Paylaş
Görünen köy kılavuz istemediği gibi, bu meselenin önümüzdeki haftalarda, aylarda, seçim döneminde ve seçim sonrasına da yayılacak çok uzun bir zaman perspektifi içinde Türkiye’nin en ciddi sorunlarından biri olarak kalıcı hale gelmekte olduğu hususunda herkes mutabık.
Tabii tartışmanın birden alevlenmesi Türkiye’deki Suriyelilerin sayısıyla ilgili beyanların, iddiaların, rakamların ortalığı kaplamasına yol açtı. Bu durum hükümet kanadını da işlerin kontrol altında olduğunu gösterme çabası içinde kamuoyuyla veri paylaşımına yöneltti.
Paylaşılan son verilerin önemli bir bölümü aslında uzun bir zamandır zaten kamuoyunun erişimine açık bir durumdaydı. Sınırlı sayıda bilgi ise ilk kez açıklanmış oldu.
Bu tartışmayı sağlıklı bir şekilde yürütebilmek açısından çeşitli başlıklar altındaki verileri bütüncül bir format üzerinden değerlendirmek gerekiyor.
Muhtelif kategoriler içinde baktığımızda Türkiye’deki Suriyelilerin durumuyla ilgili şu tespitleri yapabiliriz:
1 - GEÇİCİ KORUMADAKİLER 2017’DEN BU YANA 3.4’TEN 3.7 MİLYONA ÇIKTI
Birinci kategoride “Geçici Koruma” olarak adlandırdığımız statü altında olan ve sayıları 3.7 milyonu geçmiş bulunan Suriyeliler var. Ülkemizdeki Suriyelilerin ana gövdesini ağırlıklı olarak bu gruptakiler oluşturuyor. Uluslararası hukuk çerçevesinde bakıldığında “mülteci” kategorisinden farklılık gösteren, kitlesel olarak göç edip ülkelerine geri dönemeyen kişilere “geçici” olarak tanınan kalma iznine işaret ediyor.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın web sayfasındaki tabloya baktığımızda, 24 Nisan 2022 tarihi itibarıyla geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 3 milyon 762 bin 686 olarak veriliyor. Bu toplam içinde 50 bin 639 kişi yedi ayrı geçici barınma merkezinde iskan ediliyor. Kalan büyük çoğunluk değişen oranlarda Türkiye’nin 81 iline dağılmış durumda.
Aslında geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 2017 yılından itibaren belli artışlarla 3.4 milyon eşiğinin üstünde seyrediyor. Bu sayı, örneğin 2020 sonunda 3 milyon 641 bine yükselmiş. En son iki hafta önceki rakamın 3.8 milyona yaklaştığı hesaba katıldığında, 2021 başından itibaren geçen 16 ay zarfında geçici korumadakilerin toplam sayısında 121 bin gibi bir artış olmuş.
2- 3.7 MİLYONA EK, BİR DE İKÂMET İZNİ İLE OTURAN 109 BİN SURİYELİ VAR
Bu statünün dışında kalan Suriyeliler de var. Bunların bir kısmı ikâmet izni almış, yani yasal bir belgeyle Türkiye’de oturma ve çalışma hakkı kazanmış olanlar. İkâmet izninin de kısa dönemli, uzun dönemli, öğrenci izni gibi bir dizi alt başlığı bulunuyor.
Göç İdaresi Başkanlığı’nın 28 Nisan 2022 tarihi itibarıyla resmi rakamlarına göre, Türkiye’de ikâmet izniyle yaşamakta olan toplam 1 milyon 417 bin 997 yabancı var. Bunların yaklaşık üçte ikisi kısa dönemli ikâmet izni ile kalıyor. Bu arada, ikâmet iznine sahip yabancıların 764 bini İstanbul’da yaşıyor.
Türkiye’de ikâmet izni ile kalanlar içinde en kalabalık grubu 165 binin biraz üstüne çıkan sayılarıyla Iraklılar oluşturuyor. Türkmenistan’dan gelenler 125 bine yaklaşan sayıları ile ikinci grup. Bunu 115 binle İranlılar izliyor. Suriyeli olup ikâmet izni almış olanların sayısı ise 109 bin 388.
3- T.C. VATANDAŞI OLAN SURİYELİLER 200 BİN EŞİĞİNİ GEÇTİ
Şimdi üçüncü bir gruba geliyoruz. Bu kümede Suriye’den Türkiye’ye göç edip Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanmış olanlar var. T.C. vatandaşlığı alan Suriyelilerin sayısı 2019 yılı sonuna doğru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 110 bin olarak açıklanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Aralık 2019 tarihinde Bilkent Üniversitesi’nde “Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla gerçekleştirilen bir toplantıda “Şu an itibarıyla 110 bin Suriyeliye vatandaşlık verdik ve 100 binin üzerinde olana da ikame şu an itibarıyla verdik” açıklamasını yapmıştı.
Erdoğan, “Ve bu şunu gösteriyor, biz bu 110 bin vatandaşlığın dışında diğerleri için de bu vatandaşlık sürecini daha da artırmak konumundayız. Niye? Çünkü bu insanlar benim ülkemde kaçak-göçek yaşamasın. Vatandaşlığını aldığı zaman herhangi bir kurumdan kuruluştan rahatlıkla gitsin işini bulsun ve orada çalışsın” diye konuşmuştu.
