Faiz indikçe limitler de gevşeyecek

Mahmut Akten, politika faizinin konut kredilerini de etkileyeceğini söyledi

Haberin Devamı

Türkiye, emlak piyasasının belki de en hareketli olduğu ülkelerden biri. Tırmanan fiyatlar sonrasında faizlerin yükselişi ve kredilere getirilen sınırlamalarla konuta erişim iyice zorlaşmıştı. Piyasayı yeniden hareketlendirebilecek ilk sinyal hükümet cephesinden geldi ve Emlak Konut GYO’nun orta gelirliler için yeni bir konut kampanyasına başlayacağı haberi duyuruldu. Aynı saatlerde Garanti BBVA genel müdürlüğü görevini üstlendikten sonra ilk kez bir basın toplantısı düzenleyen Mahmut Akten, konut kredi faizlerinin düşüş seyrinin de politika faizindeki düşüşe paralel gelişeceğine işaret ederek, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun konut kredisine yönelik limitleri de konut kredi faizi de politika faizindeki indirime paralel gevşeteceğini, limitlerin de ileride kaldırılacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Pendik’teki Garanti Teknoloji’de düzenlenen toplantıda konuşan Mahmut Akten, Merkez Bankası’nın her toplantıda veriye dönük karar vereceği vurgusunun önemli olduğuna işaret etti ve sürekli 250-500 baz puan politika faizi indirimi beklemediklerini söyledi. Akten’in verdiği mesajlardan satır başları şöyle:

‘SIKI DURUŞ SÜRÜYOR’

“2024 dengelenme yılıydı, enflasyon mayısta maksimuma çıktıktan sonra düşmeye başladı. Dezenflasyon sürecindeyiz, düşüş trendini görüyoruz. Aralık ve ocakta politika faiz indirimleri başladı. Buna karşın sıkı duruş sürüyor. Kredi limitlerinde ciddi sınırlar var ki bu çok normal. Enflasyonist etki yaratmaması için. Kredi kartı ve ihracat kredileri, kısıtlamaların dışında ve bu alanlarda önümüz açık. Bunlar da enflasyon yaratan büyümeler değil.
Enflasyon beklentileri hızla aşağı geliyor. Genelde enflasyon bir kez yükseldikten sonra eski yerine getirmek 2-3 yıllık bir süreç. Biz şu anda doğru yolda ilerliyoruz. Merkez Bankası yıl sonu 19-29 arası enflasyon bekliyor, biz de o arada bekliyoruz.

‘YÜZDE 3 BÜYÜME BEKLİYORUZ’

İşler iyi gittiğinde yabancı girişi oluyor ve yabancı şu anda bonolara geliyor. TL bonolardaki payı yüzde 1’e kadar düşmüştü şu an yüzde 10’un üzerinde. En çok ihraç enstrüman TL bonoları yurtdışından çok talep alıyor. Bunları görünce ABD’nin yumuşak iniş yapalım dediği işi biz yapmış gibi görünüyoruz. Geçen yıl 2. ve 3. çeyrekte tam olarak büyüme olmadı, son çeyrek daha pozitif. Bu sene de yüzde 3 büyüme bekliyoruz, aslında potansiyelimiz yüzde 4-4.5.

Haberin Devamı

‘KONKORDATO PAYI OLDUKÇA DÜŞÜK’

Geçmiş yıllarda kredi faiz oranları enflasyonun altında olduğu için çok ciddi takipteki alacak oranı ile karşılaşmadık. O dönemdeki büyümeler 2024-2025 yıllarına sarktı. Takipteki alacak oranının ilk yarıda yüksek seyredip ikinci yarıda bunun Merkez Bankası’nın faiz indirimleriyle birlikte aşağı gelmesini bekliyoruz. Kredi faizlerine de bunun yansımasını bekliyoruz. Konkordato sayısı artsa da bunun toplam krediler içindeki payı oldukça düşük. Şirketler için iki risk var; kur ve faiz riski.

Kur riski zaten aşıldı, faiz riski de ikinci yarıdan itibaren daha iyiye gidecek. Takipteki alacak oranlarını da ilk 6 ay yukarı yönlü ikinci 6 ay aşağı yönlü bekliyoruz.

Haberin Devamı

KART KULLANIM ORANI ARTTI

Kredi kartı kullanımı alışkanlıkları değişti ve yüzde 43’lerden yüzde 60’ların üzerine geldi. Enflasyon artı kredi kartı kullanım değişikliği takipteki alacak oranını yukarı çıkardı. Yüzdesel kötüleşme beklemiyoruz, yüzdesel baktığında normalize yani sıkıntı yok daha doğrusu. Şu an yüzde 2.5 takipteki alacak oranı toplamı, yılsonu yüzde 3.5 bekliyoruz.

5.5 MİLYAR DOLARLIK TEKNOLOJİ YATIRIMI

Bilançomuzun yüzde 59’u müşterilere verdiğimiz kredilerden oluşuyor, sektörde bu oran yüzde 49 civarında. Yıllık 200 milyon dolarlık teknoloji yatırımı yapıyoruz, geçen 25 yılda 5.5 milyar dolarlık teknoloji yatırımı yaptık. Sürdürülebilir finansman için 5 yılda 400 milyar lira kredi kullandırmayı hedefledik, bu miktarın 291 milyar lirasını kullandırdık.

Haberin Devamı

Bu yıl nominal kârın çok yukarı gelmesini beklemiyoruz, enflasyonun aşağı gelmesi ve baz etkisiyle marjlar daha iyileşecek ve bunun pozitif etkisini tüm bankacılık sektörü olarak göreceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları