Doğum sancısı çeken dağ!

BAŞI bulutlara erişen yüksek bir dağ, bir gün derin derin sesler çıkarmaya başlamış.

Toprak yerinden oynuyor, koca koca kayalar havalara fırlıyormuş.

Koca dağın bir doğum yapmak üzere olduğu anlaşılmış.

İnsanlar, bu dehşet saçan ulu dağın ne yapacağını görmek için emin bir yere gidip merak içinde beklemeye başlamış.

Halk beklemiş, beklemiş, gökyüzü kararmış ve dağın çıkarttığı sesler daha da ürkütücü olmuş.

Sonunda, öncekilerden çok daha şiddetli bir deprem yeri göğü sarsmış. Heybetli dağ, dalgalar üzerindeki devasa bir tekne gibi sallanmış.

Dağın tepesinde kocaman bir yarık açılmış birdenbire.

Halk, dizleri üzerine çöküp dua etmeye başlamış. Bazıları korkudan bayılmışlar!

Gürlemeler, sarsıntılar, sarsılmalar bir süre sonra durmuş. Derin bir sessizlik kaplamış ortalığı...

Ve dağın tepesindeki muazzam yarıktan küçücük bir fare çıkmış!

* * *

Günümüzdeki "Dağ fare doğurdu" deyiminin aslı, Egeli hikáyeci Ezop’un, 2600 yıl önce anlattığı bu hikáyedir. Büyük olarak gösterilen sorunların ve vaatlerin ardından çoğu defa küçük işlerin çıktığını ifade eden klasik bir deyimdir.

Yukarıdaki hikáyeyi bir de, 13 aydır ortalığı kaplayan Ergenekon gürültüsünü düşünerek okuyun. Çok benzerlikler olduğunu göreceksiniz.

Kamuoyunda "Ergenekon" kelimesi ile "Darbe" kelimesi aynı anlamda kullanılıyor. Ergenekon ve darbe denilince akla eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen "Darbe günlükleri" geliyor.

Bir yılı aşkın süredir darbe günlükleriyle yatıp kalkıyoruz. Oysa Başsavcı, darbe günlüklerinin iddianamede yer almadığını açıkladı. Böyle olunca yandaş medyanın mayın gibi patlattığı "Sarıkız", "Ayışığı", "Eldiven" kod adlı darbe senaryolarının palavra olduğu anlaşılıyor.

* * *

İktidar yandaşı medyada, darbecilere darbe indirildiği yazılıp çiziliyor, yorumlar yapılıyor, "Darbeci paşalar" başlıkları atılıyor. Bunları destekleyen, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Partisi üyesi Cem Özdemir de "İdam kalkmasaydı asılırlardı!" diyerek daha yargı başlamadan hüküm veriyor! Oysa hukukun temel ilkelerinden biri şudur:

"Mahkûmiyet kararı olmadıkça herkes suçsuzdur!"

Cem Özdemir’in sözleri, cehalet mi, gaddarlık mı, öfke mi, kin mi, bilinmez! Belki de hepsi!

* * *

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in, iddianamenin kapsadığı suçlamaları açıklamasından sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "Dağ fare doğurdu" derken Anayasa Mahkemesi’nin önceki başkanlarından Yekta Güngör Özden, "Fare bile değil!" dedi.

Özden’e göre, iktidar yandaşı medya gerçekleri saptırarak, soruşturmayı yürütenleri güç duruma düşürdü. Nitekim Başsavcı da açıklama sırasında, kamuoyunu yanıltan gerçek dışı haber ve yorumlardan şikáyet etti. Peki, bunları AKP medyasına kim sızdırdı, bilgi kirliliğini kim yarattı? Başsavcı’nın bunu da araştırması gerekmiyor mu?

Sonuç olarak, Yekta Güngör Özden görüşlerini şöyle özetliyor:

"Ben bu aşamada büyütüldüğü kadar bir olay bulunmadığı, suçlananların çoğunun aklanacağı kanısındayım. Sanıkları kesin hüküm giymişçesine önyargıyla karalayıp suçlama, hukuk, adalet, kişilik, onur ve güvenlik konularında endişeler yaratmıştır. Adaletin gerçekleşmesiyle gölgesiz bir sonucun sağlanmasını diliyor ve bekliyorum."
Yazarın Tüm Yazıları