Paylaş
Çığ, genellikle bitki örtüsü olmayan, dağlık, eğimli arazilerde görülür. Kar miktarı, kar örtüsünün yapısı, rüzgâr ve sıcaklık gibi çabuk değişen hava şartları çığ tehlikesini ortaya çıkartır. Ülkemizin iklim şartlarına göre, kar yağışı görülen kış ve ilkbahar aylarında çığ meydana gelebilmektedir. Türkiye’deki çığların yüzde 80’i özellikle ocak ve şubatta oluşur.
Dağların gölgeli ve kuzeye bakan yamaçları kışın tehlikelidir. Toz ve yüzey çığlarının oluşumu için uygundur. Kış ortasında kar kayarak çığı oluşturur. Özellikle kar yağışı ve rüzgârlı havadan sonra hâkim olan soğuk hava şartları tehlikeyi artırır. Güneye bakan yamaçlarda çığ tehlikesi ilkbaharda ve güneşli günlerde yüksektir. Özellikle karlar erimeye başladığında önemlidir. Dağların güney yamaçlarında ilkbaharda oluşan çığlar, genellikle taban (zemin) çığlarıdır.
KARDAKİ ÖLÜMCÜL TABAKA
Çığ tehlikesi kar yağışı ve tipi nedeniyle yamaçlarda değişik özelliklere sahip üst üste sıralanmış tabakalar halinde kar birikmesiyle başlar. En büyük tehlike yerdeki sıkışmış kar örtüsü üzerine tipiyle taze kar yığılması, yeni tabakaya dönüşmesi, sonrasında gelen sıcak hava dalgasının bu iki tabaka arasında ergime sonucu kaygan bir zemin oluşturmasıyla ortaya çıkar.
Dağlık bölgelerde yaşayanlar, dağlara gidenler kışın ve ilkbaharın başında çığ tehlikesiyle çok sık karşılaşır. Çoğunluk,
çığın oluşumuna kendisi neden olur. Riskli araziye giden kişi, kendi ağırlığıyla kar örtüsünün kırılmasına ya da çıkardığı sesle (bağırma, korna çalma, silah atma gibi) kar örtüsünün kaymasına neden olabilir. Diğer deyişle, insan da dördüncü etken olarak
çığ tehlikesi yaratır.
Tonlarca ağırlıktaki çığın altında kalanın yaşama şansı çok azdır. En doğrusu çığ olasılığı olan yerleri tanımak, oralardan uzak durmak ve çığın oluşumuna neden olacak davranışlardan kaçınmaktır. Bunun için de hava şartlarını ve doğadaki bazı işaretleri anlayabilmek gerekir.
ÇIĞ İŞARETLERİNİ GÖZLEYİN
Çığlar genellikle aynı vadi ve sırtlarda tekrar tekrar oluşur. Bu nedenle, çığ yataklarında geçmişin işaretleri görülür. Örneğin, kırılmış, eğilmiş ağaç ve elektrik direklerine rastlanır. Bazen ağaçların bir yöndeki dalları hariç, diğerleri budanmış, kırılmış gibidir. Kalan dallar rüzgârda dalgalanan “bayrak” gibi hep bir yönü gösterir. İşte çığ bu yönden gelir. Dağda yürüyenlerin bu işaretleri fark etmez. Bu konuda ülkemizde “KIZILAY ile Güvenli Yaşamı Öğreniyorum” adlı kitaptan başka herhangi bir kaynak yoktur.
Özetlemek gerekirse, kar yağdığı dönemlerde çığ riski olan dağlara gitmeyin. Özellikle de büyük fırtınalardan sonra! Dik yamaçlardan geçmeyin.
Güvenli sırtlardan, yamacın uzağındaki düzlüklerden yürüyün. Grup hâlinde tehlikeli yamaçlardan geçmek zorundaysanız, teker teker geçin. Kar saçaklarından ve bunların altındaki bölgelerden uzak durun. Çığ meydana gelebilecek yamaçlarda, çığ dönemlerinde yürüyüşe, ava çıkmayın ve kaymayın.
DİKKAT! Dağlarda olası göçme ve kırılma seslerini duyabilmek için, sessiz hareket edin. Eğer karlı yamaçlardan göçme, kırılma çatırtıları veya tok sesler duyuluyorsa her an çığ olabilir. Eğer kar örtüsü de çatlıyor ve mevcut çatlakların boyu büyüyorsa, çığ tehlikesi yüksektir!..
Paylaş