Yemyeşil bir merada otlayan inekler, çimleri yerken huzurlu ve masum görünebilir. Ancak durum böyle değil. Her inek her gün küresel iklim değişikliğine neden olan en güçlü sera gazlarından biri olan metan gazını salıyor.
Hem geğirdiklerinde hem gaz çıkardıklarında karbondioksit molekülünden yaklaşık 25 kat daha zararlı metan molekülleri atmosfere salınıyor.
*
Hayvancılık, küresel insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 12’sinden sorumlu ve bu nedenle metan karbondioksitten sonra en çok salınan ikinci sera gazı durumunda.
Ancak metan, atmosferde sadece 12 yıl kaldığı için önlem alındığı takdirde değişimin olumlu etkileri çok hızlı görülmeye başlanabilir.
Dolayısıyla, metan emisyonlarını büyük ölçüde azaltmak, önümüzdeki yıllarda küresel ısınmadan beklenen zararı azaltmada büyük bir etkiye sahip olabilir.
Ne ekersen mutfakta onu pişirirsin.
Gaziantep- Kahramanmaraş, Hatay ve daha birçok gastronomi şehri, coğrafyası ile barışık olduğu için başarılılar.
Gaziantep’te asırlardır fıstığın en kalitelisi yetişir, Türkiye’nin en iyi unu, tereyağı, sade yağı Gaziantep coğrafyasından çıkar.
Antep insanı çalışkan ve azimlidir. İyi ustalar çıkar Antep’ten.
Bunları birleştirdiğinizde dünyaca ünlü baklava çıkıyor ortaya.
Kahramanmaraş keza keçi sütü üretimi, Maraş dağlarında yetişen mis gibi sahlep orkide yaprakları olmasa Maraş dondurması olur muydu?
Önce sırt ağrıları, boğazda başlayan kuru öksürük sizi endişelendirebilir. İşte biz de bu endişe ile birlikte test yaptırmaya karar verdik. Pek kendimize kondurmak istemedik ilk başta. Öyle ya maskemizi hep taktık ve de üç aşımız da tamdı. Kendimizce korunmaya çalışıyorduk ki, virüs bir açık kapı bularak bize sürprizini yaptı.
Test için şehir içindeki özel hastaneleri tercih etmedim. İnanılmaz kalabalıklar.
Bursa Şehir Hastanesi’ni çok methettiler, çok para harcamışlar. Bu vesile ile ziyaret edelim dedik. Adı ‘şehir hastanesi’ ama kendisi ‘şehir dışında’. Resmen bir kasaba gibi. Bir binadan diğer binaya arabayla ancak gidersiniz. Birçok özel hastaneden çok daha rahat ve konforlu diyebilirim.
Test için ayrı bir merkez kurmuşlar. Akşam saati giderseniz kalabalık değil, ensenizde birinin nefesini hissetmezsiniz. Çalışanların eğitim ihtiyaçları açık. Al!, ver! götür! gibi emir kipleriyle konuşuyorlar, bıkkınlık ve yoğunluktan olabilir.
Test sonucu altı saat sonra size mesajla ulaşıyor. ‘Sayın Ramazan Başan artık siz de pozitif bir insansınız !’ Ben zaten pozitif bir insanım diyemiyorum tabi..
Birinci gün: Evde ailecek pozitif olmanız işi kolaylaştırıyor. Hiç olmazsa vebalı muamelesi görmeden evde maskesiz dolaşabiliyorsunuz. Bu işin güzel tarafı.
Avrupa ülkeleri, yükselen elektrik ve doğal gaz faturalarına karşı hangi tedbirleri aldı?
Enerji fiyatları dünyada da artıyor, diğer ülkelerdeki durum nedir? Devlet bu durumu nasıl yönetiyor? Tasarruf nasıl teşvik ediliyor?
