Derin’in sevgili kriterleri

“Çok kadınla birlikte olmuş erkekleri tercih ediyorum. Ne yaptığını bilmesini istiyorum her anlamda.
Bu saatten sonra utandığım biriyle beraber olmayacağım.
Bir tık yaşlı tercih ediyorum.
Bu saatten sonra çalışan erkekle birlikte olacağım sadece, çalışmayan erkek kadar hiçbir işe yaramayan bir varlık yok; hayata karşı tüm sinirini sizden çıkarırlar.”
Neresinden tutsan dökülüyor.
Eğitimli, genç, güzel bir hanım Derin.
Gündüz programlarında “Mayışın kaç” diye koca arayan kadınlar gibi davranmasına mı şaşarsınız...
Aradığı sevgili için “Ne yaptığını bilmesini istiyorum, her anlamda” demesine mi...
Her anlamda ne demek yahu?
Ne ayıp.
Kısacık paragrafta iki kere “Bu saatten sonra” demiş Derin.
Hangi saatten sonra?
Daha yaşın kaç, başın kaç senin Derin?
Kendisine gelen CV’leri de yine sosyal medya hesabından canlı olarak değerlendirdi. Tepki alınca da şu açıklamayı yaptı:
“Size samimi olarak cevapladığım şeyleri magazin aldı o kadar büyüttü ki çok şaşırdım. Gündemde haksız yer işgal ettiğimi düşünüyorum...”
Bakın, onca boş laf içinde tek doğru sözcük bu: İşgal.
Hakikaten gündemi işgal.
Tek merak ettiğim, özgeçmiş gönderenler arasında Mehmet Ali Erbil’in de olup olmadığı.

Ölümün yaşla bir ilgisi olmalı

2025’in, daha 3 ay bile dolmadan aramızdan aldıkları: Ferdi Tayfur, Selim İleri, Deniz Arman, Edip Akbayram, Osman Sınav, Tanyeli, Bedia Ener, Şinasi Yurtsever, Filiz Akın, Volkan Konak...

Unuttuğum, atladığım varsa affola.
Her biri yeri doldurulamayacak, ayrı ayrı değerler.
Zülfü Livaneli’ye sorsanız, sanatçı kalpleri ülkenin sert gündemine dayanamadı.
Kimine sorsanız da pandemide olduğumuz aşılar yüzünden bütün bunlar.
Onu, bunu bilmem ama ölümün yaşla bir ilgisi olmalı.
Bunu gençlere anlatmak zor.
Dönüp kendi gençliğime anlatsam, o da anlamazdı zaten.
Yaş ilerledikçe her ölümden kendine de paye çıkarmaya başlıyor insan.
İster istemez yaşınızı onun yaşıyla, sağlık durumunuzu onun sağlığıyla karşılaştırırken buluyorsunuz kendinizi.
Oysaki beyhude bir uğraş bu. 10 sene geç, 5 sene önce, bir namazlık hükmünüz var işte.
Sonra evli evine, köylü köyüne.
Önemli olan geride bıraktıklarınız.
Volkan Konak, okumasına katkıda bulunduğu 63 öğrenci arasında yer alan genç bir hekimin elinde verdi son nefesini.
Herkes vasiyetinden, şundan bundan bahsediyor. Bundan güzel vasiyet mi olur:
Beni yetiştirdiğim hekimlere emanet ediniz.

Avşar’ın bayram klostrofobisi

Hülya Avşar bayramda neden sahne almadığını şöyle açıkladı: “Teklif geldi, her bayram gibi. Benim klostrofobim var ama. O kalabalıkta bir yere gidemiyorum...”
Başkası söylese, “2 yıldır teklif gelmeyince kılıf uyduruyor” diyeceğiz.
Çünkü bir önceki sene Kıbrıs’taydı. Ondan önce Batum. Daha önce Bodrum...
Liste geriye doğru Antalya, Çeşme diye devam ediyor.
Sadece bayram değil, yılbaşı gibi diğer önemli tarihleri de hiç es geçmemiş Avşar.
Önümüzde iki şık var: Ya bu klostrofobi 2 yıl öncesine kadar yoktu, yeni hasıl oldu.
Yahut da hep vardı, kalabalıkta senelerce neler neler çekmiş Avşar kızı.
Seç-beğen-al.