TÜRKİYE, Barzani ile önceki gün Bağdat’ta masaya oturdu. Neden?
PKK terörüne karşı ortak hareket etmek için...
Peki, Barzani PKK’yı terör örgütü olarak kabul ediyor mu? PKK’yı Kuzey Irak’tan çıkarmayı düşünüyor mu? Böyle bir isteği var mı? Hayır! O halde Türkiye bu adamı neden muhatap alıyor? Tabii ki, ABD istedi diye...
Oysa aynı Barzani, kısa bir süre öncesine kadarTürkiye’ye tehdit yağdırıyor, açıkça meydan okuyor, ağzını bozup küstahlık yapıyordu.
Başbakan Erdoğan ise "Bedeli çok ağır olur!" diyordu, ama ağır olan bedel, Türk Devleti olarak gidip, Kuzey Iraklı aşiret reisi Barzani ile masaya oturmakmış demek ki!
Türkiye’nin muhatap aldığı Mesut Barzani kimdir?
Irak’ın kuzeyinde yaşayan ve tebaası olduğu Osmanlı İmparatorluğu’na 19’uncu yüzyıldan beri problemler yaratan Barzan Aşireti’nin büyük reisi Molla Mustafa Barzani neyin nesidir?
Onun ölümünden sonra Barzan Aşireti’nin lideri olan oğlu Mesut Barzani nasıl bir adamdır? Her zaman dostluk gördüğü Türkiye’ye neden sorunlar çıkartmaktadır?
* * *
Baba Molla Barzani, o dönemin başbakanı Süleyman Demirel’e yazdığı mektuplarda, "Biz Osmanlı’nın çocuklarıyız. Türkiye, Ortadoğu’nun ve İslam áleminin lideridir. Büyük Türk Devleti, bizden niçin lütfunu esirgiyor?" diyor, yardım istiyordu. Fakat işine gelmediği zamanlarda Güneydoğu’daki Kürtleri kullanarak Türkiye’ye sorun çıkartıyordu.
Molla Mustafa Barzani, 1979 yılında öldü. Ortaya iki yeni aktör çıktı: Mesut Barzani ve Celal Talabani. (Talabani şimdi Irak Cumhurbaşkanı.)
Bizim mesleğin başarılı isimlerinden olan araştırmacı gazeteci Hulusi Turgut, Osmanlı İmparatorluğu’nu ve Türkiye Cumhuriyeti’ni 19. yüzyıldan beri meşgul eden bu Kürt aşiretinin belgeselini hazırladı: "Barzani Olayı."
Kuzey Irak Kürtlerinin lideri Molla Mustafa Barzani ile görüşen ilk Türk gazetecisi olan Hulusi Turgut’un anıları, ilgiyle okunacak bir belgesel eser oldu.
* * *
Doğu’da Kürtçülüğü, şeyhler ve ağalar destekliyor.
Doğu bölgelerinde rüşvet almış yürümüştür. Birçok memur, para almadan vatandaşın işini yapmamaktadır. Devlet hizmetinde de eşitsizlik vardır.
Halk mahkemede Kürtçe konuşmakta, hákim ise buna kızmaktadır. Oysa halka Türkçe’yi öğreten olmamıştır. Tercümanlık görevini Türkçeleri yetersiz olan Kürt mübaşirler yapmakta, bu nedenle adalet yerini bulmamaktadır.
Doğu’da Kürtçülük ideali vardır.
İhmale uğradıklarına inanan Kürtler, milliyetçilik cereyanı nedeniyle bağımsızlıklarını ilan etmek ve Kürt devleti gerçekleştirmek isterler.
Barzaniler’in de amacı ve hedefi budur.
* * *
Mesut Barzani’nin Atatürk’e bakışı çarpıktır ve şöyle demektedir:
"Türkiye’de Mustafa Kemal, Kürtleri çok sert biçimde ezdi. Mustafa Kemal başlangıçta Kürtlere cömert vaatlerde bulunuyordu, ama 1925 direnişinden sonra (Dersim isyanı) Kürtleri katletti. Binlerce Kürt’ü yargılamak için özel İstiklal Mahkemeleri kurdu ve Kürt liderlerini (Şeyh Said, Dr. Fuat ve diğerleri) darağacına gönderdi. Özgürlükleri için savaşan Türkler, talihin bir cilvesi olarak, özgürlük talep eden Kürtleri ezdi!"
İşte, Barzani böyle diyor. Sık sık yön değiştiren bu ikiyüzlü adama nasıl güvenilir?
Hulusi Turgut’un 542 sayfalık "Barzani Olayı" birçok gerçeği aydınlığa çıkarıyor. (Doğan Kitap 0212 246 52 07)