HERKES yüce yargının kararını işine geldiği gibi yorumladı.
Birbirinin tam tersi yorumların uçuştuğu bu gürültü patırtı arasında "Hangi yoldan gitmeli?" diye soranlar da var.
Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin önemi yok.
Laik cumhuriyet ilkelerinin gösterdiği uygarlık, çağdaşlık yolu mu? Yoksa şeriat hükümlerinin geçerli olduğu tutucu bir din devleti yolu mu?
Türkiye bugün nereye gittiğini bilmeyen bir insan gibi... Şaşkın, kararsız, perişan...
Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u, AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı (merkezi) olduğu yönünde oy kullandı. Parti kapatılmadı ama bu kararla AKP’nin gericiliği tescil edilmiş oldu.
AKP artık sabıkalı bir partidir.
Uzun lafa ne gerek var? Gerçek olan budur!
* * *
Peki şimdi AKP düşüncesini değiştirir mi, artık laiklik karşıtı olmayacak mı?
Evrende her şey değişir. Değişim, değişmeyen tek şeydir. Değişmezsek gelişemeyiz. Gelişemiyorsak yaşamıyoruz demektir.
Ancak aptallar ve ölüler düşüncelerini hiç değiştirmezler.
Yargı "Suçlu" dedi, AKP mahkûmiyet aldı. Para cezası 23 milyon YTL.
Fakat kimin umurunda? Boş ver, işle suçu öde cezayı! Hani "Paran kadar konuş!" diye bir laf vardır ya... Bu da öyle... Herkes parası kadar konuşur!
AKP kapatılmadı ya, gerisi teferruat!
* * *
Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır,
Tayyip Bey de öyle... Fakat gördüğümüz kadarıyla onda değişme emareleri yok gibi...
Siz ne derseniz deyin, kitaplar yazın, ne yaparsanız yapın, anlatabildiğiniz, karşınızdakinin anladığı kadardır.
Tayyip Bey "Durmak yok, yola devam" diyor. Ne demek bu?
Şu sözler ona aittir:
"Türban için söz söyleme hakkı din ulemasınındır."
"Millet isterse laiklik elbette elden gider."
"Elhamdülillah şeriatçıyım."
"Demokrasi bir araçtır. Tramvay gibi, durağa gelince inersin."
"Başörtüsü, velev ki siyasi simge olsa ne olur?"
Tayyip Bey "Durmak yok, yola devam" derken bunları mı tekrarlamak istiyor? Yoksa, Anayasa Mahkemesi’nin ihtarını değerlendirip gerçekten değişecek mi?
Bunu ileride göreceğiz.
* * *
Yüce mahkemenin "AKP suçludur ama kapatma cezası ağırdır" şeklinde özetlenecek kararı eleştirilebilir, hukuki olmaktan çok siyasi bulunabilir ama ülke için hayırlı olmuştur.
Hiç değilse Ak Parti’nin gerçekten ak mı, kara mı olduğunu iyice göreceğiz. Eğer gereken dersi alacaksak, bu her türlü sıkıntıya değer.
Partileri mahkeme değil, millet kapatmalı... Doğru olan budur... Kapatmanın çözüm olmadığı daha önce kapatılan 4 partinin isim değiştirerek bugüne kadar gelmesinden bellidir.
Artık boynunda sabıka kaydı olan AKP, dileriz izlediği yanlış yoldan döner. Çağdaşlığa engel olursa, ülke bu engeli de aşacaktır. Engeller aşılmak içindir, takılmak için değil!