Bu günler, özellikle her ikindi vakti valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve Karayolları Genel Müdürlüğü önemli ve zor kararlar alır.
Önemli kararlar, çünkü yola çıkacak binlerce araç ile birlikte yolcu bundan etkilenir. Zor kararlar, çünkü ellerinde yol şartları hakkında yeterli bilgi, bilgi olsa bile bunu doğru yorumlayacak elemanları yoktur...
Sıcaklıklar sıfır derece civarına düştüğü zamanlarda hava alanlarındaki pistler, demir ve karayolları don tutar. Bu durum hava, demiryolu, kara ulaşımı ve taşımacılığı için büyük tehlikeler oluşturur. Buzlanmayla mücadelede kullanılan tuz, korozyon nedeniyle köprüleri tahrip ederken, yol kenarındaki yeşil örtüyü de öldürür. Ayrıca, tuz buzu eritmez! Bu nedenlerden dolayı maliyeti ve doğurduğu çevre problemleri dolayısıyla, işe yaraması için mümkün olduğu kadar hesaplı, doğru yerde ve zamanda kullanılması gerekir. Ayrıca, kar yağışının ne zaman biteceği de doğru bir şekilde tahmin edilmelidir.
Bazen tuzlama konusunda karar alınmasının saat 23.00’e kadar geciktirilmesi gerekir. Veya bir sonraki gün trafik yoğunlaşmadan önce sabah 04.00 gibi erken bir saatte tuzlama işlemine başlanılması lazımdır. Yani duruma göre kararlar alınması gerekir. Bu nedenle, modern meteoroloji bilimi yolların hangi kısmının ne zaman, ne kadar donacağının belirlenmesine yönelik, termal haritalama gibi özel çalışmalar yapar. Ayrıca üç saatlik güvenilir hava tahminleri de buzlanma ile savaşta (nereye, ne zaman ve ne kadar tuz döküleceğinin belirlenmesi için) çok önemlidir.
HER SAAT VE KİLOMETRE İÇİN AYRI KARAR
Bütün bunların sonucu olarak, 1980’li yıllardan beri gelişmiş ülkelerde pek çok il, ilçe ve karayolları, yollar üzerinde sürekli olarak özel meteorolojik ölçümler ve analizler yapmaya başladı. Karayolu boyunca kurulan otomatik meteoroloji istasyonlarından alınan anlık bilgiler meteoroloji mühendislerince yol yüzey (asfalt) sıcaklıklarındaki tehlikeli değişimler belirlenip yorumlanarak karayolculara sunulmakta. Böylece tuzlama, kar küreme gibi konularda zamanında, doğru kararlar alınabilmekte ve sürücüler uyarılmakta.
Yol sensorları, yol yüzeyleri için hava tahminlerinin doğruluğunu da saat saat kontrol edilebilmesini sağlamakta. Yol yüzeyinin sıcaklığı için yapılan tahminlerde, 1.5 derece civarında tipik bir yanılma payı görülebilir. Böylesine küçük bir hata payı dahi sıcaklığın donma noktasına yaklaştığı durumlarda çok kritiktir. Bazen yolun sadece küçük bir kısmında buzlanma olabilir. Bu nedenle, para ve emek israfını önlemek amacıyla her gece, her saat ve her kilometre için ayrı kararlar alınması gerekebilir.
Diğer yönden yolların bakımını yapan Karayolları Genel Müdürlüğü için, hava şartları yaz aylarında da hayati öneme sahiptir. Yazları yol bakımı ve asfaltlama çalışmaları için yağışsız hava şartlarına ihtiyaç duyarlar. Yağmur veya aşırı sıcak havalar, asfaltın düzgün şekilde yapılmasını engelleyebilir. Çok soğuk havalar ise, büyük bir çaba ve özel bir tip asfalt karışımını gerektirir. Bütün bunlar için de genel hava durumu bilgileri asla yeterli değildir. Bu nedenlerden dolayı gelişmiş ülkelerde, trafik akışı ve kazalarında etkili olan şiddetli yağmur, kar, yoğun sis, don ve kuvvetli rüzgárlar gibi hava şartları ile mücadelede meteoroloji teknolojisi, meteoroloji mühendisleriyle birlikte etkin bir şekilde kullanılmakta.
Ülkemizde ise İstanbul’da, Büyükşehir Belediyesi 25 noktada, Karayolları 3 noktada Yol Meteoroloji İstasyonları çalıştırıyor. Bir de sürekli olarak haberlerde adı geçen Bolu Tüneli’ne kurulan "otomatik buzlanmayı algılama ve önleme sistemi" var. Haberlere göre bu sistem dahilinde Bolu Dağı Tüneli’nden önceki 3 viyadükte ve tünel giriş-çıkışlarında 7 meteorolojik ölçüm istasyonu bulunuyor. Yaklaşık 10 milyon dolara mal olan bu sistem, kış ayları boyunca 7 gün 24 saat çalışacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yol meteoroloji istasyonlarından en iyi şekilde yararlanabilmek için bünyesinde 3 meteoroloji mühendisi çalıştırıyor. Maalesef Karayolları gibi ülkemizin en köklü kurumunda ise yaptığı bu yatırımdan etkin bir şekilde yararlanabilmesi için bile tek meteoroloji mühendisi bile bulunmamakta!
Özetle, ulaşımda ekonomi ve emniyet ile meteorolojik şartlar doğrudan ilişkilidir. Fakat en pahalı meteorolojik sistemleri alıp yolun kıyısına tek başına kurmak yeterli değildir. Diğer bir deyişle teknoloji denilen beyaz atın şahlanması için prensi olmalı! Saygı ile duyurulur.