Salim Uzun

AMAN yanlış anlaşılmasın başlığın sahibi ben değilim; AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin…

Ali Bey, medya kuruluşlarına yaptığı ziyaretler kapsamında Doğan Balakan, Ali Bulut ve Fahrettin Kayan'la birlikte Hürriyet’in de kapısını çaldı.

*

Biz de kendilerini gazetemizde en iyi şekilde ağırladık.

*

Misafir hem siyasetçi hem de iktidar partisinin il başkanı olunca elbette söz döndü dolaştı yerel seçimlere geldi.

*

Belediye başkan adayları konusunda birkaç tüyo alırım diye umut etmiştim ama ser verdi sır vermedi Ali Bey.

*

YEREL seçim tarihi yaklaştıkça muhtemel belediye başkan adaylarının ismi kent gündeminde konuşulmaya başladı.

Tabii bu isimlerin hepsi şimdilik dedikodu mahallesinden öteye geçemiyor.

*

Çünkü ittifakların durumu henüz netleşmedi.

*
Ciddi ciddi adayları konuşmak için önce genel başkanlar yerel seçim için nasıl bir yol çizecek ona bakmak lazım.  

*

Ama yöntem ne olursa olsun özellikle büyükşehir adaylığı için Antalya’da karşılığı olan güçlü isimler elbette var.

ANTALYA’da araç kullanmak cidden maharet istiyor.

Ara sokak, cadde, bulvar fark etmiyor her yer delik deşik.

*

Yeni dökülen asfalt bile 1 aya kalmadan köstebek yuvasına dönüyor.

*

Bakın bir okurumuz ‘Hürriyet Okur Hattı’na ne mesaj bırakmış:

 

SANKİ RALLİ YAPIYORUZ

“Çukurlardan kaçmak için verdiğimiz çabayla offroad rallisine katılan pilotlara dönüştük. Belediye başkanları bu yolları kullanmıyor mu çok merak ediyorum”

ANTALYA Berberler Odası’nın ‘yabancı berber’ isyanı hayli konuşuldu.

Ama asıl konuşulan Oda Başkanı Yüksel Uzun’un açıkladığı fiyat tarifesiydi.

*

Ne diyordu Yüksel Bey: “Sosyal medya üzerinden müşteri bulup saç-sakal tıraşı için 43 dolar istiyorlar. Sadece boyama 100 dolar. Burun, kulak kılını 6 dolara alıyorlar. El insaf diyorum. Benim esnafın böyle bir tarife belirlese sopayla kovalarlar.”

*

Vallahi haklı.  

*

Birisi benden saç-sakal tıraşı için 1200 TL istese oradan koşarak uzaklaşırım.

*

TURİZM bu ülkenin vazgeçilmezi. Her yıl bunu çok daha iyi anlıyoruz.

Antalya’da görev yapan bir gazeteci olarak sektörün önemini, hassasiyetlerini en iyi bilenlerdenim.

*

O yüzden sadece rakamlara değil sektör temsilcilerinin ne dediğine, sezonu nasıl yorumladığını da bakıyorum.

*

2023 turizm sezonu ile ilgili kafama takılan çok soru vardı.

*

O yüzden soluğu analiz yeteneği yüksek, ileri görüşlü ve en önemlisi kriz dönemlerindeki soğukkanlılığıyla tanınan Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Dr. Erkan Yağcı’nın yanında aldım.

*

DÜNKÜ yazımın bir bölümünde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Uluslararası FoodFest tanıtım toplantısına Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar’ın katılmamasını, “Meclis Başkanı Ahmet Öztürk ATSO’yu temsilen kürsüdeydi ama yine de Ali Bey’in böyle önemli bir toplantıda olmamasını açıkçası yadırgadım” diyerek eleştirmiştim.

Yazıyı da “Umarım eksikliğin nedeni kırgınlık değildir” temennisiyle tamamlamıştım.

*

Yazıdan hemen sonra telefonum çaldı.

*

Arayan Ali Bey’di.

*

Sesi sakin ama sözleri sitem doluydu.

*

MARKA bir kent mi yaratmak istiyorsunuz? Önce ocağınızda ne pişiyor ona bakın derim...

Bana göre bu işin piri Adana ve Gaziantep.

*

İstanbul’u elbette ayrı tutuyorum.

*

Çünkü gastronomi konusu orada arşa çıkmış durumda.

*

Sadece ocakta pişen yemeklerle değil marka mekânlarıyla da dünyanın radarında İstanbul.

*

ALMANYA’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda erkekler klasik yay dalında dünya şampiyonu olan Mete Gazoz’la ilk kez 2019 yılında yollarımız kesişmişti.

O zamanlar Akdeniz Üniversitesi’nde 3’üncü sınıf öğrencisiydi Mete.

*

Yine o zaman da ülkemize altın madalya getirmiş ve başarısının sırrını, “Günde 10 saat, haftada 60 saat antrenman yapıyorum” sözleriyle anlatmıştı bana.

*

Dünya şampiyonluğu sonrası Mete ile konuşma fırsatım olmadı ama 13 yaşından beri şampiyonun antrenörü olan olimpik okçu Yusuf Göktuğ Ergin ile sohbet ettim.

*

İşte, Yusuf hocanın dilinden Mete’yi evrendeki en iyi okçu yapan hazırlığın öyküsü…