Paylaş
Konutta fahiş kira artışı meselesi ‘Antalya’dan başlayıp dalga dalga Türkiye’ye yayıldı’ desek yanlış olmaz.
Hatırlayın, Rusya-Ukrayna savaşından önce 2-3 bin TL’ye kiraya verilen 2+1 daireler savaştan sonra 10-12 bin TL’ye ilana çıkarılmıştı.
Sonra ne oldu?
Maalesef işin cılkı çıktı, ipin ucu kaçtı.
Yerli kiracının isyanı Ankara’ya kadar ulaşınca konutta kira artışına sınırlama geldi, “1 Temmuz 2023’e kadar yenilenen sözleşmelerde yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacak” denildi.
Gerçi sınırlamadan memnun olmayan ev sahiplerinin çeşitli hilelerin peşine düştüğünü Hürriyet emlak muhabiri Gülistan Alagöz’ün hazırladığı özel haberle öğrenmiş olduk.
Şaşırdık mı?
Kesinlikle hayır!
Uyanık ev sahipleri 3 yöntem geliştirmiş:
Kimi evi kiraya vermek için bekliyor kimi yeni kiraya vereceği eve zam yapıyor kimi de sözleşme tarihini öteliyor.
Ev bugün kiraya verilse de zam sınırlamasına takılmamak için sözleşmeye 1 Temmuz sonrasında bir tarih yazılıyor.
Elbette ilgili kurumlar bu ihlalleri dikkate alacaktır ama fahiş kira artışı meselesinde gözümüzden kaçan bir başka boyut daha var.
O boyutun detaylarını geçen hafta ziyaretime gelen Antalya Restoran ve Kafe İşletmecileri Derneği (ARKİD) Başkanı Salih Yılmaz anlattı.
Salih Bey, fahiş kira artışını durdurmak için yapılan düzenlemede sadece konutların dikkate alınmasından dertli.
Pandemi sürecinde ağır yara aldıklarını vurgulayan Salih Bey özetle şunları dile getiriyor:
İŞ YERİ KİRALARI UÇTU
“Herkes konutu konuşuyor ancak iş yeri kiralarındaki fahiş kira artışları gündeme gelmiyor. Şu kısa süreçte 10-15 bin TL olan iş yeri kiraları 50-60 bin TL’ye dayandı. Bu şartlarda işletmecinin ayakta kalması imkânsız.”
RAPOR HAZIRLANIYOR
“Biz bu konuyu Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) bünyesinde bir rapor haline getirerek ilgili tüm kurumlarla paylaşacağız. Sesimizi duyurmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Öncelikli beklentimiz aynı konutta olduğu gibi iş yeri kiralarına da sınırlama getirilmesi. Aksi halde ayakta kalamayız.”
Fahiş kira meselesinde iş yerleri neden ayrı tutuldu, neden sınırlama getirilmedi bilmiyorum.
Ancak tek bildiğim konuttaki sorunun bir benzeri gerçekten iş yerlerinde de yaşanıyor.
Sivil toplumun, meslek odalarının bu konuyu gündemde tutması ilgili kurumları harekete geçirecektir diye düşünüyorum.
Salih Bey ve ekibinin hazırlayacağı raporun da bu süreçte mutlaka etkisi olacaktır.
HEP BÖYLE OYNA MİLLİ TAKIM
2-0 biten Türkiye-Litvanya maçını keyifle izledim.
Uzun süredir milli takımın bu kadar güzel futbol oynadığına şahit olmamıştım.
Milli takım sadece saha içinde değil saha dışında da bir bütün olmuş.
Öyle ki ikili mücadelelerde oyuncularımızın gösterdiği hırs seyirciye bile geçiyor.
Hakan Çalhanoğlu ve Cengiz Ünder’in şovunu söylemiyorum bile.
Skor bir tarafa takımın enerjisi her şeye bedel. Hep böyle oyna MİLLİ TAKIM...
KARARSIZLARA ÖNERİM VAR
Önceden araştırmadan, öneri almadan dizi ya da film izlemeye her kalktığımda sonu hüsran oluyor.
Çünkü tercih yapamadan gece yarısını buluyorum.
Sadece fragman izleyip TV’yi kapatıyor sonra da gidip yatıyorum.
Geçen akşam da tam öyle olacakken karşıma Love, Death&Robots çıktı.
3 sezonluk bir yetişkin animasyon serisi.
2019 yapımı ama ben yeni keşfettim.
Gerçekten başarılı kısa animasyonlar var.
Sıkmıyor, yormuyor.
Kararsız günlerde çerez niyetine izlenebilir...
ATİK KEYİF VERİYOR
Uzun süredir Antalya Tenis İhtisas ve Spor Kulübü’ne (ATİK) uğramamıştım. Oğlum Pars tam bir yüzmesever olunca bu hafta 2 kez ATİK’e gittik. O kadar güler yüzlü personelleri var ki insan kent merkezinde böyle bir hizmet anlayışı olmasına seviniyor. ATİK Başkanı Necmi Alpagot ve yönetiminin, bu anlayışın oluşmasında büyük katkısı var sanırım.
Paylaş