum yaşanmadı.”
Pandemi öncesinde son 20 yılda Türkiye’de yolcu sayısının yüzde 165 arttığını, Avrupa’da bu oranın yüzde 65’te kaldığını belirten Jankovec, “Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’nin gelişme potansiyeli var. Nüfusa göre kişi başı uçuş sayısı oranı hala 2.2. Bu da büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’de bu oran iki katına çıkabilir” dedi.
Türkiye’nin pandemide daha dirençli ve dayanıklı olduğunu, Avrupa’ya göre seyahat kısıtlarının az olmasının bunda etkili olduğunu vurgulayan Jankovec, devam etti:
“Yolcu trafiğine bakıldığında 2020’de Türkiye’deki kayıp yüzde 60 iken, 2021’de bu oran yüzde 39’a gerilemiş. Avrupa’da trafik 2020’de yüzde 70 azalmış. 2021’de de etki devam etmiş. Yüzde 59 düşüş var. 2022’ye baktığımızda haziran-temmuz daha hızlı toparlanma görüyoruz. Avrupa’da havalimanlarında özellikle yer hizmetleri ve güvenlik personelinde sıkıntı yaşandı. İstanbul ve Sabiha Gökçen’de böyle bir sıkıntı görmedik. Türk havayolları ve havalimanları pandemide dahi çalışanlarıyla yollarını ayırmadı.”
Jankovec, bu yılın ilk çeyreğiyle, 2019’un aynı dönemini karşılaştırdıklarında da sonucun değişmediğinin altını çizdi:
“Türkiye’de düşüş 29’da. İkinci çeyrekte bu oran yüzde 16’ya inmiş. Temmuzda ise yüzde 6’larda. Yılbaşından bu yana ise yüzde 18 düşüş var. Avrupa’da bu oran halen yüzde 25’te.”
GELİRLERİ BORCA GİDECEK
Son dönemde Avrupa’da enflasyon ve enerji maliyetleri kaynaklı ekonomik krize dikkat çeken, aynı zamanda jeopolitik risklerin devam ettiğini belirten Jankovec, belirsizliğin sonbahar sonrasında da devam edeceğini dile getirdi. “Son 2 yılda havalimanları 20 milyar Euro gelir kaybı yaşadı. Devletlerin desteği sınırlı kaldı. Onlar da daha fazla borçlandılar. Bu dönemde borçları 6 milyar Euro arttı. Bunların da ödemesi olacak. Gelirleri 2019’a göre daha düşük. Gelecek yıllarda yapmaları gereken yatırımları karşılayacakları finansal kapasiteleri yok” diyen Jankovec, gelirlerin de borca gideceğini söyledi. Avrupa’daki havalimanlarında 2019’la kıyaslandığında toparlanmanın 2024’te ancak gerçekleşebileceğinin altını çizen Jankovec, “Bu yıl düşüş yüzde 22 olur. 2023’te bu oran yüzde 10’a iner. 2024’te toparlanma başlar. 2040’a kadar 240 milyar Euro yatırım ihtiyacı var ancak borçlar nedeniyle yatırıma ayrılan pay az olacak. Bu yatırım gerçekleştirilmezse kapasite artışı yapılamayacak. Söz konusu yatırım gerekliliğine, dijitalleşme ve karbon emisyonu yatırımları da dahil” diye konuştu.
THY’NİN YILDIZI PARLIYOR
Amsterdam Üniversitesi’nin hazırladığı, havalimanından uçuş ve frekans sayısının çarpımıyla oluşturulan Air Connectivity Index’le ilgili verileri paylaşan Olivier Jankovec, “Avrupa’da bu oran temmuz 2019’a göre geçen ay eksi yüzde 29. Yunanistan’da sıfır. Türkiye’de yüzde 3 düşüş var. İspanya’da yüzde 23, İngiltere’de yüzde 28, İtalya 32, Fransa 34, Almanya’da 39, Rusya’da yüzde 62 küçülme var. Rusya diğer ülkelere göre uçuş kapattığı için daha fazla düşmüş” dedi. Koltuk sayısı dikkate alındığında 2019 ile 2022 yılları karşılaştırıldığında, Rynair ve Wizz gibi düşük fiyatlı havayollarının artıya geçtiği bilgisini veren Jankovec şunları söyledi: “Easy Jet’te halen yüzde 5.2 düşüş var. THY ise artı yüzde 4.5. Lufthansa yüzde 16.6, International Consolidated Airlines yüzde 10.9, Airfrance KLM yüzde 9.4 düşüşte. Körfez’in havayolu şirketleri daha çok Asya’dan yolcu taşıdıkları için Qatar Airways, Etihad ve Emirates de yüzde 30.9 düşüş var. ABD’deki şirketlerin de durumu nispeten daha iyi.”
Paylaş