Antalyaspor ateş topu

 *

Ama son dönemde kulüp içinde daha önce hiç yaşanmayan olaylara şahit oluyoruz.

*
Kulübü yıpratan, daha sezonun hemen başında taraftarı karamsarlık içine iten bu olaylar serisi Antalyaspor A.Ş Başkanı Sabri Gülel’in istifasıyla adeta korku filmine dönüştü.

*

Sabri Bey’in sürekli bahsettiği ama ayrıntı vermediği denetim raporu da günden güne daha yıpratıcı hale gelen bu filmin adeta senaryosu oldu.

*

Spor basını raporun içeriğiyle ilgili hiçbir ayrıntı yazamadı.

*

Çünkü bağımsız bir şirket tarafından hazırlandığı söylenen raporun tek sayfası bile paylaşılmadı.

Ama Sabri Bey istifa açıklamasında şu satırlara yer verdi: 

MÜCADELE EDEMEDİK

“İhmal ve suiistimal denetim raporu sonrası karşılaştığımız seviye mücadele edilebilir değil, parçası da olamayız. Bu sebeple bugün itibari ile bu kutsal görevden affımızı rica ediyoruz. Gereği şehrin mülki idari amirlerindedir.”

*

Herkes açıklamanın şifrelerini çözmeye çalışırken önce Antalyaspor Vakfı Başkanı Gültekin Gencer’den hemen sonrasında da Antalyaspor Kulübü Başkanı Aziz Çetin’den basın toplantısı daveti aldım.

*

Hasan Subaşı Tesisleri’nde yapılan iki toplantıya da katıldım.

*

İki isim de sözünü sakınmadan Sabri Bey’e yüklendi, yeni tartışmaların fitilini ateşledi.

*

Gültekin Bey,  denetim raporunu dikkate dahi almadığını vurgulayarak şunları söyledi:

SUÇ DUYURUSUNDA BULUN

“Denetim raporu bana geldi bakmadım, ciddiye bile almadım. Çünkü ben hissedarım. Bilançoyu hesapları istiyorum ama göremiyorum. Sabri Bey, Cihan Bulut ve benimle bir araya geldi, raporun bazı bölümlerini gösterdi. ‘Gereğini yapalım’ diyorum. ‘Hayır veremem. Bu benim yaşam sigortam’ diyor. Soruyorum; bir insan ‘Ben hırsızlık yaptım’ diye savcılığa şikâyet eder mi? Sabri Bey suçladığı dönemin mali as başkanıydı. Madem bu kadar cesaretin var, kendi döneminle ilgili iddiaların var gidersin suç duyurusunda bulunursun.

BUNLAR İLK KEZ YAŞANIYOR

Antalyaspor tarihinde ilk defa sosyal medya takımı olduğu dönemi yaşadı. Kardeşler bile kavga eder, zamanla birbiriyle barışmasını bilir. Konular genel kurullarda, başkanlık divanlarında tartışılmalı. Kavgalar aile içinde kalmalı. Antalyaspor büyük camia, aile, yönetenler tarafından sorunlar aile içerisinde halledilmeli.”  

Antalyaspor’u yakından takip eden gazeteciler bile bu açıklamaları sindirmeye çalışırken bu sefer de Aziz Bey açtı ağzını yumdu gözünü ve kendisine yönelik iddialara birtakım belgeler de dağıtarak şöyle yanıt verdi:

ŞEHİRDE KARŞILIĞI YOK

“Bu zat (Sabri Gülel) güç zehirlenmesi yaşadı. Ama bu zatın şehirde karşılığı yok. İstifa eden yöneticilerin yerine bile akrabalarını yazdı. Yönetimin içinde bir tane Antalyalı iş insanı kalmadı. Başkan olduktan hemen sonra ‘Sıkıntılar var. Kulübü denetletmek istiyorum’ dedi. Destekledim. Denetleme bedeli olan 50 bin doları kendi cebinden ödeyeceğini söyledi, 25 bin dolarını kulüpten almış. Rapor geldi, sunuma gittik. Gelen ekibin elinde hiçbir evrak yok. ‘Bizimki denetleme değil, tespite geldik’ diyorlar. ‘Bardak boşsa içindekini kim içti diye sormayacak mısınız’ dedim. Kalkıp çıktılar, rapora imza bile atmadılar.

HAYSİYET KURULU’NA BAŞVURDUM

Raporda ‘Denetim görüşü değildir’ diyor. Bu zat elinde dosya salladı, medyayı gezdi, çocuk gibi ağladı. ‘Açıklarsam biterler’ dedi hiçbir şey yok dosyada. Fikret ve Ali Şafak Öztürk hariç tüm başkanlar kulübe verdiği parayı faizi ile geri aldı. Ama bu zatın kulübe borcu var. Tuvalete taktırdığı fotoselli ışık hariç kulübe çivi çakmadı. Haysiyet ve Sicil Kurulu’na başvuru yaptım ve kulübü zedeleyen dayanaksız açıklamaları nedeniyle bu şahsın savunmasının alınmasını rica ettim. Antalyaspor şehrimizin en büyük markası. Antalyaspor’un daha güzel günleri olacak. Genel kurulda kaos, belirsizlik olmayacak. Kurula birden fazla liste ile gidileceğini düşünüyorum.”

*

Yazının başında dediğim gibi iki ismin açıklamaları da kurşundan beter.

*

Şimdi ise top yine Sabri Gülel'de.

*

Sabri Bey ya raporun tamamını kamuoyu ile paylaşacak.

*

Ya da soluğu cumhuriyet savcılığında alacak.

*

Bu filmin nasıl biteceğini hep birlikte göreceğiz…