Elektrik ve ısınma ihtiyacını çoğunlukla doğal gazdan karşılayan Avrupa ülkeleri kış aylarının soğuk günlerinde yüksek elektrik ve doğal gaz faturalarıyla karşı karşıya. Düşük doğal gaz rezervleri ve arzda yaşanan sorunlar nedeniyle enerji maliyetlerine yansıyan yükseliş hane halkının gelirini daraltıyor.
Bank of America tarafından yapılan analizlere göre Avrupa’da geçen yıl 2020’ye kıyasla dört katına çıkan enerji fiyatları hane halkının enerji faturalarına ortalama yüzde 54’lük bir artışla yansıdı. Banka daha büyük artışların özellikle İtalya ve İngiltere’de hissedileceği uyarısında bulundu.
Avrupa’da hükümetler küresel enerji krizinin etkilerine karşı farklı tedbirlerle tüketicileri korumaya çalışıyor. Ülke ülke değişen tedbirler kapsamında faturalardan alınan vergilerin düşürülmesi, yenilenebilir enerji teşvik kesintisinin azaltılması, yüksek fiyatlardan elde edilen karın dengelenmesi ve düşük gelirli ailelere destek yer alıyor.
*
İngiltere:
Restoran işletmelerinin temel maliyetleri gıda, kira, personelden ibaretken buna şimdilerde yüklü elektrik ve doğal gaz faturaları eklendi. Kısaca ‘enerji maliyeti’ dediğimiz bu maliyet kalemi arttıkça, biz tüketiciler daha pahalıya yemek yemeğe başlayacağız.
Bir kısım restoran sadece elektrik kullanırken, bir kısmı elektrik ve doğal gazı birlikte kullanıyor. Türkiye’de yaygın olarak odun ateşinde fırın şeklinde enerji tüketimleri de söz konusu. Tüm bu maliyetler enerji giderlerini oluştururken en büyük gider kalemi elektrik.
Restoran işletmeleri daha uygun elektrik faturaları ödemek için ne yapabilir?
RESTORANINIZIN ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYABİLECEĞİ 5 YOL
Energy Star’a ( https://www.energystar.gov ) göre restoranlar, diğer ticari kuruluşlardan yaklaşık 2,5 kat daha fazla elektrik kullanıyor.
İyi haber şu ki, bu sayıyı azaltmanın ve karanlıkta kalmamanızı sağlamanın birçok yolu var. Karlılığınızı artırmanın yanı sıra, enerji kullanımınızı azaltmak için önlemler almak ‘yeşil kimlik’ bilgilerinizi de iyileştirebilir. (Yeşil Kimlik yeni nesil işletmelerde çevreye duyarlı, doğa dostu, geri dönüştürülebilir enerjileri kullanan işletmelere verilen uluslararası bir belge. Bu konuyu ayrı bir günde işleyeceğim. )
Markalaşma ve PR dediğimiz ‘halkla ilişkiler’, kendi mahallenizde kendi mahallenizden kişilerle yapılan bir iş değildir. Kamu ve özel bir çok markayı takip ediyorum, STK örgütlerinin çalışmalarını izliyorum; en büyük yanlışları ‘biz çalalım, biz oynayalım’ toplantıları, çalıştayları ve etkinlikleri. Geniş tabanlı organizasyonlar ve katılımın tabanda geniş olması, PR ve tanıtımı hedefe götüren en önemli konudur.
Fortune Türkiye’nin en etkili 50 kadından biri olarak seçtiği Demet Sabancı Çetindoğan, tüm dünyanın ilgiyle izlediği Oscar Törenleri’nde Türk yemeklerini tanıttı. Anadolu lezzetleri Oscar törenlerinde Amerika’nın VIP kitlesi ile buluştu. Ünlü aşçı Wolfgang Puck, Oscar Ödül Töreni’nin yemek menüsüne üç Türk lezzetini ekledi. 90 yıllık Oscar tarihinde menüde ilk kez Türk yemekleri de yer aldı. Sadece Oscar’a özel olarak şef Cihan Kıpçak ve Yiğit Mirzaoğlu Los Angeles’a götürüldü. İşte alın size gerçek başarı öyküsü..