Bu açıklamanın ardından geçen 17 Şubat tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından güncellenmiş bir rakam paylaşıldı. Soylu, bu beyanında “31 Aralık 2021 tarihine kadar 84 bin 152’si çocuk olmak üzere 193 bin 293 Suriyelinin Türk vatandaşı olduğunu” duyurdu. Bu sayının içinde 2011’den önce vatandaş olanların da bulunduğunu ekledi.
Bir başka anlatımla, Erdoğan’ın 10 Aralık 2019 Bilkent açıklaması ile 31 Aralık 2021 arasında geçen ve pandemi dönemine denk gelen iki yılı biraz aşkın süre içinde T.C. vatandaşlığına geçen Suriyelilerin sayısı 83 bin kadar artmıştı.
Soylu, en son geçen hafta 5 Mayıs tarihinde TGRT Haber’de yaptığı açıklama ise bu rakamı yeniden güncelledi ve daha önce geçici koruma statüsünde olan “87 bin 296’sı çocuk olmak üzere 200 bin 950 Suriyelinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu” söyledi. Bakanın verdiği bilgiye göre, bu toplamın 47 bini, yani yaklaşık dörtte biri Türkmen.
İçişleri Bakanı’nın ifadeleri, 31 Aralık 2021 tarihi ile geçen 5 Mayıs arasındaki dört aya yakın süre zarfında 7 bin 657 Suriyelinin daha vatandaşlığa alındığını gösteriyor.
SURİYELİLER DIŞINDA BİR DE ‘ULUSLARARASI KORUMA’ ALTINDA OLAN 320 BİN YABANCI VAR
Bu arada, son dönemde gündeme gelen bir grup daha söz konusu. Bu da geçici koruma dışında “Uluslararası Koruma” statüsü diye adlandırılan ve Suriyelilerin dışındaki yabancıları kapsayan bir kategori. Fotoğrafın bütününü görmek bakımından bu gruptakileri de denkleme dahil etmek gerekiyor.
İçişleri Bakanı Soylu, geçen hafta bu durumda olanların sayısını “Uluslararası koruma ile çatışma, savaş bölgelerinden Türkiye’ye gelmiş 320 bin var” diyerek açıklamıştı.
Bu grupta olanlar Avrupa dışındaki muhtelif çatışma bölgelerinden kaçıp Türkiye’ye sığınan ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından “Şartlı Mülteci” statüsünde kayda alınan ve üçüncü bir ülkeye gönderilmeyi bekleyenler. İmza yükümlülüğü altında olan bu kişiler izin aldıkları takdirde Türkiye’de çalışabiliyorlar.
Göç İdaresi Başkanlığı’nın web sitesinde bu durumda olanların ülkelere göre kırılımı ve Türkiye’de hangi illerde yaşadıklarına ilişkin bir veri bulunmuyor. Bununla birlikte, uluslararası koruma statüsüne başvurularının yıllara göre dağılımı var. Ayrıca 2021 yılı içinde yapılan 29 bin kadar yeni başvurudan yaklaşık 22 bininin Afganistanlı olduğu anlaşılıyor.
SURİYELİLER İLE DİĞER YABANCILAR TOPLANDIĞINDA...
Bilindiği kadarıyla uluslararası koruma altındaki 320 bin yabancı arasında Afganlıların yanı sıra Irak, İran, Sudan, Yemen, Mısır ve ayrıca başka bir dizi Afrika ülkesinden gelen mülteciler bulunuyor. Mevzuata göre üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar, şartlı mültecilerin Türkiye’de kalmalarına izin veriliyor. BM, bu kişileri üçüncü ülkeye gönderme taahhüdü altında olmakla birlikte, sayının azalmakta olduğuna ilişkin ciddi bir işaret görülmüyor.
Ayrıca, yıllara göre başvuru sayısına bakıldığında, özellikle 2017 ve 2018 yıllarında sayıca önemli sıçramaların gerçekleştiği dikkat çekiyor. Türkiye’de 2017 yılında 112 bin, 2018 yılında ise 114 bin uluslararası koruma başvurusu yapılmış.
Bu durumdaki mültecilerin sayısı BM tarafından eritilemediği takdirde, 320 bin şartlı mülteciyi de Türkiye’de konaklamakta olan geçici koruma altındaki Suriyelilere eklemek gerekiyor. Zaten İçişleri Bakanı Soylu’nun son dönemde “4 milyon 100 bin mülteci” diye telaffuz ettiği rakam aslında geçici koruma altındaki Suriyeliler ile uluslararası koruma altındaki diğer yabancıların toplamına işaret ediyor.
YA KAYITDIŞI OLANLAR?
Tabii, buraya kadar verdiğimiz bütün rakamlar kayda alınmış olan yabancıların durumunu anlatıyor. Bir de “Düzensiz Göç” çerçevesinde Türkiye’ye intikal edip kayıtdışı durumda yaşayanlar var. Meselenin bu kısmı ayrı bir değerlendirmeyi gerekli kılıyor.
Paylaş