Paylaş
Tutar, tutmaz derken hayatımızın bir parçası oldular. Elektrikli araçlardan bahsediyorum. Geçtiğimiz günlerde otomotiv editörümüz Taylan Özgür Dil’in haberinde yer alan son bilgiler oldukça enteresandı.
Pazar payları yüzde 15’e ulaşan elektrikli otomobillere ilgi hızla artıyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’deki sürücülerin artık yarısından fazlasının elektrikli araçlara sıcak baktığını ortaya koyuyor. Türkiye’de içten yanmalı araç sahiplerinin yüzde 56’sı ‘Bir sonraki aracım elektrikli olacak’ diyor.
Peki, elektrikli araçlar akaryakıt pazarını nasıl etkiliyor? Hatırlarsanız elektrikli araçların ilk ortaya çıktığı yıllarda benzin istasyonlarının tarihe karışacağına yönelik yorumlar yapılmıştı. Konvansiyonel yakıtlar olan benzin ve dizel satışlarının bıçak gibi kesilmesi tabii ki mümkün değil. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 2035 yılından itibaren benzinli ve dizel motora sahip yeni otomobillerin satışını yasaklama girişimine onay verdi. Ancak, mevcut araçlar yollarda kaldığı sürece benzin ve dizel satışı da muhtemelen devam edecek.
İSTASYONLAR DÖNÜŞÜYOR
Yine de yakıt istasyonlarında başlayan dönüşüm belli ki hızlanacak. Hatırlarsanız bir süre önce Total, radikal bir kararla dünya çapında markasını TotalEnergies olarak değiştirmişti. Akaryakıt dağıtım şirketleri dönüşmek zorunda çünkü pazar artık iyice elektriklenmiş durumda. İstasyonlarda dizel, benzin ve LPG pompaları hâlâ başrolde gözükse de elektrikli araç şarj cihazları istila alanlarını her geçen gün biraz daha artırıyor. Gelecek 10 yılda dizel, benzin ve LPG pompalarının istasyonların kıyısına köşesine taşınması sanırım hiçbirimizi şaşırtmayacak.
E-5, TEM ve Kuzey Marmara olarak adlandırdığımız yollardaki istasyonların farklarını bir gözünüzün önüne getirin. Günümüzde akaryakıt istasyonları giderek büyüyor. Kapladıkları alanın giderek büyümesinin son nedeni ise elektrikli araçlar.
ŞARJ ETMEK UZUN SÜRÜYOR
Pille çalışan araçlar yollarda daha yaygın hale geldikçe, daha fazla benzin istasyonu eski moda pompaların yanına daha çok sayıda şarj cihazı yerleştiriyor. Çünkü elektrikli araçları şarj etmek benzin veya dizel yakıt almaktan çok daha uzun süreç alıyor. İşte akaryakıt istasyonları bu durumu avantaja çevirmenin peşinde. Son yıllarda çok işlek yollarda yer alan istasyonların market bölümlerinin akaryakıt satışından çok daha fazla kazanç elde ettiği bir sır değil.
Kahveden pideye, çig köfteden temizlik maddesine, restorandan zeytinciye kadar ne arasanız bulabildiğiniz marketler belli ki elektrikli araçlar sayesinde artık daha çok para harcayacağımız birer alışveriş merkezine dönüşüyor, dönüşecek.
Böylece hem tüketici hem de akaryakıt sektörü deyim yerindeyse bir taş ile iki kuş vurabilecek. Yani yakıt aldığı bir yerde evinin tüm ihtiyacını karşılayabilecek. Bunu “evinin tüm ihtiyacını karşıladığı bir yerde yakıt da alabilecek” diye de anlamlandırabiliriz. Özetle akaryakıt istasyonları elektrikli araçlar ile birlikte artık bambaşka bir kimliğe bürünecek.
İSTASYONLAR MARKET OLURSA MARKETLER DE İSTASYON OLUR MU?
ŞEHİRLER arası yollarda sorun yaratmasa da mega akaryakıt istasyonlarının şehir merkezlerinde yeni bir tartışma yaratması da kaçınılmaz. Kapladıkları alan ve araç yoğunluğu ile ilgili şikâyetlerin yanı sıra büyük metrekarelerde hizmet verecek olan mega istasyonlar market zincirlerini, fast food markalarını, kahvecileri, giyim markalarını vs artık daha çok tehdit eder hale gelecek. Ne yalan söyleyeyim, son dönemde her işe dalan market zincirleri de elektrikli araç şarj işine girip akaryakıt istasyonlarına dev tesislerle rakip olurlarsa hiç şaşırmam.
HİDROJENLİ KAMYON İÇİN ÇİN’E KARŞI BİRLEŞTİLER
TOYOTA ve Alman Daimler Truck, Çinli rakiplerinin elektrifikasyon ve otonom sürüş teknolojisinde artan rekabetine yanıt olarak Japonya’daki ağır vasıta faaliyetlerini yaklaşık 6.4 milyar dolara birleştirdi. Anlaşma, Toyota bünyesindeki Hino Motors’u Daimler Truck’ın yan kuruluşu Mitsubishi Fuso Truck and Bus ile bir araya getirdi. Amaç yılda 200 binden fazla satacak hidrojenli kamyon ve otobüsler imal etmek. Çin’in pil lideri CATL’nin arkasındaki milyarder Robin Zeng, geçen ay Çin’de üç yıl içinde satılacak yeni kamyonların yarısının elektrikli olacağını tahmin ederek, ağır vasıta pazarında çalkantı yaşanacağını söylemişti.
Paylaş