Paylaş
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu değişimdeki rolü çok büyük.
*
Ve elbette ki gastronominin kentlere etkilerini fark eden yerel yönetimlerin.
*
Antalya’nın bu alanda gösterdiği değişim muazzam.
*
Elbette ki turizm sektörünün itici gücü ve vizyonu da bu alanın hızla ön plana çıkmasını sağladı, sağlıyor.
*
Festivalleri ve TGA kanalıyla yapılan tanıtım çalışmalarını da unutmamak lazım.
*
Tüm bunları konuşurken bu alana yatırım yapan, yeni tatları, yeni konseptleri yemek severlerle buluşturan isimleri de unutmamak lazım.
*
İşte o isimlerden biri de Swot Hospitality CEO’su Mouhamad Hadla.
*
Kendisini yeni tanıdım ama turizm alanındaki tecrübelerini gastronomi ile harmanlayıp ortaya çıkardığı bazı markalarla daha önce tanışmıştım.
*
Bunlardan biri de yıllar önce sualtı yemek deneyimi yaşadığım Nemo’ydu.
*
Mouhamad Bey’in gastronomi turizmine katkıları Nemo ile sınırlı kalmamış.
*
Ortadoğu, Latin, Yunan, İtalyan, Pan Asya mutfağı ve Beyrut sokak lezzetlerini de içine alan farklı markalar yaratmış…
*
Kendisi gastronomi turizminin gelişimini ve bundan sonrası için yapılacak çalışmaları şöyle özetliyor:
İSTANBUL’A AÇILIYORUZ
“Antalya gastronomi turizminin hızla geliştiği kentlerden biri. Biz de kaliteli markalarımızla bu süreci destekliyoruz. Ayrıca yakın zamanda İstanbul’da da faaliyet göstermeye başlayacağız. Nemo’nun başarısı gerçekten ön plana çıktı ancak Ava, Asil, Mykorini gibi markalarımızda yoğun biçimde tercih ediliyor. Elbette sadece yatırım yapmak yetmiyor. Bu yatırımların başarısı için çalıştığınız ülkenin tanıtımı ve imajı da çok önemli. İşte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çalışmaları bu aşamada elimizi kuvvetlendiriyor. Çünkü gastronomi turizminin değerinin bilinmesi hepimiz için çok önemli.
BAŞARI TAKDİR EDİLMELİ
Uzun süredir turizm sektörünün içindeyim. Birçok alanda ve ülkede çalıştım. Türkiye çok özel bir ülke. Keza Antalya’da çok değerli bir marka. O yüzden Swot Hospitality çatısı altındaki tüm çalışmalarımız hak ettiği ilgiyi görüyor. Elbette eksik olan şeyler var. Mesela gastronomi festivallerinin zamanı ve içeriği yeniden tartışılmalı. Daha iyisi, daha etkilisi yapılmalı. Ben de zaman zaman fikirlerimi sektörle paylaşıyorum. Elbette bu zor coğrafyaya rağmen turizmde elde edilen başarılar takdir edilmeli.”
*
Mouhamad Hadla, sohbetimizin ardından başarısı ile övündüğü markalara yaptığımız kısa turda bana eşlik etti.
*
Benim için eşsiz bir deneyimdi.
*
Turdan sonra şuna kanaat getirdim; Mouhamad Bey sadece damağa hitap eden markalar yaratmamış.
*
Aynı zamanda adeta film stüdyoları oluşturmuş.
*
300 adımda İtalya’dan çıkıp, Lübnan’a, Yunanistan’a uzanabiliyorsunuz.
*
Böyle kaliteli mekanların kente kazandırılması gastronomi turizmi açısından bulunmaz fırsat…
SANKİ IŞINLANDIM
Ortadoğu mutfağının sergilendiği Asil’in menüsünü deneyimlemedim ama öyle bir ambiyans var ki sanki tek adımda Beyrut’a ışınlandım. Her şey özenle seçilmiş. Mutfakta farklı ülkelerden şefler var. Yine Mykorini de aynı özenle Yunan mutfağını yansıtmış. En kısa sürede hepsini tek tek deneyimleyeceğim…
Paylaş