Paylaş
Bu güzel beldemizin güler yüzlü ve çalışkan kadın belediye başkanı var.
Sevgili Fatma Kaplan Hürriyet aynı zamanda kadınlarla ilgili pek çok proje üretiyor. Birlikte gittiğimiz kadın üretici pazarlarında, atalık nusrat buğdayından yapılan ekmeklerin ve yöresel yemeklerin tadına baktık.
PİŞMANİYE VE SİMİDİ MEŞHUR
Türkiye’nin dört bir etrafından İzmit’e gelip yerleşen tüm topluluklar, yerlisi olan manavlar, Karadenizliler, Balkan göçmeni vatandaşlarımız, Doğu Anadolu’dan göç edenler İzmit mutfak kültürüne büyük bir zenginlik katmış.İzmit pişmaniyesi ve simidi Türk Patent Enstitüsü’nden coğrafi işaret alarak yöresel değerler olarak mutfak kültüründe yer almış. Malzemesi az ama yapılışı oldukça zahmetli olan pişmaniye, Anadolu’nun ünlü tel helvası ya da çekme helvasıyla çok benzerlik gösterir. Un ve yağ uzunca bir süre kavrulur ve üzerine şekerli sıcak ağda azar azar dökülür. İşte bu noktada en zahmetli aşama başlar.
Unla şerbetin birbirine karıştırılıp iyice yedirilmesi için usta eller çalışmaya başlar. Hamurun yoğrulması, çekilmesi gibi işlemlerin defalarca tekrarlanması gerekir.
Bu işlem, ağdalı hamur saç teli inceliğinde tel tel dökülünceye dek sürdürülür.
Sonuçta pamuk görünümlü, yumuşacık ve ağızda dağılan muhteşem bir tatlı ortaya çıkıyor.
Neden adının pişmaniye olduğuyla ilgili en yaygın rivayet ise, üretim aşamasının çok zahmetli oluşuna bağlanıyor. Satıcılar “alan bir pişman, almayan bin pişman” diyor.
FAVORİM DARTILI ERİŞTE OLDU
İzmit coğrafyasında yerli halk olarak da bilinen manav kültürünün en karakteristik ve tarihsel ürünü olan dartı, sütün kaymağından elde ediliyor. Tıpkı yağ gibi bir işleve sahip olan dartı, birçok yemekte yağ yerine kullanılır.
Çok eski yıllardan beri kışa hazırlık amacıyla yapılan dartı, katıldığı her yemeğe olağanüstü bir lezzet ve çok farklı bir aroma katar.
Ekmek üzerine sürülerek kahvaltılarda tüketildiği gibi, yemeklere, tatlılara ve özellikle hamur işlerine katılır.
Bol yağlı süt kaynatılır ve üzerinde toplanan kaymak alınarak başka bir tencerede uzunca bir süre pişirilir.
Hafif kahverengileşince ocaktan alınır. İlk başta sıvı şeklindedir ama bekledikçe katılaşır. Halk arasındaki bir başka adı ise çiğcedir.
Dartılı tavuklu keşkek, çiğceli gözleme, dartılı tarhana çorbası, çiğceli börek gibi yöresel lezzetler vardır. Ama benim favorim dartılı erişte oldu.İZMİT’İN KAZ BAYRAMI
İzmit’in köyü Solaklar’da Gül Hanım’ın anlattığı Kaz Bayramı’nı Kars’ta bile duymadığımı anımsadım. İçine 3 yerinden ahşap çomak sokulup fırında pişirilen kaz yemeğinin yapılış ritüelini ilgiyle dinledim. Kazın yağı ve kuru yufkayla yaptıkları kaz etli tiridin tadını hayal ettim. Yine kazın taşlık kısmını bıçakla doğrayıp pirinçle asma yaprağına sardıkları, kaz suyuyla pişirdikleri dolmanın nasıl bir lezzeti olabileceğini düşündüm. En sonunda kazın yağıyla tatlı olarak yaptıkları şekerli börek en sürprizli bölüm oldu. Bu lezzetlerin aslında yemek kültürü mirasımızın kıymetli öğeleri olduğunu defterime not olarak yazdım.
Paylaş