Akhisar’a kurulan rüzgar elektrik santralı, yanlışlıkla kuzey ülkelerinde kullanılan türbinlerin tercih edilmesi nedeniyle geçenlerde devre dışı kaldı.
Çünkü proje hazırlanırken meteoroloji uzmanlarına danışılmamış, Akdeniz iklim koşulları dikkate alınmamıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler’e açık mektup yazıp, dünyayı güldüren uygulamalar konusunda bilgi vermek farz oldu.
Sayın Bakanım, Türkiye rüzgár enerjisi potansiyelini belirlerken, rüzgár türbinleri satın alırken, işletirken meteoroloji mühendislerinden yeterince yararlanmıyor. Yanlış bir yolda ilerleyip, dünyayı bize güldüren yanlış uygulamalara imza atılıyor. Örneğin, Manisa’nın Akhisar İlçesi’ndeki 10.80 MW’lık rüzgár elektrik santralı belirli bir süre devre dışı kaldı. Nedeni rüzgár türbinlerinin çalışma sıcaklığı ile civar atmosfer sıcaklığının dikkate alınamamış olması! Bildiğiniz gibi, rüzgár türbini tasarlanırken belirli bir çalışma sıcaklık aralığı var. Danimarka, Finlandiya gibi ülkelerde rüzgár santrallarının makine dairesinde normal türbinler kullanılırken, ülkemizin bulunduğu enlemlerde farkli tip türbinler kullanılıyor. Bu olayda, Akhisar yöresinin sıcaklık değerleri dikkate alınmadığından, Sıcak İklim Rüzgár Türbinleri yerine 40 derece C’ın altında çalışabilen normal rüzgár türbinleri seçilmiş. Şimdi üretici firma rüzgár türbinlerine soğutma sistemi koyarak normal işletmeye geçilebilmiş ve ciddi bir üretim kaybı meydana gelmiş...
Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımların önünü açmak maksadıyla tarafınızca takdire değer önemli çalışmalar yapıldı. Örneğin, Mayıs, 2007’de çıkarılan Yenilebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’a göre üretilen elektriğe 10 yıl alım garantisi getirildi. Bu kanunla birlikte adeta bir yatırım patlaması yaşandı. Projelerin işlenirliğinde hayali yatırımcıları uzaklaştırmada son günlerde teminat mektubu istenmesi yoluna gidildi... Fakat yapılan bu proje başvurularının, kimin hangi uzmanlıkla nasıl yaptığı belli olmayan ölçümlere veya sadece Türkiye Rüzgár Enerjisi Atlası’na (REPA) göre değerlendirilmesi, iznin buna göre verilmesi hiç doğru değil. Çünkü meteorolojik değişkenler arasında en büyük değişimi rüzgár gösterir, alansal modelleme bundan dolayı çok büyük hatalar içerebilir.
GENEL HARİTAYLAPROJE YAPILMAZ
Üstelik, REPA çalışması Danimarka Rüzgár Atlası’ndan yapılan bir uyarlama. Aşağı seviye rüzgárları, belirli ölçütler doğrultusunda yukarılara çekilerek hazırlanmış. Bu ve dünyadaki diğer rüzgár potansiyeli haritalama yöntemleri sadece genel bilgi vermeyi, planlayıcılara ışık tutmayı amaçlar. Eğer finans kuruluşlarının kabul edeceği dünya standartlarında bir proje hazırlanacaksa öncelikle alan tespiti yapılır, ardından kabul görmüş kalibrasyonlu aletlerle en az bir yıl farklı seviyelerde rüzgár ölçümleri kaydedilir. Başvuru sürecinde bu veriler kullanılır. Dünyanın hiç bir yerinde genel amaçlar için üretilen haritalarla uygulama projesi geliştirilmez.
Bildiğiniz gibi, sırf bu nedenle, Türkiye Rüzgár Enerjisi Potansiyeli Atlası’nda şu uyarı yapılmıştır: "Bu atlastaki haritalar ve diğer bilgiler rüzgár enerjisi uygulamaları için aday bölgelerin belirlenmesinde yardımcı olacak niteliktedir. Ancak, bu rapordaki veriler rüzgár enerjisi uygulaması yapılacak bölgenin belirlenmesinde tek başına yeterli sayılmamalı, uygulama yapılacak bölgelerde meteoroloji mühendislerince ayrıntılı ölçüm çalışmaları yapılarak, aday bölgelerin bu ölçüm çalışmalarının sonucunda çıkan bilgiler de dikkate alınarak belirlenmesi önerilmektedir..."
Türkiye’de böyle bir yanlışa kapı açılması, yani sadece harita değerleriyle proje geliştirilmesi, özellikle bu işe ciddi bir şekilde emek sarf ederek giren orta ve küçük ölçekli yatırımcıların da önünü kapayacaktır. Meteoroloji mühendislerince kurulup çalıştırılmayan rüzgár ölçüm sistemleri ve rüzgár atlaslarının rüzgár enerjisi proje başvurularında temel alınması Akhisar örneğinde olduğu gibi yanlış uygulamaların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenlerden dolayı, mühendislik ölçümleri ve hesaplamaları düşünülmeden yapılan bu yanlışlardan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor.
Sayın Bakanım, rüzgár potansiyeli belirlenirken, türbinler satın alınırken ve işletme sırasında muhakkak meteoroloji biliminden faydalanılmalı. Bunun için de bu tür işlerin yapılmasına yönelik yönetmelik, mevzuatta ilgili firmaların meteoroloji mühendisi çalıştırması zorunlu hale getirilmeli.
Benim gibi İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve REPA Rapor Hazırlama Danışmanı olan Doç. Dr. Ahmet Duran Şahin’le birlikte, gereği için bilginize saygı ile sunarız.