Çarşafa ve peçeye dair!

MEHMET Şevket Eygi dinci kesimin önde gelen yazarlarından ve fikir önderlerindendir.

Eski yıllarda “Son Çağrı Gazetesi”nde onunla kısa bir süre beraber çalışmıştık. İnsan olarak zarif bir kişidir ama bazı düşünceleri çok radikal, çok katı ve rahatsız edicidir!
Türkiye’deki kadınların tesettürünü beğenmeyen Eygi Hoca “Bunlar İslâmiyeti rezil ettiler” diyerek, daha ilerisini isteyip kadınların “çarşaf ve peçe” kullanmaları gerektiğini söylüyor ve:
“Gidin, tesettürü Yemen’de görün, Arabistan’da görün, Fas’ta görün! Sizinkisi tesettür değil, rezalettir!” diyor.
Biz kadınlarımıza türban giydirilmesinden şikâyet ediyorduk, oysa Eygi Hoca ve onun gibi birçok kişi türbanı bile az buluyor, kadın özgürlüğünün daha da kısıtlanmasını istiyorlar!
Mehmet Şevket Eygi’nin 21 Ekim tarihli ve “Sıkmabaş Bayan Gökkuşağı” başlıklı yazısını okurlarımla paylaşmak istiyorum:
¡ ¡ ¡
“Sizi protesto ediyorum. Çünkü siz, İslâmî tesettürün canına okudunuz.
Sizin tesettürünüz İslâm’a, Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun değildir!
İslâmî tesettür, iffetli ve şerefli İslâm kadınlarını ve kızlarını şehvetli bakışlardan korumak için bir perdedir. Sizin kıyafetiniz ise, açık kadınlardan daha fazla şehevî/seksî bakışları çekmektedir.
Sizin sıkmabaş rengârenk kıyafetiniz tesettür değil, anti-tesettürdür.
Sadece sizi değil, sizin: Anne babalarınızı, kocalarınızı, velilerinizi de protesto ediyorum. Bu kadarla da yetinmiyorum:
Sizi böyle anti-İslâmî kılık ve kıyafetlere sokan sözde modacıları da protesto ediyorum.
Uyduruk, kıytırık tesettür kıyafetler satarak yüklü paralar vurdular ama şer’i tesettürün canına da okudular. Bakalım bu cinayetlerinin hesabını nasıl verecekler?
İslâmî, şer’î tesettür dediğin sade olur.
Tek veya en fazla iki renk olur, gökkuşağı gibi alaca bulaca olmaz.
Parlak renkler olmaz, sade pastel renkler olur.
Vücut hatlarını göstermez, bol olur.
Yabancı erkeklerin şehvetli bakışlarını çekmez. Dikkat çekmez.
Şer’î tesettür kadına şeref, haysiyet, itibar kazandırır.
Sizinkisi tesettür değil, rezalettir.
Gidin tesettürü Yemen’de görün, Arabistan’da görün, Fas’ta görün, diğer nice bilâd-ı İslâmiyede (İslâm memleketlerinde) görün.
Merhum Sultan Abdülhamid-i Sanî efendimiz zamanında İstanbul’da, Osmanlı vilâyâtında gerçek tesettür vardı. İslâm kadınlarının haysiyeti ve itibarı vardı.
Çarşaf ve peçe gerilikmiş, çirkinlikmiş... Bunu söyleyen halt etmiş.
Bana inanmayanlar Yakub Kadri’nin ‘Çarşafa ve Peçeye Dair’ başlıklı nefis yazısını okusunlar. O, dindar biri değildi ama bir estetti. Çarşaf ve peçeyi öve öve bitiremiyor.
Evet, alaca bulaca, daracık, rengârenk, yırtmaçlı, takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş, ‘ve lâ teberrecne...’ (ziynetlerini ve süslerini açığa vuran) kılıklı ve tavırlı sözde tesettürlüler, sizi protesto ediyorum.
Dost acı söylermiş...”
¡ ¡ ¡
Dinci kesimin en önde gelen yazarlarından ve fikir önderlerinden M. Ş. Eygi’nin görüşleri böyle... Türk kadınının Yemen, Arabistan ve Fas kadınları gibi tesettüre bürünmesini istiyor.
Yemen, Fas ve Arabistan’ın, dünyanın en geri, en tutucu ülkelerinden üçü olduğunu hatırlatmama gerek var mı, bilmiyorum.
Bunlar, türbanla da kalmayarak kadını baştan aşağı çarşafa dolamak istiyorlar!
Yazarın Tüm Yazıları