Paylaş
*
Oysaki meslek hayatım boyunca birçok acıya şahitlik ettim.
*
Ama baba olduktan sonra evlatlarını kaybeden ailelerle bir araya gelmenin, onlarla konuşmanın kalbimde derin yaralar açtığını fark ettim.
*
Gülşah’ın babası Ayhan Angı’yı da haberin hazırlık sürecinde tanıdım.
*
Ayhan Bey, 30 yıl Akdeniz Üniversitesi’nde mimar olarak görev yapmış.
*
2 yıl önce yaşadıkları felaket tüm hayatlarını değiştirmiş.
Gülşah’ın ölümüyle ilgili soru işaretlerine, açılan davanın seyrine ve uzman raporlarındaki detaylara hazırladığım haberde zaten yer verdim.
*
Buradan kanaat belirtip kişi ya da kurumları etki altına almaya çalışacak da değilim.
*
Ancak tek beklentisi ‘adalet’ olan bir babanın isyanına da kulak tıkayamam.
*
Şu olaya şahit olan herkes tek şey istiyor: Adaletin geç tecelli etmemesi!
*
Bu yapılabilirse evlat acısı yaşayan bir anne ve babanın yüreği bir nebze olsun soğur belki…
ODASINI HİÇ BOZMADIK…
Ayhan Bey’le konuşurken kurduğu şu cümleler hiç aklımdan çıkmıyor:
“Her salı ve cuma kızıma gidiyor, mezarını temizliyor, çiçek ekiyorum. Gülşahımızın odasını hiç bozmadık. Her sabah sanki kapı çalınıp gelecekmiş gibi bekliyoruz. Bize en ağır gelen şey de yargı sürecinin ağır işlemesi. 2 yıldır durmadan, yılmadan mücadele ediyoruz. Artık kızımızın ruhunun huzur bulmasını istiyoruz.”
*
İnanıyorum ki Akdeniz Üniversitesi yönetimi başta olmak üzere ilgili tüm kurumlar bu dosyayı yeniden ele alacaktır.
*
Ben de konunun sonuna kadar takipçisi olacağım…
REKTÖR HOCA DEVREDE
Bu yazıyı kaleme alırken Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın dosyanın durumu konusunda ilgili birimlerden özel olarak brifing aldığını öğrendim ve çok mutlu oldum.
*
Bu hassasiyet bile sürecin sağlıklı işletilmesi açısından son derece önemli ve umut verici bir gelişme bence…
Paylaş