Türk Kahve Elçisi
Dünyanın ilk kahve diplomasisi vakfı olan Turkish Coffee Lady Foundation ve mikro sanat ustası Hasan Kale, Türk kahvesinin hikayesini geçtiğimiz ay, yeni bir belgesel ile Amerikalılara anlattı. Vakfın Başkanı Gizem Şalcıgil White ve sanatçı Kale, 500 yıllık Türk kahvesi kültürünü ve Anadolu topraklarında yaşayan geleneklerini yabancı toplumlarla buluşturmak için 2021 Dünya Türk Kahvesi Günü’nde Türkiye’nin sekiz farklı kahve kültürünü tanıtan belgesel gösterimi düzenledi. Amerika’yı baştan başa sokak sokak dolaşarak Türk Kahvesi ikramı yaptılar.
5 Aralık’ta New York şehrinin Times Meydanı’ndaki Thompson Reuters binasının dev ekranlarında Türk Kahvesi’nin tanıtımını yaptılar. ‘UNESCO’nun Dünya’nın Somut Olmayan Kültürel Mirasları listesinde yer alan Türk kahvesinin eşsiz hikayesini bu yapım eşliğinde New York, Washington DC, Boston, Chicago, Los Angeles, Las Vegas ve San Francisco gibi başlıca şehirlerinde yapılan kültürel etkinliklerle anlattılar. İşte size bir diğer başarı hikayesi…
Türk gastronomisini dünyaya anlatan Başkan
New York, Amsterdam, Londra, Atina, Paris gibi büyük ve marka şehirler, turistlere daha fazla yardımcı olmak adına, şehrin turizm haritalarını, gastronomi haritalarını dijitale çevirdiler. Meşhur pizzacılar, meşhur şef lokantaları, müzeler, gezilecek tüm adresler hangi caddede, hangi sokakta olduğunu daha rahat bulabilsinler diye telefon uygulamaları yarattılar.
Bursa marka şehir olmalı, Bursa turizmi ve gastronomisi daha iyi tanıtılmalı ve dijitalleşmeli diyorduk ki; GoBursa hayata geçmiş bile.
İşte bu amaçla, Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa’nın turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi için tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek, dijital platformlarda Bursa’yı vitrine çıkaracak ‘GoBursa’ projesini devreye aldığını görüyoruz.
Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Turizm ve Tanıtma Şube Müdürlüğü ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’na bağlı Yazılım Şube Müdürlüğü ortaklığında ‘GoBursa’ mobil uygulama projesi hayata geçirildi. Bu uygulamayı sizler için inceledim.
22 Kategori 543 Mekan
Gelin geçen yılı hep birlikte anımsayalım, sonra da bunlardan dersler çıkartarak 2022 yılını planlayalım hep birlikte.
2021 yılının haziran ayına kadar süren kısıtlama, Haziran 2021’de kalkmasıyla ilk önce mesafeli oturma düzeni ardından kendini kontrollü bir serbestliğe bıraktı.
*
Menüler yerini QR menülere bırakarak, masaya oturan müşterilere kolaylık sağladı. Pandemi sona erse bile, herkesin eline aldığı, kalın ve kaba menülere tekrar dönüleceğini hiç sanmıyorum. Telefonla okutulan QR menülerin yaygınlaşacağını, menü seçme ve ödemeye kadar QR teknolojisinin her nimetini kullanacağımızı düşünüyorum.
Pandemi aralıklarla inip çıksa da, virüslerin ismi değişse de, mesafeli oturma düzeni, ortak kullanım alanları ve ‘ortak dokunulan eşyalara’ olan bakışımız hiç değiştirmeyecek, yerini ‘tek kullanımlık ürünlere’ bırakacaktır.